Esas No: 2020/4933
Karar No: 2021/4922
Karar Tarihi: 07.10.2021
Danıştay 4. Daire 2020/4933 Esas 2021/4922 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2020/4933
Karar No : 2021/4922
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Serbest Muhasebeci Mali Müşavir olan davacı adına, müştereken müteselsilen sorumlu sıfatıyla beyannamelerini imzaladığı …'in sahte fatura belge düzenleyerek organizasyon dahilinde komisyon geliri elde ettiğinden bahisle düzenlenen vergi tekniği raporları dayanak alınan takdir komisyonu kararlarına istinaden re'sen tarh edilen 2010 yılı vergi ziyaı cezalı gelir vergisi ile 2010/4-6, 7-9, 10-12 dönemleri geçici vergilerin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Danıştay bozma kararı üzerine Vergi Mahkemesinin temyize konu kararıyla; davacı hakkında düzenlenen SMMM sorumluluk raporlarının Mahkemelerinin ara kararıyla istenildiği, söz konusu raporların incelenmesinden olayda, davacının beyannamelerini imzaladığı …'in komisyon karşılığı sahte fatura ticareti yaptığını bilmesi gerektiğine dair veya bu şahısla organizasyon halinde komisyon karşılığında sahte fatura düzenlediği hususunda somut ve yeterli herhangi bir tespit ve değerlendirmeye yer verilmediğinden yapılan vergi ziyaı cezalı tarhiyatlarda hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idarece, … hakkında düzenlenen Vergi Tekniği Raporunda meslek mensubu olarak davacının sorumluluğunun ortaya konulduğu, … ve davacının hayali ihracat ve sahte belge düzenleme amacıyla oluşturulan organizasyonda yer aldığı, üst firmalara fatura düzenlemek amacıyla … tarafından mükellefiyet tesis edildiği ve bu hususların anılan raporlar ve haricen araştırmalarla tespit edildiği dolayısıyla söz konusu mükellefin sorumluluğunun saptanmış olması nedeniyle düzenlenen ihbarnamelerde hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek kabul kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar Danıştay bozma kararı esas alınarak verilen mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin reddine,
2.Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3.Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4.Dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
5.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07/10/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Bir örneği dosyada mevcut, davacı adına tarhiyatın dayanağı Takdir Komisyonuna done oluşturduğu görülen … gün ve … rapor sayılı Vergi Tekniği Raporu'nun incelenmesinden; davacının kendisi gibi SMMM olan … ile birlikte, hakkında yukarıda tarih ve sayısı verilen VTR'nin tanzim edildiği … adına, gerçek bir ticari faaliyeti olmaksızın komisyon karşılığı sahte belge ticareti yapmak, hayali ihracat yapan firmalara fatura düzenlemek amacıyla 12/04/2010 tarihinde mükellefiyet tesis ettirdiklerinin tespit edildiği belirtilerek, davacının da "… adi ortaklığı"na dahil edildiği ve adı geçen şahıs tarafından, 2010 takvim yılının vergilendirme dönemlerinde verilen KDV beyannameleriyle beyan edilen matrahlar toplamı üzerinden %2 nispetinde hesaplanarak bulunan ve hissesi tutar esas alınarak adına yapılan tarhiyatın dava konusu edildiği ancak, mahkemesince ihtilafın; davacının SMMM olduğu vurgulanarak, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir sorumluluğu kapsamında değerlendirilerek bir karar verildiği dolayısıyla olayda, ihtilafın bizatihi aslı ile ilgili olup davacı adına, sözü edilen VTR'ye istinaden tesis edilen "adi ortaklık"a bağlı mükellefiyetin yerinde olup olmadığı, bir başka ifade ile olayda adi ortaklık şartlarının mevcut olup olmadığı ve "adi ortaklık" yapısının gerçekleşip gerçekleşmediği hususlarının irdelenmediği anlaşılmakla, maddi olay farklı değerlendirilerek hukuka uygun olmayan temyize konu Mahkeme kararının eksik incelemeye dayalı olarak bozulması gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.