4. Ceza Dairesi 2017/18089 E. , 2017/19364 K.
"İçtihat Metni"
Kasten yaralama, konut dokunulmazlığının ihlali ve tehdit suçlarından sanık ..."ın, 527 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 86/2, 62, 52/2, 116/1, 62/1, 106/1-1, 62/1. maddeleri uyarınca 2.000,00 Türk Lirası adli para, 5 ay hapis ve 5 ay hapis cezaları ile cezalandırılmasına dair Karamürsel Asliye Ceza Mahkemesinin 19/10/2016 tarihli ve 2015/434 esas, 2016/697 sayılı kararını müteakip, 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 34. maddesi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinde yapılan değişiklik ile infaza konu ilamdaki konut dokunulmazlığını ihlal etme ve tehdit suçlarının uzlaştırma kapsamına alındığından bahisle sanık hakkında açılan kamu davasının bu suçlar yönünden durmasına ilişkin Karamürsel Asliye Ceza Mahkemesinin 26/12/2016 tarihli ve 2015/434 esas, 2016/697 sayılı ek kararına karşı Cumhuriyet Savcısı tarafından yapılan itirazın kabulüne, ek kararın kaldırılmasına dair Kocaeli 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 03/02/2017 tarihli ve 2017/212 değişik iş sayılı kararı, Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü"nün 05.05.2017 gün ve 94660652-105-41-3809-2017-Kyb, Cumhuriyet Başsavcılığının 23/05/2017 günlü ve 2017/30598 sayılı tebliğnamesiyle bozma düşüncesiyle daireye gönderilmiş olduğu görülmekle, dosya incelendi,
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede,
Sanık hakkında konut dokunulmazlığının ihlali ve tehdit suçlarından açılan davada, her ne kadar soruştırma aşamasında taraflara uzlaşma teklifi yapılmış ise de, bu tarihte atılı TCK’nın 116/1. maddesi kapsamındaki konut dokunulmazlığının ihlali suçunun uzlaşma kapsamında olduğu ancak tehdit suçunun 5271 sayılı CMK’nın 253/3. madde ve fıkrasının birinci cümlesi uyarınca uzlaşma kapsamında olmadığı ve CMK’nın 253/3. fıkrasının ikinci cümlesi de dikkate alındığında soruşturma aşamasında yapılan uzlaşma teklifinin geçersiz olduğunun anlaşılması karşısında, 5237 sayılı TCK"nın 7/2. maddesi uyarınca; ""Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur."" hükmü de gözetilerek, 5237 sayılı TCK"nın 106/1-1. maddesinde düzenlenen tehdit suçunun bundan böyle uzlaştırma kapsamında olduğu, böylelikle somut olayda 5271 sayılı CMK’nın 253/3. madde ve fıkrasının ikinci cümlesinin uygulanma imkanının ortadan kalkması nedeniyle sanık hakkında konut dokunulmazlığının ihlali eylemine ilişkin 6763 sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik CMK"nın 254. maddesi uyarınca aynı kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunduğu gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden, 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309.maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunduğu anlaşılmıştır,
TÜRK MİLLETİ ADINA
1-OLAY
Dosyanın incelenmesinde, sanık ..."ın, 527 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 86/2, 62, 52/2, 116/1, 62/1, 106/1-1, 62/1. maddeleri uyarınca 2.000,00 Türk Lirası adli para, 5 ay hapis ve 5 ay hapis cezaları ile cezalandırılmasına dair Karamürsel Asliye Ceza Mahkemesinin 19/10/2016 tarihli ve 2015/434 esas, 2016/697 sayılı kararını müteakip, 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 34. maddesi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinde yapılan değişiklik ile infaza konu ilamdaki konut dokunulmazlığını ihlal etme ve tehdit suçlarının uzlaştırma kapsamına alındığından bahisle sanık hakkında açılan kamu davasının bu suçlar yönünden durmasına ilişkin Karamürsel Asliye Ceza Mahkemesinin 26/12/2016 tarihli ve 2015/434 esas, 2016/697 sayılı ek kararına karşı Cumhuriyet Savcısı tarafından yapılan itirazın kabulüne, ek kararın kaldırılmasına dair Kocaeli 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 03/02/2017 tarihli ve 2017/212 değişik iş sayılı kararında isabet görülmediğinden kararın kanun yararına bozulması istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
2- -Hukuksal Değerlendirme,
Dosya kapsamı ve kanun yararına bozma istemi incelenerek birlikte değerlendirildiğinde, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 30/10/2007 tarihli ve 2007/4-200 esas, 2007/219 sayılı ilâmında belirtildiği üzere, uzlaştırma kurumu her ne kadar 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunun 253 ve 254. maddelerinde hüküm altına alınarak usul hukuku kurumu olarak düzenlenmiş ise de, fail ile devlet arasındaki ceza ilişkisini sona erdirmesi bakımından maddi hukuka da ilişkin bulunması nedeniyle yürürlüğünden önceki olaylara uygulanabileceği, bu uygulamanın sadece görülmekte olan davalar bakımından geçerli olmayacağı, 5237 sayılı Kanun"un 7/2. maddesindeki "Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur."şeklinde ve kesinleşen hükümlerde de uzlaşma hükümlerinin uygulanması gerektiğinin anlaşılması,
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 06/12/2016 tarihli ve 06.12.2016 tarih, 2014/13-194 Esas ve 2016/466 Karar sayılı kararında açıklandığı üzere, 5237 sayılı TCK"nın ""zaman bakımından uygulama"" başlığını taşıyan 7. maddesinin 2. fıkrasındaki ""suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanunun uygulanıp, infaz olunacağına""na dair düzenleme ile 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanunun ""Mahkûmiyet hükmünün yorumunda ve çektirilecek cezanın hesabında duraksama başlığını"" taşıyan 98/1. maddesinde ""Mahkûmiyet hükmünün yorumunda veya çektirilecek cezanın hesabında duraksama olursa, cezanın kısmen veya tamamen yerine getirilip getirilemeyeceği ileri sürülür ya da sonradan yürürlüğe giren kanun, hükümlünün lehinde olursa, duraksamanın giderilmesi veya yerine getirilecek cezanın belirlenmesi için hükmü veren mahkemeden karar istenir."" amir hükmü uyarınca, bu hususun infaz aşamasında gözetilmesi olanaklı kabul edildiğinden, kesinleşen hükmün infazı sırasında 6763 sayılı Kanun değişikliğiyle getirilen uzlaşma düzenlemesinin hükümlü yönünden yeniden değerlendirilmesi talebinin kabul edilerek dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderilmesine dair Karamürsel Asliye Ceza Mahkemesinin 26/12/2016 tarihli kararına itiraz üzerine merci Kocaeli 4. Ağır Ceza Mahkemesinin itirazın reddi yerine kabulüne karar vermesinde isabet görülmediğinden kanun yararına bozma isteminin yerinde olduğu anlaşılmaktadır.
3-Sonuç ve Karar
Yukarıda açıklanan nedenlerle,
Kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden Kocaeli 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 03/02/2017 tarihli ve 2017/212 D. İş sayı ile verilip kesinleşen kararının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre, sonraki işlemlerin, CMK"nın 309/4-a maddesi gereğince mahallinde mahkemesince yerine getirilmesine, 13. 07.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.