Abaküs Yazılım
İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2020/3138
Karar No: 2021/1691
Karar Tarihi: 07.10.2021

Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2020/3138 Esas 2021/1691 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/3138
Karar No : 2021/1691

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ... Bağcılık Şarapçılık Hayvancılık İnşaat Turizm Gıda Sanayi Ticaret AŞ.
VEKİLLERİ : Av. ..., Av. ...

KARŞI TARAF (DAVALI) : ...Bakanlığı
VEKİLİ : Av. ...

İSTEMİN KONUSU : Danıştay Onuncu Dairesinin 18/06/2020 tarih ve E:2019/9138, K:2020/2151 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurulunun ...tarih ve ...sayılı Kararının, bu karar uyarınca tesis edilen Alkollü İçkiler Piyasası Daire Başkanlığının ...tarih ve ...sayılı işleminin, Alkol ve Alkollü İçkiler İç ve Dış Ticaretine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 19. maddesinin iptali ile 4250 sayılı İspirto ve İspirtolu İçkiler İnhisarı Kanunu'nun 6. maddesinin 9. fıkrasının Anayasa’ya aykırı olduğu iddiasıyla iptali için Anayasa Mahkemesine başvurulması istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Onuncu Dairesinin 18/06/2020 tarih ve E:2019/9138, K:2020/2151 sayılı kararıyla;
Davacının Anayasa'ya aykırılık iddiası ciddi görülmemiş,
Her ne kadar dava dilekçesinde Alkol ve Alkollü İçkiler İç ve Dış Ticaretine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 19. maddesinin iptali istemine yer verilmiş ise de, davacının iddiaları dikkate alındığında, uyuşmazlığın, anılan Yönetmeliğin 19. maddesinin 1. fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerinden kaynaklandığı belirtilerek, bu bentlerle sınırlı olarak inceleme yapıldığı;
Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurulunun dava konusu 09/09/2015 tarih ve 9782 sayılı kararı ile başka firma veya şahıslar tarafından da tescil edilmiş olan Alkollü İçki Dağıtım Yetki Belgesini haiz üretici/üretici ve ithalatçı firmaların ekli listede yer alan markalarının tescil tarihinden önce başka ürünler için tescil edilmiş olması halinde; 4250 sayılı Kanun'un 6. maddesinin 9. fıkrası ile Alkol ve Alkollü İçkileri İç ve Dış Ticaretine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik'in 19. maddesi gereğince kullanılmasının yasaklanması, söz konusu markalı ürünlerin 31/12/2015 tarihinden sonra piyasada bulundurulmaması hususunun ilgili firma ve/veya marka sahiplerine bildirilmesi, alkollü içki dışındaki ürün markaları yönünden ise tescil tarihleri dikkate alınarak alkollü içki markalarının tescili tarihinden sonra başka ürünler için tescil edilmiş olması halinde 4250 sayılı Kanun'un 6. maddesinin 9. fıkrası ile Alkol ve Alkollü İçkileri İç ve Dış Ticaretine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik'in 19. maddesi gereğince gerekli işlemlerin yapılarak söz konusu markaların kullanımının engellenmesinin sağlanması yönünde karar alındığı; bunun üzerine Alkollü İçkiler Piyasası Dairesi Başkanlığının ...tarih ve ...sayılı işlemi ile, anılan Kurul kararı uyarınca davacı şirkete ait olup, davacı şirketin tescil tarihinden önce başka firma veya şahıslar tarafından alkollü içki dışındaki ürünler için tescil edilen ..., ..., ..., ...ve ...markalarının kullanılması ve 31/12/2015 tarihinden sonra ürünlerin piyasada bulunması halinde idari para cezası uygulanacağı yönünde işlem tesis edildiği; bunun üzerine, Alkol ve Alkollü İçkiler İç ve Dış Ticaretine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 19. maddesinin 1. fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerinin, Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurulunun ...tarih ve ...sayılı kararı ile Alkollü İçkiler Piyasası Dairesi Başkanlığının ...tarih ve ...sayılı işleminin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı;
4733 sayılı işlem tarihindeki ismiyle Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun'un işlem tarihinde yürürlükte olan 2. ve 3. maddelerinden bahsedilerek,
