Esas No: 2016/334
Karar No: 2021/3235
Karar Tarihi: 07.10.2021
Danıştay 13. Daire 2016/334 Esas 2021/3235 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2016/334
Karar No:2021/3235
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü) - …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Petrol İnşaat Gübre Otomotiv Turizm Gıda Sanayi
Ticaret Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu'nun (Kurul) … tarih ve … sayılı kararı ile verilen idarî para cezasının tahsili amacıyla düzenlenen … tarih ve … sayılı, 339.814,00-TL tutarlı ödeme emrinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi'nce verilen kararda; dava konusu ödeme emrinin dayanağını oluşturan Kurul'un … tarih ve … sayılı kararının iptali istemiyle açılan davada … İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararıyla, "5307 sayılı Kanun uyarınca, davacı hakkında ön araştırma ve soruşturma yapılarak varılacak sonuca göre bir işlem tesis edilmesi gerekirken, bu usule aykırı bir biçimde davacının sadece savunması alınarak tesis edilen idarî para cezası verilmesine ilişkin işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı" gerekçesiyle idarî para cezasının iptal edildiği, dolayısıyla dava konusu ödeme emrinin dayanağının kalmadığı anlaşıldığında, Kurul tarafından verilen idarî para cezasının tahsili amacıyla düzenlenen dava konusu ödeme emrinde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, ödeme emrinin kesinleştiği, vergi dairesince yapılan işlemlerin usul ve yasaya uygun olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … 'İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının Dairemiz kararında belirtilen gerekçeyle onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY:
… tarih ve … sayılı Kurul kararı ile, istasyon sahası içerisinde araçtan araca dökme LPG ikmali yaptığının tespit edildiğinden bahisle davacıya 339.814,00-TL idarî para cezası verilmiş, bu cezanın tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe giren, 19 Aralık 2006 tarih ve 26381 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 5560 sayılı Kanun ile bazı maddeleri değiştirilen 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 2. maddesinde, "Kabahat" deyiminin, Kanun'un karşılığında idarî yaptırım uygulanmasını öngördüğü haksızlık anlamına geldiği, 3. maddesinde, bu Kanun'un, idarî yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümlerinin, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması hâlinde; diğer genel hükümlerinin, idarî para cezası ve mülkiyetin kamuya geçirilmesi yaptırımını gerektiren bütün fiiller hakkında uygulanacağı, 17. maddesinin üçüncü fıkrasında, 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu'na ekli (I), (II) ve (III) sayılı cetvellerde yer alan kamu idareleri tarafından verilen idarî para cezalarının Genel Bütçeye gelir kaydedileceği; dördüncü fıkrasında ise, Genel Bütçeye gelir kaydedilmesi gereken idarî para cezalarına ilişkin kesinleşen kararların, 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre tahsil edilmek üzere Maliye Bakanlığı'nca belirlenecek tahsil dairelerine gönderileceği kurala bağlanmıştır.
Öte yandan, 5307 sayılı Sıvılaştırılmış Petrol Gazları (LPG) Piyasası Kanunu ve Elektrik Piyasası Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 08/02/2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanun ile değiştirilmeden önceki 16. maddesinde, ".... Cezalar tahsil edilinceye kadar, mahkeme kararı ile ilgililerin varlıklarına tedbir konulabilir.... Kurulun ceza vermesinde zamanaşımı süresi, ihlâlin ve/veya olayın meydana geliş tarihinden itibaren beş yıldır..... Ay içinde tahsil edilen idarî para cezaları müteakip ayın yirminci iş günü sonuna kadar Hazineye irat kaydedilir...... İdarî para cezaları, tebliğ tarihini takip eden otuz gün içinde Kurul tarafından belirlenen hesaplara ödenir. Süresinde ödenmeyen cezalar, 21.07.1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'a göre takip ve tahsil edilmek üzere Kurum tarafından cezaya muhatap olanların bağlı bulundukları vergi dairelerine bildirilir.... İdarî para cezalarının miktarları her yıl bir önceki yıla ilişkin olarak 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 298. maddesi uyarınca belirlenen yeniden değerleme oranında artırılmak suretiyle uygulanır...." hükmü yer almakta iken, anılan hüküm 08/02/2008 tarih ve 26781 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanun'un 569. maddesi ile yeniden düzenlenmiş ve madde metninde daha önce yer alan tahsil, zamanaşımı, artırım hükümlerine yer verilmediği gibi, gerek bu yeni düzenlemede, gerekse 5728 sayılı Kanun'da, Kurulca daha önce verilen idari para cezalarının tahsilinde eski hükümlerin geçerli olacağı yönünde bir hüküm de yer almamıştır.
