Esas No: 2020/171
Karar No: 2021/3224
Karar Tarihi: 07.10.2021
Danıştay 13. Daire 2020/171 Esas 2021/3224 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2020/171
Karar No : 2021/3224
DAVACI : … Medikal Sistemler ve Elektronik Sanayi Ticaret Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … Kurumu
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU :
Tıbbi sarf malzemeleri pazarında, iyileştirici nitelikteki kardiyoloji sarf malzemesi sağlayıcısı teşebbüslerin aralarında anlaşarak 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun'un 4. maddesini ihlâl ettiklerinden bahisle aynı Kanun'un 16. maddesinin 2. ve 4. fıkraları uyarınca idarî para cezası verilmesine ilişkin Rekabet Kurulu'nun (Kurul) … tarih ve … sayılı kararının yeniden değerlendirilmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı Kurul kararının iptali istenilmektedir.
DAVACININ İDDİALARI :
Dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğu ileri sürülmüştür.
DAVALININ SAVUNMASI :
Davanın reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'UN DÜŞÜNCESİ:
Yargılama giderlerinin davalı idare üzerinde bırakılmasına ve davacı lehine vekâlet ücretine hükmedilmesine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
DANIŞTAY SAVCISI AYLİN BAYRAM'IN DÜŞÜNCESİ :
Tıbbi sarf malzemeleri pazarında, iyileştirici nitelikteki kardiyoloji sarf malzemesi sağlayıcısı teşebbüslerin aralarında anlaşarak 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun'un 4. maddesini ihlâl ettiklerinden bahisle aynı Kanun'un 16. maddesinin 2. ve 4. fıkraları uyarınca idarî para cezası verilmesine ilişkin Rekabet Kurulu'nun … günlü, … sayılı kararının yeniden değerlendirilmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin … günlü, … sayılı Kurul kararının iptali istemiyle açılan davada, konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına ilişkin Danıştay Onüçüncü Dairesi'nin 23/02/2016 günlü, E:2011/2465, K:2016/402 sayılı kararının taraflarca temyizi üzerine; Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nun 02/05/2018 günlü, E:2016/4320, K:2018/2090 sayılı kararı ile tarafların esasa yönelik temyiz istemlerinin reddine, Daire kararının dava konusu işleme ilişkin kısmının belirtilen gerekçeyle onanmasına, davacının temyiz isteminin kısmen kabulü ile kararın yargılama giderleri ve vekalet ücretine ilişkin kısmının bozulmasına karar verildiği anlaşıldığından, bozma kararı üzerine dosya yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden incelendi:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi hükmünde, Danıştay'ın ilk derece mahkemesi olarak baktığı davaların temyizen incelenmesi sonucunda Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nca verilen bozma kararlarına Danıştay dava dairelerince ısrar etme olanağı tanınmamış olması nedeniyle, bozma kararında yer alan gerekçelerle; karar verilmesine yer olmadığı kararıyla sonuçlanan davada, davalı idarenin davanın açılmasına sebebiyet verdiği görüldüğünden, yargılama giderlerinin ve kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir edilecek vekalet ücretinin davalı idare tarafından davacıya ödenmesine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Dairemizin konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair 23/02/2016 tarih ve E:2011/2465, K:2016/402 sayılı kararının, davacı aleyhine yargılama giderine hükmedilmesi ve davacı lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesine ilişkin kısmının Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nun 02/05/2018 tarih ve E:2016/4320, K:2018/2090 sayılı kararıyla bozulması üzerine gereği görüşüldü:
HUKUKİ SÜREÇ :
Danıştay Onüçüncü Dairesi'nin 23/02/2016 tarih ve E:2011/2465, K:2016/402 sayılı kararıyla; konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılmasına karar verilmiş, vekâlet ücretine hükmedilmemiştir.
Bunun üzerine, Dairemizin anılan kararı taraflarca temyiz edilmiştir.
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nca, davalı idarenin temyiz istemi reddedilmiş, davacının temyiz istemi kabul edilerek, yargılama giderleri ve vekâlet ücretine ilişkin kısım yönünden kararın bozulmasına karar verilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dairemizin 23/02/2016 tarih ve E:2011/2465, K:2016/402 sayılı kararının taraflarca temyiz edilmesi üzerine, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nun 02/05/2018 tarih ve E:2016/4320, K:2018/2090 sayılı kararı ile;
"Davacı anılan kararı dava konusu işlemin iptaline; davalı idare ise, davanın reddine karar verilmesi ve yargılama giderlerinin karşı tarafa yüklenerek lehlerine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği iddialarıyla karşılıklı olarak temyiz etmekte ve bozulmasını istemektedirler.
4054 sayılı Kanun'un "Kurul Kararlarına Karşı Yargı Yolu" başlıklı 55. maddesinde; "Kurul kararlarına karşı yargı yoluna başvurulması kararların uygulanmasını ve idarî para cezalarının takip ve tahsilini durdurmaz.
" hükmü yer almıştır.
