Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/6030 Esas 2019/1040 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/6030
Karar No: 2019/1040
Karar Tarihi: 07.02.2019

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/6030 Esas 2019/1040 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, davalıya ait bir taşınmazdan geçit hakkı kurulması talebinde bulunmuş ancak mahkeme, geçit hakkı tesis edilmesi kararını verirken davalıya ait taşınmazın ekonomik bütünlüğünü bozacak şekilde karar vermiştir. Bu nedenle, yargıtay kararıyla hüküm bozulmuş ve aleyhine geçit hakkı kurulan taşınmazın kullanım bütünlüğü bozulmadan, alternatif güzergahlar belirlenerek yeniden geçit bedeli hesaplanmasına ve sonucuna göre karar verilmesine hükmedilmiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 747. maddesi gereği geçit isteği önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, ihtiyacın karşılanamaması halinde ise en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Geçit ihtiyacının nedeni, taşınmazın niteliği ile bu ihtiyacın nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağı, davacının sübjektif arzularına göre değil, objektif esaslara uygun olarak belirlenmelidir. Uygun güzergah saptanırken, aleyhine geçit kurulan taşınmazın kullanım bütünlüğünün bozulmaması ve başka bir alternatif olmadığı durumlarda gerekçenin açıkça gösterilmesi gerekmektedir.
14. Hukuk Dairesi         2016/6030 E.  ,  2019/1040 K.

    "İçtihat Metni"

    14. Hukuk Dairesi
    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 16.07.2014 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı kurulması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 12.01.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir.
    Davacı, 14 parsel sayılı taşınmazı lehine davalıya ait 15 parsel sayılı taşınmazdan geçit hakkı kurulmasını talep ve dava etmiştir.
    Davalı, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kabulüne, davacı adına kayıtlı 14 parsel sayılı taşınmaz lehine, davalı adına kayıtlı 15 parsel sayılı taşınmaz aleyhine, 24.12.2015 havale tarihli bilirkişi raporunda 3. alternatif, yeşil renk ile gösterilen, 15 parsel sayılı taşınmazın 9,57 metrekarelik alanından geçit hakkı tesisine karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine "mutlak geçit ihtiyacı" veya "geçit yoksunluğu", ikincisine de "nispi geçit ihtiyacı" ya da "geçit yetersizliği" denilmektedir.
    Türk Medeni Kanununun 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir. Geçit ihtiyacının nedeni, taşınmazın niteliği ile bu ihtiyacın nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağı davacının sübjektif arzularına göre değil, objektif esaslara uygun olarak belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakârlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır.
    Uygun güzergah saptanırken önemle üzerinde durulması gereken diğer bir yön ise, aleyhine geçit kurulan taşınmaz veya taşınmazlar bölünerek kullanım şekli ve bütünlüğünün bozulmamasıdır. Şayet başka türlü geçit tesisi mümkün değilse bunun gerekçesi kararda açıkça gösterilmelidir.
    Somut olaya gelince, davalı adına kayıtlı 15 parsel sayılı taşınmazın ekonomik bütünlüğünü bozacak şekilde ikiye bölünmesi suretiyle geçit hakkı tesisi doğru görülmemiştir.
    Mahkemece, yukarıda açıklanan ilkeler ışığında yeniden keşif yapılarak, aleyhine geçit hakkı kurulan taşınmazın kullanım bütünlüğünü bozulmadan, sınırından geçecek şekilde, alternatif güzergahların belirlenmesi, tespit edilen güzergahlara göre yeniden geçit bedelinin hesaplanması ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 07.02.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.