Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2013/6406 Esas 2013/21092 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

DAVA :Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı davalının bulunduğu iş yerinde mühendislik müdürü olarak 07/12/2009 tarihinde çalışmaya başladığını 31/01/2012 tarihinde 25-II maddesine istinaden iş akdinin fesh olunduğu, feshin geçersizliğin tespiti ile işe iadesini ve boşta geçen süre alacağı ile işe başlatmama tazminatını talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili davacının müşterinin isteğinin aksine daha pahalı parça kullandığını, davacı 11.10.2011 tarihinde... firmasından gelen 570311 referans numaralı parçaya ait teklif istediğinde 12.10.2011 tarihinde müşteri firmaya hangi malzeme için teklif istendiğini mail yoluyla sorulduğu davacıya soğuk çekilmiş saç olarak üretilmesi istendiği belirtildiği ancak işverenin onayı ve bilgisi olmaksızın daha pahalı bir malzeme olan... ile hazırlayıp ürettiğini ayrıca davacı fiyat teklifini daha pahalı malzeme olan...’ten hazırlayacağını 17.10.2011 tarihinde Ortaklar Kuruluna bildirdiğini, davacının yanlış üretim yaptırması nedeniyle işyerinin daha pahalı malzeme kullanması sebebiyle oluşan maliyet farkını yüklenmesine sebebiyet vererek yıllık 20.000 Euro tutarında bir gelirden de mahrum bıraktığını, bunun üzerine davacının iş sözleşmesine 25/II-e uyarınca son verildiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece toplanan kanıtlara ve bilirkişi raporuna dayanılarak davacının iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan feshedildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Taraflar arasındaki uyuşmazlık duruşma gününün davalı vekiline bildirilip bildirilmediği dolayısıyla hukuki dinlenilme hakkının kısıtlanıp kısıtlanmadığı noktasındadır.
Dosya içeriğine göre dava açıldıktan sonra mahkemece 05.03.2012 tarihinde ön inceleme öncesi bir tensip tutanağı düzenlendiği ve bu tensip tutanağında duruşma günü verilmediği, dava dilekçesi ile birlikte bu tensip tutanağının davalı şirkete tebliğ edildiği anlaşılmaktadır.
Davalı şirketin vekili cevap dilekçesini ... Nöbetçi İş Mahkemesi’nden muhabere yoluyla UYAP sistemine 03.04.2012 tarihinde taratarak gönderdiği, ancak cevap dilekçesinin fiziken 13.04.2012 tarihinde dosyaya girdiği, mahkemece 06.04.2012 tarihinde yeni bir tensip tutanağı düzenlendiği ve duruşma günü 03.05.2012 tarihi olarak belirlenip duruşma gününün davalı asile tebliğ edildiği, 03.05.2012 tarihli celseye ve sonraki celselere yalnızca davacı vekilinin katıldığı görülmektedir..
Her ne kadar duruşma gününün verildiği 06.04.2012 tarihli tensip tutanağının düzenlendiği tarihte cevap dilekçesi fiziken dosyaya girmemişse de UYAP sisteminden cevap dilekçesinin taratılarak muhabere yoluyla gönderildiği, mahkemece en azından 03.05.2012 tarihli ilk celsede durumun farkına varılarak vekille takip edilen işlerde tebligatlar vekile yapılması gerektiğinden yeni duruşma gününün davalı vekiline bildirilmesi gerekirken hukuki dinlenilme hakkını kısıtlar şekilde duruşma gününün davalı vekiline tebliğ edilmeyerek davanın sonuçlandırılması hatalıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 10.07.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.