Buna karşılık, 5728 sayılı Kanun'un gerek genel, gerek madde gerekçesinde, bu değişikliklerin nedeni, "İdarî yaptırım kararlarının tebliği, kesinleşmesi, takip ve tahsili ile zamanaşımı konuları Kabahatler Kanunu'nun genel hükümler kısmında ayrıntılı olarak düzenlendiğinden buna ilişkin düzenlemelere madde metninde yer verilmemiştir." şeklinde açıklanmıştır.
Bu itibarla, dava konusu işlemin tesis edildiği tarih itibarıyla, 5307 sayılı Kanun'un 16. maddesi uyarınca ilgililere verilen idarî para cezalarının takip ve tahsilinde 5326 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanacağı ve anılan Kanun'un yukarıda yer verilen hükümleri uyarınca genel bütçeye gelir kaydedilen idarî para cezalarının kesinleşmeden takip ve tahsil edilemeyeceği sonucuna ulaşılmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Dava konusu ödeme emrinin dayanağı olan idarî para cezasına karşı açılan davada … İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararı ile 5307 sayılı Kanun uyarınca, davacı hakkında ön araştırma ve soruşturma yapılarak varılacak sonuca göre bir işlem tesis edilmesi gerekirken, bu usule aykırı bir biçimde davacının sadece savunması alınarak tesis edilen işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle idarî para cezasının iptaline karar verilmiş ve temyize konu Mahkeme kararında da idarî para cezasının iptal edilmiş olması sebebiyle dayanaksız kaldığı anlaşılan ödeme emrinde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş ise de, … İdare Mahkemesi'nin anılan kararının temyiz edilmesi üzerine Dairemizin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararıyla, "...LPG Piyasasında Yapılacak Denetimler ile Ön Araştırma ve Soruşturmalarda Takip Edilecek Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmeliğin 24. maddesi uyarınca yazılı savunma alınarak tesis edilen işlemin hukuka uygun olup olmadığı hakkında işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken, ön araştırma ve soruşturma prosedürü uygulanmadığından bahisle işlemin iptali yönünde verilen temyize konu İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet..." görülmediği gerekçesiyle Mahkeme kararı bozulmuş, Mahkeme tarafından da bozma kararına uyularak … tarih ve E:… , K:… sayılı davanın reddine dair karar verilmiştir.
Bu itibarla, her ne kadar temyize konu Mahkeme kararına gerekçe olarak gösterilen ve tahsil edilmek istenen idarî para cezasının iptali yönünde verilen Mahkeme kararı bozulmuş ve Mahkemece bozma kararı üzerine davanın reddine karar verilmiş ise de, dava konusu ödeme emrinin düzenlendiği 12/02/2015 tarihi itibarıyla idarî para cezasının henüz kesinleşmediği, asıl işleme karşı açılan dava devam ederken ödeme emri gönderildiği dikkate alındığında, kesinleşmemiş idarî para cezasının tahsili için düzenlenen dava konusu ödeme emrinde hukuka uygunluk, dava konusu işlemin iptali yolundaki temyize konu İdare Mahkemesi kararında ise sonucu itibarıyla hukuki isabetsizlik bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin iptali yolundaki … İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:… , K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının yukarıda belirtilen GEREKÇEYLE ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Mahkeme'ye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun'un Geçici 8. maddesi uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 07/10/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.