4250 sayılı İspirto ve İspirtolu İçkiler İnhisarı Kanunu'nun 24/05/2013 tarih ve 6487 sayılı Kanun'un 2. maddesi ile yeniden düzenlenen 6. maddesinin 1. fıkrasında, alkollü içkilerin her ne surette olursa olsun reklamı ve tüketicilere yönelik tanıtımının yapılamayacağı, 9. fıkrasında, alkollü içkilerin marka, tanıtıcı ve ayırt edici hiçbir işaretinin, alkolsüz içki ve sair ürünlerde, alkolsüz içki ve sair ürünlerin marka, tanıtıcı ve ayırt edici hiçbir işaretinin de alkollü içkilerde kullanılamayacağı; ancak, ihraç amaçlı üretilenlerde bu fıkra hükmünün uygulanmayacağı hükmünün getirildiği;
Alkol ve Alkollü İçkilerin İç ve Dış Ticaretine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik'te yapılan 11/08/2013 tarih ve 28732 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan değişiklik ile düzenlenen ''Reklam ve Tanıtım'' başlıklı 19. maddesinde; alkollü içkilerin marka, tanıtıcı ve ayırt edici hiçbir işaretinin, alkolsüz içki ve sair ürünlerde; alkolsüz içki ve sair ürünlerin marka, tanıtıcı ve ayırt edici hiçbir işaretinin de alkollü içkilerde kullanılamayacağı, Kurumca bu fıkranın uygulanmasında; a) Karşılaştırılacak iki unsurun, ambalaj veya içerik yönünden aynı şekil ve tasarıma sahip olup olmadığı veya iki unsur arasında marka, tanıtıcı ve ayırt edici işaretlerin içerdiği ögeler yönünden açık ve doğrudan bir ayniyet, benzerlik veya çağrıştırma olup olmadığı, b) Karşılaştırılacak iki unsurun, doğrudan veya dolaylı olarak bir alkollü içkiyi tanıtmayı veya başka bir ürün veya firmaya ait unsurlar üzerinden alkollü içkileri dolaylı olarak tanıtmayı amaçlayıp amaçlamadığı ya da alkollü içki kullanımını doğrudan veya dolaylı olarak teşvik edip etmediği veya özendirici etkisinin olup olmadığı, c) Karşılaştırılacak unsurları kullananlar arasında hukuki veya fiili bir bağlantı ya da menfaat bağı olup olmadığı, hususlarından birinin mevcudiyetinin aykırılık için yeterli kabul edileceği; üretim, ithalat, dağıtım ve perakende satış faaliyetinde bulunan firmaların, faaliyet sahalarına giren ürünler üzerinde eşdeğer sorumluluk taşıyacakları, Kurumun, alkollü içki tüketiminden kaynaklanan kamusal, toplumsal ve tıbbi nitelikteki her türlü zararlı etkileri önleyecek düzenlemeleri yaparak bunların uygulanmasına yönelik kararları alacağı, kuralının yer aldığı;
Aynı tarihte Yönetmeliğe eklenen geçici 8. maddede ise, bu Yönetmeliğin 13. maddesinin 7. ve 19. maddesinin 1. fıkralarında yer alan gereklilikleri taşımayan mevcut ürünlerin, bu maddenin Resmî Gazete’de yayımı tarihinden itibaren on ay içinde anılan fıkralardaki hükümlere uygun hâle getirileceği; uygun olmayan ürünlerin, bu tarihten itibaren piyasaya arz edilemeyeceği, kuralına yer verildiği;
Dava Konusu Yönetmelik yönünden;
Dava konusu Yönetmeliğin 19. maddesinin 1. fıkrasında yer alan dava konusu düzenlemenin ilk cümlesinin "alkollü içkilerin marka, tanıtıcı ve ayırt edici hiçbir işareti, alkolsüz içki ve sair ürünlerde; alkolsüz içki ve sair ürünlerin marka, tanıtıcı ve ayırt edici hiçbir işareti de alkollü içkilerde kullanılamaz." şeklinde birebir kanun maddesi ile aynı olduğu, aynı fıkranın devamında yer alan (a), (b) ve (c) bentlerinin ise düzenlemeyle ilgili uygulamanın nasıl olacağına dair somut bir çerçeve çizmeye yönelik düzenlemeler içerdiği;
Bu nedenle Kanun maddesi ile aynı düzenlemeyi içeren ve Kanun maddesi ile ortaya konulan hükmün uygulanması ile ilgili somut kriterler ortaya koyan, Kanun maddesi ile çizilen çerçeve sınırları dahilinde uygulamanın somut ve belirli bir şekilde yürütülmesine yönelik olarak düzenleme getiren Yönetmelik hükmünde Anayasa ve Kanuna aykırılık görülmediği;
Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurulunun ...tarih ve ...sayılı Kararı ile bu Karar uyarınca tesis edilen Alkolü İçkiler Piyasası Daire Başkanlığının ...tarih ve ...sayılı işlemi yönünden:
