23. Hukuk Dairesi 2015/5531 E. , 2018/3150 K.
"İçtihat Metni".....
Taraflar arasındaki asıl ve birleşen alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın kabulüne yönelik olarak verilen hüküm birleşen davada davalı ... vekili ve birleşen davada davalı ... temsilcisi tarafından duruşmasız, asıl davada davalı-birleşen davada davacı ... vekilince duruşma talep edilmişse de miktar itibariyle kesinlik sınırının altında kaldığından istemin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Asıl Davada Davacı vekili, müvekkilinin diğer birleşen dosya davalısı mütevvefa ... ile birlikte asıl davada davalı ...’la ....... 07.08.2003 tarih 9311 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzaladığını, sözleşmeye göre yüklenici olan müvekkilinin sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmiş olmasına rağmen asıl dava davalısı arsa sahibinin kendisine isabet eden daireleri vermediğini, kısa süreliğine cezaevinde bulunduğu dönemde diğer yüklenici birleşen dava davalısı ... ile birlikte hareket ederek daireleri 3.kişilere sattığından bahisle uğradığı zararın tazmini amacıyla 15.000,00 TL’nin 08.08.2004 tarihinden itibaren merkez bankası tarafından bankalara uygulanan en yüksek faizi ile tahsilini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı vekili, müvekkili arsa sahibinin sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüğünü yerine getirdiğini, diğer yüklenici ile birlikte hareket etmediğini öne sürerek davanın reddini savunmuştur.
Birleşen davada davacı vekili, sözleşmeye göre inşaat başladıktan kısa bir sonra asıl dava davacısı yüklenicinin cezaevine girdiğini, inşaatın büyük bir bölümünün davalı mütevffa ... tarafından yapıldığını, sözleşmeye göre yüklenicinin ödemesi gereken sigorta primleri ile iskan harcı bedellerinin kendileri tarafından ödendiğinden bahisle 7.295,26 TL’nin davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, Asıl dava yönünden, sözleşmeye göre yüklenicilerin üzerilerine düşen sorumluluklarını yerine getirerek binayı asıl dava davalısı arsa sahibine teslim ettikleri hatta davalının daireleri kiraya verdiği, fakat 6 -8 ve 9 numaralı dairelerden davacı yükleniciye isabet eden ½ tapusunun davacıya verilmediğini 6 No"lu bağımsız bölümün 30.000,00 TL, 8 No"lu bağımsız bölümün 75.000,00 TL, 9 No"lu bağımsız bölümün 75.000,00 YTL olduğu hususunun ek bilirkişi raporu ile tespit edildiği gerekçesiyle 15.000,00 YTL tazminatın 01.11.2004 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline,
.../...
S.2
Birleşen dava yönünden, binada bulunan tüm bağımsız bölüm ve ortak kullanım alanlarının tamamlandığı ve iskan ruhsatlarının alındığı, sigorta ve iskan harcının yüklenicilere ait olmasına rağmen davalı birleşen dosya davacısı tarafından toplam 13.552,87 TL ödendiği, davalı arsa sahibi tarafından harçları yatırılarak iskan ruhsatlarının alındığı, sigorta ve iskan harcı vs. masrafların davalı arsa sahibine ödenmesi gerektiği gerekçesiyle birleşen davanın kabulüne, karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1) Birleşen dava yönünden;
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, birleşen davada davalılar vekillerinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2) Asıl dava yönünden;
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde tapu kaydı arsa sahibinin üzerinde olduğu için yükleniciye düşen dairelerin tapuda intikalinin arsa sahibi tarafından yapılması doğaldır. Ancak satışın arsa sahibi tarafından yapılması bedelin arsa sahibi tarafından alındığını göstermez.
Yapılan keşif sırasında dinlenen davalı tanıkları aynı zamanda taşınmazları devralan malikler olup bu taşınmazları ...’den alıp bedelini de ona ödediklerini beyan etmişlerdir. Bu hususun aksini kanıtlayan dosyada herhangi bir delil de yoktur. Asıl davada davalı arsa sahibi ile ......’in birlikte hareket ettiklerine dair de delil bulunmamaktadır. Bu nedenle asıl davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle birleşen davada davalılar vekillerinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle asıl davada davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün asıl davada davalı yararına BOZULMASINA, asıl davada davalı-birleşen davada davacı ..."dan peşin alınan harcın istek halinde iadesine, aşağıda yazılı harçların temyiz edenler birleşen davada davalı ..."yi Temsilen ......ile asıl davada davacı-birleşen davada davalı ..."den alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 15.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.