Esas No: 2020/2288
Karar No: 2021/1665
Karar Tarihi: 07.10.2021
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2020/2288 Esas 2021/1665 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/2288
Karar No : 2021/1665
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
KARŞI TARAF (DAVALI) : …Kurulu
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Beşinci Dairesinin 18/12/2019 tarih ve E:2017/3773, K:2019/6581 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 3/1. maddesi uyarınca FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu gerekçesiyle meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun …tarih ve …sayılı kararı ile yine aynı Kurulun …tarih ve …sayılı yeniden inceleme talebinin reddine ilişkin kararının iptali ve bu kararlar nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının 24/08/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte iadesine karar verilmesi istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 18/12/2019 tarih ve E:2017/3773, K:2019/6581 sayılı kararıyla;
"Maddi Olay ve Hukuki Süreç" ile "İlgili Mevzuat"a yer verilmiş; "Yargılamada İzlenen Usul ve Süreç", "FETÖ'ye İlişkin Tespit ve Değerlendirmeler", "Demokratik Anayasal Düzene Sadakat Yükümlülüğü", "Dava Konusu Edilen Kararın Hukuki Niteliği" başlıkları altında genel; "Kişiselleştirme ve Delillerin Değerlendirilmesi" başlığı altında hem genel hem de davacıya özel değerlendirmelerde bulunularak,
Davacı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Davacının, ceza yargılaması sonucunda …Ağır Ceza Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararı ile silahlı terör örgütüne üyelik suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, …Bölge Adliye Mahkemesi …Ceza Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararı ile de bu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine karar verildiği, Dairelerinin karar verdiği tarih itibarıyla UYAP ortamından yapılan inceleme sonucu anılan mahkumiyet kararının kesinleşmediğinin görüldüğü,
ByLock delili yönünden, davacı hakkında düzenlenen "ByLock Tespit Tutanağı"ndan, davacı tarafından …GSM numarasından, …IMEI numaralı cihazla ByLock uygulamasının yüklendiğinin, davacının yargılandığı …Ağır Ceza Mahkemesinin E:…sayılı dosyasında davacının …nolu GSM hattı ile 25/09/2014-01/12/2014 tarihleri arasında ByLock uygulamasına 490 kez bağlantı kurduğunun tespit edildiğinin görüldüğü,
Davacı hakkındaki tanık beyanları yönünden, davacının örgütün içinde yer aldığına, 2014 yılı HSK seçimlerinde örgütün sözde ''bağımsız'' adaylarını desteklediğine, hakim adaylığı döneminde örgüt evlerinde kaldığına yönelik tanık ifadeleri ile davacının bu ifadelere karşı beyanlarının değerlendirilmesi sonucunda, davacının beyanlarına itibar edilmeyerek FETÖ ile süregelen bir ilişki içerisinde olduğu sonucuna varıldığı,
…üyeliği yönünden, 2007-2008 yıllarından itibaren FETÖ ile bağlantısı bulunan yargı mensuplarının örgüt talimatı doğrultusunda sistematik bir şekilde üye olduğu …, davacının da aynı süreç dâhilinde …üye numarası ile 05/12/2007 tarihinde üyelik kaydı yaptırdığı, davacının …üyeliğinin FETÖ ile iltisak ve irtibatına yönelik destekleyici bir unsur olduğu belirtilerek,
Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile kararda yer verilen açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının, FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu ve bu nedenle demokratik anayasal düzene sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, dava konusu kararla özel hayatına saygı hakkına yapılan müdahalenin AİHS ve Anayasa anlamında durumun gerektirdiği ölçüde bir tedbir niteliğinde olduğu anlaşıldığından, dava konusu kararlarda hukuka aykırılık görülmediği,
Dava konusu kararda hukuka aykırılık görülmediğinden, davacının bu kararlar nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının 24/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte iadesi isteminin de reddi gerektiği,
Öte yandan, davacı tarafından dava açma süresi geçtikten sonra verilen 27/08/2018 tarihli savunmaya cevap dilekçesinde dava konusu kararlar nedeniyle yoksun kalınan özlük haklarının işlem tarihinden itibaren iadesine karar verilmesi talep edilmiş ise de, dosyanın tekemmül aşaması dikkate alındığında ayrı bir davanın konusunu oluşturabilecek nitelikte olan ve davanın genişletilmesi yasağı kapsamında kalan istemin incelenme olanağının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, dava dosyasına sunulan beyanlarında ayrıntılı olarak yer verilen usul ve esasa ilişkin hususlar değerlendirilmeden Anayasa'ya, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne, Medeni ve Siyasi Haklar Uluslararası Sözleşmesi'ne, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'ne ve 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanunu'na aykırı şekilde karar verildiği, 685 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin (7075 sayılı Kanun) 11/2. maddesi ile 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin (6749 sayılı Kanun) 3. maddesinin Anayasa'ya aykırı olduğu, davalı idarece delil olarak sunulan bilgi ve belgelerin dava konusu kararlardan sonra elde edildiği, savunma hakkı tanınmadığı, kişiselleştirme yapılmadığı, dava konusu işlemin disiplin cezası niteliğinde bir göreve son verme işlemi olduğu, bu nedenle 2802 sayılı Kanun'da belirtilen usulün uygulanması gerektiği, bylock programı kullanmadığının ceza soruşturmasındaki dosyada ortaya konulduğu, dernek kurma ve bir derneğe üye olma hakkının AİHS'nin 11., Anayasa'nın 33. maddesinde teminat altına alındığı, Anayasal bir hakkın yasal çerçevede kullanılmasının örgütle ilişkilendirilemeyeceği ve hiçbir maddi veri gösterilmeden karara dayanak yapılamayacağı, ceza dosyasında sadece bir tanık tarafından verilen soyut, bilgi ve görgüye dayalı olmayan gerçeğe aykırı ifade bulunduğu, hakkındaki ceza davasının bekletici mesele yapılması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'UN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, davacının Anayasa'ya aykırılık iddiası ciddi görülmeyerek gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin 18/12/2019 tarih ve E:2017/3773, K:2019/6581 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Adli yardım kararından dolayı ertelenmiş olan temyiz aşamasına ilişkin yargılama giderlerinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 339. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davacıdan tahsili için Dairesince müzekkere yazılmasına,
4. Kesin olarak, 07/10/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.