17. Hukuk Dairesi 2019/4308 E. , 2020/8100 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve ihbar olunan ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; müvekkilinin yolcu olarak bulunduğu aracın dava dışı araçla çarpışması sonucu yaralandığını, kaza tespit tutanağında kazanın oluşumunda yolcu bulunduğu araç sürücüsünün asli kusurlu olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalının kaza tarihindeki geçerli zorunlu sigorta poliçesinin teminat limitleri ile sorumlu olması kaydıyla müvekkili ..."ın dava konusu trafik kazası nedeniyle kalıcı sakatlığından kaynaklı maddi zararı olarak şimdilik 20.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, karar verilmesini talep etmiş, 18.03.2013 tarihinde ıslah ile talebini 42.820,66 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı vekili; hatır taşıması ve müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, Dairemizin uyulan bozma kararı, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulüne; 34.256,52-TL"nin dava (31/07/2012) tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ile ihbar olunan ... tarafından temyiz edilmiştir.
1-Somut uyuşmazlıkta; dava dilekçesi ile ..."a bir dava ikame edilmemiş, adı geçen kişilere dava davalı vekilinin beyanı üzerine ihbar edilmiş, davada taraf sıfatı bulunmayan ihbar olunan sıfatını haiz ... aleyhine hüküm tesis edilmemiştir. Davada taraf sıfatı bulunmayan ve aleyhine hüküm de tesis edilmeyen ihbar olunanın, hükmü temyiz etme yetkisi bulunmamaktadır. Bu nedenle ihbar olunan ... vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonucu meydana gelen yaralanma nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Bilindiği üzere Anayasa’nın 141. maddesi gereğince bütün mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olması gereklidir. Gerekçenin önemi Anayasal olarak hükme bağlanmakla gösterilmiş olup gerekçe ve hüküm birbirine sıkı sıkıya bağlıdır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297/1-c. maddesi, bir mahkeme hükmünün kapsamının ne şekilde olması gerektiğini açıklamıştır. Buna göre bir mahkeme hükmünde, tarafların iddia ve savunmalarının özetinin, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delillerin, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesinin, sabit görülen vakıalarla, bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin birer birer, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde hükümde gösterilmesi gereklidir. Bu kısım, hükmün gerekçe bölümüdür.
Gerekçe, hakimin (mahkemenin) tespit etmiş olduğu maddi vakıalar ile hüküm fıkrası arasında bir köprü görevi yapar.
Bu hükümler yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereği ve kamu düzeni ile ilgili olup yasanın aradığı anlamda oluşturulacak kısa ve gerekçeli kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar, kararın gerekçesinin de sonucu ile tam bir uyum içinde, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıkta olması zorunludur. Yargıtay"ın hukuka uygunluk denetimi yapabilmesi için de ortada usulüne uygun şekilde oluşturulmuş bir hüküm bulunması gerektiği açıktır.
Somut olayda; mahkemece kararın gerekçesinde; "Davacının toplam zararından (70.245,39-TL) % 20 hakkaniyet indirimi yapılmak suretiyle sonuca gidilmeli ve davacı yararına her hâlde 56.196,31-TL"ye hükmedilmelidir. Bununla birlikte; dosya üzerinden alınan 15/03/2013 havale tarihli hesap bilirkişi raporunda davacının toplam zararının 42.820,66-TL olduğu belirtilmiş ve davacı vekili de anılan miktara göre davasını ıslah etmiştir. Mahkememizce, davacının toplam zararının 70.245,39-TL olduğunu belirtir rapor nazara alınarak sonuca gidilmesi gerekir iken sehven 15/03/2013 havale tarihli rapora göre sonuca gidilmiş ve davacının toplam zararının 42.820,66-TL olduğu kabulü ile değerlendirme yapılmıştır. Hal böyle olunca, 42.820,66-TL üzerinden % 20 hatır taşıması indirimi yapılarak bu miktar üzerinden hüküm kurulmuştur. Oysa, belirtildiği üzere; davacının % 20 hatır taşıması indiriminden sonra 56.196,31-TL zararının olduğu kabul edilmeli, talepten fazlaya hükmedilemeyeceğinden ıslah miktarı ile sınırlı olacak şekilde hüküm kurulmalı idi. Burada, karar verilmiş olup dosyadan el çekildiğinden düzeltme yapılamamıştır ve ancak hataya işaret etmekle yetinilmiştir." ifadeleri kullanılmış, hem de hemen devamında yukarıdaki gerekçe ile çelişki oluşturacak şekilde "… davanın kısmen kabulüne; 34.256,52-TL"nin dava (31/07/2012) tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, " ifadeleri kullanılmış ve gerekçe ile uyumsuz olacak şekilde karar verilmesi isabetli olmamıştır.
Bu durumda, mahkemece yukarıda açıklanan yasa hükümlerine ve içtihada uygun şekilde tarafların iddia ve savunmaları değerlendirilerek, gerekçe ile hüküm çelişkisi içermeyen, kendi içinde tutarlı, maddi olaya ve talebe uygun, denetime elverişli gerekçeli karar oluşturulmak gerekirken Anayasa ile 6100 sayılı HMK"nın 297 ve 298. maddelerinde belirtilen unsurlardan yoksun, çelişkili gerekçe ve gerekçe hüküm çelişkisi içerecek şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın öncelikle bu nedenle bozulması gerekmiştir.
3-Bozma sebep ve şekline göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, ihbar olunan ..."ın temyiz dilekçesinin REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harçların istek halinde temyiz eden davacı ve ihbar olunan ..."a geri verilmesine 03/12/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.