4733 sayılı Kanun ile piyasaya ilişkin faaliyetleri düzenlemeye ve denetlemeye yetkili bulunan davalı idare tarafından, çerçevesi kanunla çizilmiş alanda düzenleme yapılabileceği; davalı idarenin tütün ve alkol tüketiminden kaynaklanan kamusal, toplumsal ya da tıbbi nitelikteki her türlü zararlı etkileri önleyecek düzenlemeleri yapmak, bunlarla ilgili kararları almak konusunda yetkili olduğu;
4250 sayılı Kanun ile Alkol ve Alkollü İçkilerin İç ve Dış Ticaretine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin yukarıda yer verilen hükümleri uyarınca, Yönetmeliğin 13. maddesinin 7. ve 19. maddesinin 1. fıkralarında yer alan gereklilikleri taşımayan mevcut ürünlerin, bu maddenin Resmî Gazete’de yayımı tarihinden itibaren on ay içinde anılan fıkralardaki hükümlere uygun hâle getirileceği kuralı dikkate alındığında, dava konusu işlem ve Kurul kararı ile kullanılması yasaklanan alkollü içki veya alkollü içki harici markalara ait ürünlerin 31/12/2015 (16/12/2015 tarihli karar ile uygulama tairihi 30/06/2016 olarak değiştirilmiştir) tarihinden sonra piyasada bulundurulmaması yolunda getirilen düzenlemede hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, 4250 sayılı Kanun ile dava konusu Yönetmelik'te söz konusu yasağın alkollü ve alkolsüz içkiler ile sınırlı tutulduğu halde bu düzenlemelerin uygulama alanının genişletildiği, markalar üzerinde tescil kararı verme yetkisinin Türk Patent Enstitüsüne ait olduğu, tescil ile koruma altına alınan markaların fikri mülkiyet hakkına konu olduğu ve bu mülkiyet hakkının kamu yararı amacıyla ve ancak kanunla sınırlandırılabileceği, söz konusu markaların hiçbirinin alkolsüz içeceklere ait bir marka ile aynı ismi taşımadığı, marka esnetme ve genişletme stratejilerinin aynı marka sahibinin birden çok ürünü için kullanılan stratejiler olduğundan dava konusu işlemlerin dayanağı olamayacağı, Yönetmelik'te yer alan “sair ürünler” ibaresinin diğer tüm ürünler olarak yorumlanmasının ölçülülük ilkesine aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...DÜŞÜNCESİ : 4250 sayılı İspirto ve İspirtolu İçkiler İnhisarı Kanunu'nun 24/05/2013 tarih ve 6487 sayılı Kanun'un 2. maddesi ile yeniden düzenlenen 6. maddesinin 1. fıkrasında, alkollü içkilerin her ne surette olursa olsun reklamı ve tüketicilere yönelik tanıtımının yapılamayacağı, 9. fıkrasında, alkollü içkilerin marka, tanıtıcı ve ayırt edici hiçbir işaretinin, alkolsüz içki ve sair ürünlerde, alkolsüz içki ve sair ürünlerin marka, tanıtıcı ve ayırt edici hiçbir işaretinin de alkollü içkilerde kullanılamayacağı; ancak, ihraç amaçlı üretilenlerde bu fıkra hükmünün uygulanmayacağı düzenlenmiş; Geçici 1. maddesinde de, 6. maddenin 9. fıkrası kapsamına giren ürünlerin, Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından çıkarılacak ikincil düzenlemelerin Resmî Gazete’de yayımından itibaren on ay içinde anılan fıkralardaki hükümlere uygun hâle getirileceği ve uygun olmayan ürünlerin, bu tarihten itibaren piyasaya arz edilemeyeceği hükmü yer almıştır.
Bu düzenlemeler uyarınca, Alkol ve Alkollü İçkiler İç ve Dış Ticaretine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 11/08/2013 tarih ve 28732 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yönetmelik ile değiştirilen 19. maddesinde, alkollü içkilerin marka, tanıtıcı ve ayırt edici hiçbir işaretinin, alkolsüz içki ve sair ürünlerde; alkolsüz içki ve sair ürünlerin marka, tanıtıcı ve ayırt edici hiçbir işaretinin de alkollü içkilerde kullanılamayacağı; eklenen Geçici 8. maddesinde de, Yönetmeliğin 19. maddesinin 1. fıkrasında yer alan gereklilikleri taşımayan mevcut ürünlerin, bu maddenin Resmî Gazete’de yayımı tarihinden itibaren on ay içinde anılan fıkralardaki hükümlere uygun hâle getirileceği, uygun olmayan ürünlerin, bu tarihten itibaren piyasaya arz edilemeyeceği düzenlemesi yer almaktadır.
