10. Hukuk Dairesi Esas No: 2020/10012 Karar No: 2021/2490 Karar Tarihi: 02.03.2021
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2020/10012 Esas 2021/2490 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davanın konusu, yaşlılık aylığı miktarının yeniden tespiti ve fark aylıklar nedeniyle alınması gereken tutarın fazlası saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00 TL’sinin davalı Kurumdan faizi ile birlikte tahsili istemidir. Mahkeme, davayı kabul etmiş ve hüküm vermiştir. Ancak karar, usul ve yasaya aykırı olduğu için bozulmuştur. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 26. maddesi uyarınca, hâkim talep sonuçlarıyla bağlıdır ve ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Aynı kanunun 297. maddesinin (2). fıkrasına göre hüküm sonucu kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin isteklerin her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında birer birer açıkça gösterilmesi gereklidir. Kanun maddeleri açıklayıcı olarak detaylı bir şekilde verilmemiştir.
10. Hukuk Dairesi 2020/10012 E. , 2021/2490 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi ...
Dava, eksik hesaplandığı iddiası ile yaşlılık aylığı miktarının yeniden tespiti ve fark aylıklar nedeniyle alınması gereken tutarın fazlası saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00 TL’sinin davalı Kurumdan faizi ile birlikte tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, (kapatılan) 21. Hukuk Dairesinin bozmasına uyularak, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davacı ve davalı Kurum vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 26. maddesi uyarınca; "Hâkim tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir." Hükmü mevcut olup aynı Kanunun 297. maddesinin (2). fıkrasında “hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir”, hükümleri öngörülmüş olup, hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait her hangi bir söz tekrar edilmeksizin isteklerin her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında birer birer açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir. Eldeki davada ise, davacının iddiasının 16.02.1987-10.03.2006 tarihleri arasında geçen 1479 sayılı Yasa kapsamındaki sigortalılık süresi nedeniyle 01.08.2006 tarihinden itibaren yeniden başlayan 2926 sayılı Yasa kapsamındaki sigortalılığında intibak işlemlerinin yasaya uygun şekilde yapılması ve uygun basamağın belirlenerek, aylık miktarının arttırılması istemine yönelik olduğunun dikkate alınması ile infaza ve davacının talebine uygun bir şekilde bir karar verilmesi gerekleri gözetilmesi gerekirken, talep konusu olmayan ve davacı hakkında 01.08.2006 itibari ile kurumca doğrulanmasa da 17. basamak üzerinden intibak yapılması halinde doğacağı bildirilen fark prim borcunun ödenmesi hususunda eda hükmünü de içerir şekilde karar tesisi, usul ve yasaya aykırı olduğu gibi, hükmün ikinci fıkrasında davacı hakkında intibak yapılması ile oluşan fark prim borcunun ödenmesi halinde ve ödemeyi takip eden aydan itibaren başlatmak yerine, tahsis başlangıç tarihinden itibaren ve şarta bağlı şekilde aylık miktarının tespiti isabetsiz olup, bozma nedenidir. O hâlde, davacı ve davalı Kurum vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm sair yönleri incelenmeksizin bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 02.03.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.