Dosyanın incelenmesinden; davacının, 05/04/2011 tarihli başvurusu, 4054 sayılı Kanun'un 16. maddesinde, 23/01/2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanun'un 472. maddesiyle yapılan değişiklikle birlikte ortaya çıkan yeni hukuki duruma bağlı olarak … günlü, … sayılı Kurul kararının tekrar ele alınarak lehe Kanun hükümlerinin uygulanması suretiyle yeniden bir karar verilmesi yönünde Daire kararında bahsi geçen iptal kararından önce yapılmış bir başvuru olduğu ve bu başvurunun 4054 sayılı Kanun'un 55. maddesinden bahisle, … günlü, … sayılı Kurul kararına karşı açılan davanın devam ettiği gerekçe gösterilerek reddedildiği anlaşılmaktadır.
Bu itibarla, davacının iptalini istediği işlemin dayandığı gerekçe farklı olmakla birlikte, 05/04/2011 tarihli başvuru ile dava konusu Kurul kararına konu … günlü, … sayılı Kurul kararı, Danıştay Onüçüncü Dairesi'nin 01/07/2015 günlü, E:2014/2362, K:2015/2752 sayılı kararı ile davacının lehine sonuç doğuran değişiklikten yararlandırılarak, nihaî karar tarihine en yakın mali yıl olan 2006 yılı sonunda oluşan yıllık gayrisafî geliri üzerinden cezalandırılması gerektiğinden bahisle iptal edilmiş olduğundan ve dolayısıyla anılan kararın yeniden ele alınmasını zorunlu kılacak hukuki gibi bir tasarrufa ihtiyaç kalmadığından, bu yönüyle konusu kalmayan davanın esasının incelenmesine gerek bulunmamaktadır.
Daire kararının yargılama giderleri ve vekâlet ücretine ilişkin kısmına gelince;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 326. maddesinde, Kanunda yazılı haller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınması gerektiği kurala bağlanmış, aynı Yasa'nın 323. maddesinde ise vekâlet ücreti de yargılama giderleri arasında sayılmıştır.
Temyize konu kararın verildiği tarihte yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 6. maddesinde; "Anlaşmazlık, davanın konusuz kalması, feragat, kabul, sulh veya herhangi bir nedenle; ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar giderilirse, Tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra giderilirse tamamına hükmolunur. Bu madde yargı mercileri tarafından hesaplanan akdi avukatlık ücreti sözleşmelerinde uygulanmaz." hükmüne yer verilmiştir.
Uyuşmazlıkta; davacının başvurusuna konu … günlü, … sayılı Kurul kararının hukuka aykırı bulunarak iptal edildiği ve davanın bu nedenle konusunun kalmadığı dikkate alındığında davalı idarenin davanın açılmasına sebebiyet verdiği açıktır.
Bu durumda, davacının davasını vekille takip ettiği, davanın karar verilmesine yer olmadığı kararıyla sonuçlandığı ve davalı idarenin davanın açılmasına sebebiyet verdiği görüldüğünden, davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi ve yargılama giderlerinin davalı idare yerine taraflar üzerinde bırakılmasında hukuka uyarlık bulunmamaktadır." gerekçesiyle davacının temyiz isteminin kabul edilerek Dairemiz kararının bu kısmının bozulmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 46. maddesinin birinci fıkrasında, Danıştay dava dairelerinin nihaî kararlarının Danıştay'da temyiz edilebileceği, 2575 sayılı Danıştay Kanunu'nun 38. maddesinde, İdari Dava Daireleri Kurulu'nun, idarî dava dairelerinden ilk derece mahkemesi olarak verilen kararları temyizen inceleyeceği, 2577 sayılı Kanun'un 49/4. ve 50. maddelerinde, Danıştay İdari ve Vergi Dava Daireleri Kurulları kararlarına uyulmasının zorunlu olduğu kurala bağlanmış; Danıştay dava dairelerine ısrar imkânı tanınmamıştır.
Aktarılan kanun hükümlerine göre, Danıştay dava dairelerince ilk derece mahkemesi olarak verilen kararların Danıştay İdari ve Vergi Dava Daireleri Kurullarınca bozulması hâlinde Danıştay dava dairelerine ısrar imkânı tanınmadığından, İdari Dava Daireleri Kurulu'nun kısmen bozma kararında belirtilen gerekçelerle yargılama giderlerinin davalı idareye yükletilmesine ve davacı lehine vekâlet ücretine hükmedilmesine karar verilmesi gerekmektedir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Ayrıntısı aşağıda gösterilen davacı tarafından yapılan toplam …-TL
yargılama giderinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine,
2. Davanın esası hakkındaki kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nde Danıştay'da ilk derecede görülen duruşmalı davalar için belirlenen …-TL vekâlet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine,
3. Davalı idare tarafından yapılan ve aşağıda ayrıntısı gösterilen yargılama giderlerinin davalı idare üzerinde bırakılmasına,
4. Posta gideri avanslarından artan tutarların kararın kesinleşmesinden sonra taraflara iadesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'na temyiz yolu açık olmak üzere, 07/10/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.