11/08/2013 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanan Yönetmelik değişikliği gereği, şartları sağlamayan ürünlerin 11/06/2014 tarihinden sonra "piyasaya arz edilemeyeceği" açık olup; 31/12/2015 tarihinden sonra bu ürünlerin "piyasada bulundurulamayacağı" şeklindeki, hangi tarihte piyasaya sunulduğu noktasında bir ayrım yapılmaksızın, ürünlerin piyasadan toplatılması sonucunu doğuracak, düzenlemenin yürürlük tarihinden önceki tarihlerde piyasaya sunulmuş ürünleri de kapsayacak şekilde Yönetmelik ve dayanağı olan Kanun maddesini aşar nitelikte şekilde tesis edilen dava konusu Kurul kararı ile bu karar uyarınca tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varıldığından, Daire kararının bu kısımlar yönünden bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davacının temyiz isteminin reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Onuncu Dairesinin temyize konu 18/06/2020 tarih ve E:2019/9138, K:2020/2151 sayılı kararının ONANMASINA,
3. 07/10/2021 tarihinde, Alkol ve Alkollü İçkiler İç ve Dış Ticaretine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 19. maddesi yönünden oyçokluğu, davanın diğer kısımları yönünden ise oybirliği ile kesin olarak karar verildi.


KARŞI OY
X- Dava dilekçesinde, davacı tarafından, Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurulunun ...tarih ve ...sayılı Kararının, bu karar uyarınca tesis edilen Alkollü İçkiler Piyasası Daire Başkanlığının ...tarih ve ...sayılı işleminin ve Alkol ve Alkollü İçkiler İç ve Dış Ticaretine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 19. maddesinin iptaline karar verilmesi istenilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "İdari davaların açılması" başlıklı 3. maddesinin 2/b bendinde; dava dilekçelerinde davanın konusunun gösterileceği hükmüne yer verilmiş, Kanun'un 3/g bendinde; dava dilekçelerinin 3 ve 5. maddelere uygun olup olmadıkları yönünden de inceleneceği belirtilmiş; 15. maddesinin1/d bendine ise; "3/g bendinde yazılı halde otuzgün içinde 3 ve 5 inci maddelere uygun şekilde yeniden düzenlenmek veya noksanları tamamlanmak (...) üzere dilekçelerin reddine karar verileceği" hükmüne yer verilmiştir.
Dava dilekçesinin "Davanın Konusu" ve "Netice-i Talep" bölümlerinde düzenleyici işlemin (Yönetmeliğin) ismine yer verilerek 19. maddesinin iptali isteminde bulunulmuştur. Dava dilekçesinde yer alan dava açma iradesinin en somut biçimde ortaya konulduğu bu kısımlarda, Yönetmeliğin 19. maddesinin herhangi bir fıkrası belirtilmek suretiyle sınırlandırma yapılmamıştır.
Dairece yapılan incelemede; dava dilekçesi içeriğinde yer verilen iddiaların, Yönetmeliğin 19. maddesinin belli fıkra ya da fıkralarına ilişkin olduğu kanaatine varılması halinde, dilekçe bütünlüğü içerisinde iptal talebinin ("Davanın Konusu, Netice-i Talep ve Vakıalar" bölümündeki taleplerin uyumsuz olması nedeniyle) tutarlı bir biçimde ortaya konulmamış olduğunun değerlendirilmesi ve bu bağlamda, davacının talebini açık, somut ve her türlü kuşkudan uzak bir biçimde ortaya koyabilmesine imkan sağlamak üzere, yukarıda metnine yer verilen usul hükümleri uyarınca dilekçenin reddine karar verilmesi gerekirdi.
Dairece, davacının iddiaları dikkate alınmak suretiyle dava konusu Yönetmeliğin 19. maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentleriyle sınırlı olarak inceleme yapıldığı belirtilerek, davanın, dava konusu edilen Yönetmelik maddesinin bir kısmına hasren incelenmesi mümkün değildir. Böyle bir nitelendirme, dava dilekçesinde yer verilen dava açma iradesinin yöneldiği olgular bakımından davacının iradesine müdahale etme veya davacının talebini yönlendirme sonucu dahi doğurabilir.
Bu durumda, anılan Yönetmeliğin iptali istenilen maddesinin hüküm kurulmayan fıkraları yönünden inceleme yapılarak bir karar verilmesi gerektiğinden, temyize konu kararın iptali istenilen ve hüküm kurulmayan Yönetmeliğin 19. maddesinin ikinci ve üçüncü fıkraları yönünden bozulması gerektiği oyuyla esas yönünden verilen karara katılmıyoruz.


Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi