Hırsızlık suçundan sanık ... hakkında Bursa 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 05.07.2012 tarihli ve 2011/1508 E., 2012/1086 K. sayılı mahkûmiyet kararının, sanık tarafından temyizi üzerine, Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonunda; 10.03.2015 tarihli ve 2014/782 E., 2015/4900 K. sayılı ilam ile ONANMASINA karar verilip, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 2. Ceza Dairesinin anılan onama kararının KALDIRILMASI ile sanık hakkında hırsızlık suçundan Bursa 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 05.07.2012 tarihli ve 2011/1508 E., 2012/1086 K. sayılı mahkûmiyet hükmünün “ müşteki ...’nun çalıştığı fabrika dışına bıraktığı motosikletinin 27.09.2011 tarihinde saat 21.55 sıralarında çalınıp, ertesi gün saat 15.45 sıralarında İncirli Kıraathanesi önünde park halinde kolluk görevlilerince bulunduğu, üzerinde yapılan parmak izi incelemesi sonucunda sanıklar ... ve ...’a ulaşıldığı, sanık ...’ın aşamalarda suça konu motosikleti sanık ... Kocatürk’ten satın aldığını ve diğer sanık ...’ın motosiklete bindiği için parmak izinin çıktığını beyan ettiği ve müşteki ...’nun fabrika güvenlik kamerası kayıtlarını incelediğinde 1.70 ile 1.80 boylarında bir kişinin suça konu motosikleti 27.09.2011 tarihinde saat 21.55’te aldığını gördüğünü beyan ettiği, dosya kapsamına göre kamera kayıtlarında motosikleti çalanın tek kişi olduğu ve satın aldığını ispatlayamayan sanık ... olduğu sabittir. Motosiklet üzerindeki parmak izi dışında sanık ...’ın sanık ...’ın işlediği suça iştirak ettiğine dair mahkûmiyetine yeterli, her türlü şüpheden uzak, somut ve kesin delil bulunmadığı gözetilmeden yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesi, Kabule göre de, hüküm tarihinde aynı yer ceza infaz kurumunda başka suçtan hükümlü olarak bulunan sanığın, duruşmada hazır bulunmaktan bağışık tutulma istemi bulunmadığı halde, yokluğunda yapılan yargılama ile mahkûmiyetine karar verilmek suretiyle 5271 sayılı CMK"nın 196. maddesine aykırı davranılıp savunma hakkının kısıtlanması yasaya aykırıdır. Bu itibarla, Yüksek 2. Ceza Dairesinin 10.03.2015 tarihli ve 2014/782 E., 2015/4900 K. sayılı onama kararının kaldırılmasına” yönelik 08.09.2020 tarihli ve 2020/53665 sayılı itirazı üzerine dosya dairemize gönderilmekle, 5271 sayılı CMK’nın 308. maddesinin, 6352 sayılı Yasa’nın 99. maddesi ile eklenen 3. fıkrası uyarınca yapılan incelemede;



GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Yargıtay 2. Ceza Dairesinin hükümlü ... hakkındaki mahkumiyet kararına yönelik onama ilamının kaldırılarak, itirazda belirtilen gerekçeyle hükmün bozulması yönündeki Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının KABULÜNE,
Dairemizin 10.03.2015 tarihli ve 2014/782 E., 2015/4900 K. Sayılı onama ilamının hükümlü ... yönünden KALDIRILMASINA karar verilerek yapılan incelemede;
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Oluşa ve dosya içeriğine göre, müştekinin fabrika önüne park ettiği motosikletinin çalındıktan bir gün sonra İncirli Kıraathanesi önünde plakasız olarak bulunduğunda üzerinden elde edilen parmak izlerinden sanık ... ve temyiz dışı sanık ...’ın tespit edildiği, temyiz dışı sanık ...’ın suça konu motosikleti temyiz dışı sanık ... Kocatürk’ten satın aldığını ve diğer sanık ...’ın sadece motosiklete bindiğini savunduğu, temyiz dışı sanık ... Kocatürk’ün ise temyiz dışı sanık ...’ı tanımadığını beyan ettiği, sanık ...’ın suça konu motosiklete temyiz dışı sanık ...’ın teklifi üzerine bindiğini savunduğu, tanık Sedat Torgay’ın da bu savunmayı doğruladığı ve müştekinin fabrika güvenlik kamerası kayıtlarını incelediğinde suça konu motosikleti tek bir kişinin çaldığını gördüğünü beyan ettiğinin anlaşılması karşısında, sanık ...’ın temyiz dışı sanık ...’ın işlediği sabit olan hırsızlık suçuna iştirak ettiğine dair aşamalarda değişmeyen savunmalarının aksini gösterir mahkûmiyetine yeterli her türlü şüpheden uzak, kesin, yeterli ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden ve atılı suçu işlediğine ilişkin delillerin nelerden ibaret olduğu denetime olanak verecek şekilde açıklanmadan yazılı şekilde sanığın mahkûmiyetine karar verilmesi,
Kabule göre de;
Hüküm tarihinde aynı yer ceza infaz kurumunda başka suçtan hükümlü olarak bulunan sanığın, duruşmada hazır bulunmaktan bağışık tutulma istemi bulunmadığı halde, yokluğunda yapılan 05.07.2012 tarihli yargılama ile mahkûmiyetine karar verilmek suretiyle 5271 sayılı CMK"nın 196. maddesine aykırı davranılıp savunma hakkının kısıtlanması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan bu sebeplerden dolayı hükmün istem gibi BOZULMASINA, 15.10.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.