5. Ceza Dairesi 2015/6327 E. , 2018/2045 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Tefecilik
HÜKÜM : ..., ... hakkında beraat, diğer sanıklar hakkında mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelendi;
Müşteki ..."ın 17/06/2013 tarihinde tebliğ edilen hükmü yasal süresinden sonra 01/07/2013 günlü dilekçe ile temyiz ettiği anlaşılmakla temyiz istemi ile sanık ... müdafiin koşulları bulunmayan duruşmalı inceleme talebinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 317 ve 318. maddeleri uyarınca ayrı ayrı REDDİNE, incelemenin katılan Hazine vekilinin beraat, sanık ... ve sanık ... müdafiin ise mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazları ile sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
1-Sanıklar ... ve ... hakkında tefecilik suçundan kurulan beraat hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Hükümde CMK"nın 223/2-e maddesine yer verilmeyerek aynı Kanunun 232/6. maddesine muhalefet edilmişse de anılan noksanlık sonuca etkili görülmemiştir.
Delilleri takdir ve gerekçeleri gösterilmek suretiyle kurulan beraat hükümleri usul ve kanuna uygun olduğundan yerinde görülmeyen katılan vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
2-a)Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanığın aşamalardaki beyanlarında müştekiler ..., ... ve ... ile aralarında ticari ilişki olduğunu savunması karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması bakımından; sanığa ait ticari defter ve kayıtların temin edilerek savunmasının doğruluğunun bilirkişi marifetiyle tetkik edilmesinden, ilgili icra dairelerinden sanığın alacaklı olduğu icra dosyalarının sorulup var ise aslı veya onaylı suretleri getirtilip borçlu gözüken kişilerin faiz karşılığı sanıktan para alıp almadıkları konusunda tanıklıklarına başvurulmasından, zamanaşımı süresini tespit ve uygulanacak yasayı belirleme açısından suç tarihinin kesin olarak saptanmasından sonra sonucuna göre hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
b)Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26/04/2016 gün 2014/118-2016/208 sayılı Kararında da belirtildiği üzere, tefecilik suçu ile korunan hukuki yarar ve suçun TCK"nın topluma karşı suçlar bölümünde düzenlenmesi karşısında bu suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireylerin tamamının, diğer bir ifadeyle kamunun olduğu, eylemin belirli bir kişinin zararına olarak işlenmesi halinde bu kişinin mağdur değil, suçtan zarar gören olacağının kabulü gerektiği bu bağlamda TCK"nın 241. maddesinde düzenlenen tefecilik suçunun, kazanç elde etmek amacıyla borç para verilmesiyle oluşacağı, bunu meslek haline getirmenin suçun unsurları içerisinde yer almadığı, değişik zamanlarda ve/veya farklı kişilere karşı tefecilik eylemini zincirleme olarak işleyen sanık hakkında TCK"nın 43. maddesinin uygulanması gerektiği, zincirleme suçlarda son suçun işlendiği günün suç tarihi olduğu, bu itibarla hukuki kesinti oluşturan iddianame tarihinden evvel sanık hakkında dava konusu olsun ya da olmasın tüm eylemlerin teselsülün içerisinde değerlendirilmesi, iddianame tarihinden sonraki eylemlerin ise gerçek içtima hükümleri ve varsa kendi içinde teselsül hükümleri değerlendirilmek suretiyle karara bağlanması gerekeceği nazara alındığında; sanık hakkında Yatağan Asliye Ceza Mahkemesinin 26/04/2012 gün ve 2007/272 Esas, 2012/315 Karar sayılı ilamıyla sanığın tefecilik suçundan mahkumiyetine karar verildiği, temyiz edilmesi üzerine dosyanın Dairemizin 2015/10166 Esasına kaydedildiği, suç tarihinin 2007 ve öncesi, iddianame tarihinin 05/08/2007 olduğu, iş bu kamu davasında ise suç tarihinin 2007 ve öncesi, iddianame tarihinin 03/08/2007 olduğunun anlaşılması karşısında; sanığın aynı suç işleme kararı kapsamında değişik tarihlerde birden fazla mağdura kazanç karşılığı ödünç para verdiği, eylemlerin bütün halinde zincirleme tefecilik suçunu oluşturduğu ve mükerrer mahkumiyete neden olunmaması için davaların birleştirilerek görülmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
c)Kabule göre;
TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve E. 2014/140; K. 2015/85 sayılı Kararının gözetilmesi lüzumu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..., sanık ...müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek hükümlerin CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 20/03/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.