14. Hukuk Dairesi 2021/966 E. , 2021/3080 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 28.02.2014 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 11.02.2020 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ... ve ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Davacı, 134 ada 14, 154 ada 1, 159 ada 1, 8, 12, 13, 152 ada 4, 197 ada 353, 362, 193 ada 440 parsel sayılı taşınmazlar ile yine 45 LY 871 plaka sayılı motosiklet, planya makinesi ve odun kesme motoru üzerindeki ortaklığın satış sureti ile giderilmesini dava ve talep etmiştir.
Davacı, 07.08.2015 tarihli dilekçe ile, 193 ada 440 parsel sayılı taşınmaza ilişkin davadan feragat etmiştir.
Bir kısım davalılar, davanın reddini istemişlerdir.
Davalılar ... ve ... 152 ada 4 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki evlerin kendilerine ait olduğunu belirterek bedelin kendilerine ödenmesini istemişlerdir.
Davalı ..., 154 ada 1 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki evin kendisine ait olduğunu belirterek bedelin kendisine ödenmesini istemiştir.
Mahkemece; dava konusu taşınmazlar ile ... plaka sayılı motosiklet ve bıçkı makinesi, planya makinası, hizar makinaları üzerindeki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiş, hükmün, ... haricindeki davalılar tarafından temyizi üzerine Dairemizin 28.03.2019 tarihli 2016/5215 Esas - 2019/2880 Karar sayılı ilamı ile "Davacı 07.08.2015 havale tarihli dilekçe ile, 193 ada 440 parsel sayılı taşınmaza ilişkin davadan feragat ettiğini beyan etmiş ise de feragat beyanına karşı hazır bulunan davalılardan diyeceklerinin sorulmadığı; hükmün gerekçesinde söz konusu parsel açısından davadan feragat ettiği açıklanmış ise de buna dair hüküm kurulmadığı anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece; davacının davadan feragat beyanına karşı hazır bulunan davalılardan diyecekleri sorulmalı, davaya devam etmeyi istemeleri halinde 193 ada 440 parsel sayılı taşınmaz açısından da yargılamaya devam edilmeli, davalıların yargılamaya devam etmek istememeleri halinde feragat nedeni ile bu parsel açısından davanın reddine dair hüküm kurulmalıdır.
Dava konusu 152 ada 4 ve 154 ada 1 parsel sayılı taşınmazlar üzerinde bir kısım davalılara ait muhdesatlar mevcut olup, muhdesatların aidiyeti konusunda bir ihtilaf bulunmadığına göre, mahkemece hükümde, taşınmazın toplam bedeli üzerinden, bedelin ne kadarının arza ne kadarının muhdesatlara isabet ettiği yüzdelik oran kurulmak suretiyle gösterilip bu oranlar doğrultusunda muhdesatlara isabet eden kısım ayrı ayrı muhdesat sahibi paydaşlara, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara dağıtılmasına karar verilmesi gerekirken, bu usule uyulmadığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda mahkemece, mahallinde yeniden keşif icra edilip, uzman bilirkişilerden yukarıda açıklanan yönteme uygun şekilde her bir muhdesatın taşınmazın toplam bedeline oranlamasının yapılması istenerek bilirkişilerden açık, denetime uygun rapor alınması, satıştan elde edilecek gelirin bu oranlara göre paylaştırılması ve bu hususun açıkça hükümde gösterilmesi gerekir.
Kabule göre de taşınmazların satış bedeli üzerinden binde 11,38 oranında alınacak harca ilişkin ve satış sureti ile ortaklığının giderilmesine karar verilen menkul mallara ilişkin alınacak maktu harca ilişkin hiç bir hüküm kurulmaması doğru görülmemiştir." gerekçeleriyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne dava konusu taşınmazlar ile ... plaka sayılı motosiklet ve bıçkı makinesi, planya makinası, hizar makinaları üzerindeki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalılar ... ve ... temyiz etmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Bu davalarda davalı da davacı gibi aynı haklara sahiptir. Bu nedenle davacının paydaşlığın satış suretiyle giderilmesini istemesi davalıların aynen paylaşma istemesine engel teşkil etmez.
Davacı davasından feragat etse bile davalılardan birinin davaya devam etmek istemesi halinde mahkemece davaya devam edilerek işin esası hakkında karar verilmelidir. Bu nedenle davacının davadan feragat beyanına karşı hazır bulunan davalılardan diyecekleri sorulmalı, davaya devam etmeyi istemeleri halinde yargılamaya devam edilmelidir.
Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.
Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir.
Somut olaya gelince; mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde bozma gereği tam olarak yerine getirilmemiştir.
Dava konusu 152 ada 4 ve 154 ada 1 parsel sayılı taşınmazlar üzerinde bir kısım davalılara ait muhdesatlar mevcut olup, muhdesatların aidiyeti konusunda bir ihtilaf bulunmadığına göre, mahkemece hükümde, taşınmazın toplam bedeli üzerinden, bedelin ne kadarının arza ne kadarının muhdesatlara isabet ettiği yüzdelik oran kurulmak suretiyle gösterilip bu oranlar doğrultusunda muhdesatlara isabet eden kısım ayrı ayrı muhdesat sahibi paydaşlara, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara dağıtılmasına karar verilmesi gerekirken, oranlama yapılmadan ve oranlar açıkça gösterilmeden hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Kabule göre de taşınmazların satış bedeli üzerinden binde 11,38 oranında alınacak harca ilişkin hiçbir hüküm kurulmaması doğru görülmemiştir.
Belirtilen hususlar gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeplerle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatıranlara iadesine, 27.04.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.