23. Hukuk Dairesi 2015/5467 E. , 2018/3149 K.
"İçtihat Metni"....
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında ....25/10/2005 tarih ve 26240 yevmiye nolu işlemi ile "düzenleme şeklinde taşınmaz mal satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi"nin yapıldığını, müvekkilinin inşaata zamanında başlayıp bitirdiğini, ancak sözleşme uyarınca kendisine 3 dairenin verildiğini, kalan 8 dairenin satış yetkisi verilmediğini, müvekkilinin üzerine düşen tüm sorumlulukları yerine getirerek, inşaatı süresinde bitirmesine rağmen, sözleşme gereği kendisine devir yetkisi verilmeyen daireler nedeniyle iflasın eşiğine geldiğini, ancak ...... 17. Asliye Hukuk Mahkemesi"nde görülen davanın lehlerine sonuçlanması sonucu tapularını alabildiklerini, bu zaman zarfında müvekkilinin zarara uğradığından bahisle toplam 23.500,00 TL"nin hak ediliş tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak taraflarına ödenmesini talep ve dava etmiş; 24/06/2014 havale tarihli ıslah dilekçesi ile davasını ıslah etmiştir.
Davalı vekili, ..... 17. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2010/18 Esas sayılı dosyanın tapu devirlerinin zamanında yapılmamasına dair açıldığını ve davacı lehine sonuçlandığını, ancak müvekkilinin sebebiyet verdiği bir dava olmadığını öne sürerek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, Davacının yüklenici davalının ise arsa sahibi olduğu; yükleniciye devredilmesi gereken 12 ve 16 numaralı dairelerin arsa sahibi tarafından devrinin sağlanmadığı, devrin yapılması gereken tarihin 24/10/2007 olduğu, devrin yapılmaması sebebi ile ..... 17. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2010/18 Esas sayılı dosyasında tapu iptal tescil davası açıldığı, bu davanın kabul ile sonuçlanarak kesinleştiği, davacının daireleri haricen 06/01/2011 tarihinde sattığı, arsa sahibinin temerrütü sebebi ile kira mahrumiyetinden kaynaklı 3 yıl 2 ay 12 günlük kira bedelinden sorumlu olduğu; devrin süresi içinde yapılmaması sebebi ile davacının bu yerleri satarak devrini gerçekleştiremediği, bu sebeple bilirkişi raporunda hesaplandığı üzere vergi ve gecikme bedeli ödendiği; davalının dava konusu dairelerin satışı için ferağı vermesi halinde yerlerin satılan 3. kişi adına tescil edileceği, bu şekilde işlem yapılmaması sebebi ile mahkeme kararına dayanarak davacı adına tescil yapıldığından, davacının tapu alım-satım harcı ödemek zorunda kaldığı, bu bedelin davalıdan tahsili gerektiği gerekçesiyle 43.058,52 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
../..
S.2.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2) TBK md. 97’ye göre, karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde taraflardan biri edimini yerine getirmeden karşı taraftan kendi edimini ifa etmesini isteyemez. ..... 17.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/18E. Sayılı dosyasından görülerek karara bağlanan davanın açıldığı tarihte henüz yüklenicinin sözleşmeden kaynaklanan edimlerini tam olarak yerine getirmediği, inşaatda bir kısım eksikliklerin bulunup bunların dava açılmasından sonra yargılama aşamasında giderildiği, keza iskan ruhsatının da yine davadan sonra alındığı, bu haliyle arsa sahiplerinin yükleniciye tapularını vermemekte haklı olup davanın açılmasında da bir kusurlarının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla yüklenicinin tapuların geç verilmesi nedeniyle uğradığını öne sürdüğü zararların arsa sahiplerinden talep edilmesi mümkün olmayıp belirtilen bu gerekçelerle tüm taleplerin, dolayısıyla davanın reddi gerekirken aksi düşünce ve yanılgılı değerlendirmelerle bir kısım taleplerin kabulü ile davanın kısmen kabulü doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, aşağıda yazılı harcın temyiz eden davacıdan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 15.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.