1. Hukuk Dairesi 2021/1887 E. , 2021/3666 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, davalı babaları..."ın maliki olduğu dava konusu taşınmazların davalı kardeşleri ...’ya verilen vekaletname ile ... tarafından diğer davalılar eşi ... ile kardeşleri ...ve ...’e temlik edildiğini, vekaletnamenin düzenlendiği tarihte 84 yaşında olan babaları ...,’ın akli melekelerinin yerinde olmadığını, ayrıca vekil ...’nın vekalet görevini kötüye kullanmak sureti ile dava konusu taşınnmazları eşine ve kardeşlerine devrettiğini ileri sürerek, 536, 663, 1004, 533 ve 547 parsel taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile önceki malik ... adına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
Davalılar ..., ... ve... babaları ..."ın vekaletname verdiği tarihte akli melekelerinin yerinde olduğunu, dava konusu taşınmazların gençliklerinde edindikleri birikimleri ile alındığını,ancak babaları adına tescil edildiğini, davalılardan ..., 84 yaşında olmasına rağmen akıl sağlığının yerinde olduğunu, dava konusu bir kısım taşınmazların davalı çocukları tarafından satın alınarak adına tescil edildiğini, dava konusu 536 parselin ise davalılar tarafından kendisinden satın alındığını,davalı ..., babasından aldığı vekaletname ile yorulmasını istemediği için dava konusu devir işlemlerini yaptığını, dava konusu taşınmazları kardeşlerinin birikimleri ile edindiklerini belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davalı ... ’ın hukuki ehliyete sahip olduğu süreçte taşınmazlar ile ilgili yapmış olduğu tasarrufların iptali isteminin yerinde olmadığı gerekçesi ile davanın reddine ilişkin karar Dairece, "...tarafların gösterecekleri, tüm delillerin toplanılması tanıklardan bu yönde açıklayıcı, doyurucu somut bilgiler alınması, varsa ehliyetsiz olduğu iddia edilen kişiye ait doktor raporları, hasta gözlem (müşahede) kağıtları, film grafiklerinin eksiksiz getirtilmesi zorunludur. Bunun yanında, her ne kadar 6100 s. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 282. maddelerinde belirtildiği gibi bilirkişinin “oy ve görüşü” hakimi bağlamaz ise de, temyiz kudretinin yokluğu, yaş küçüklüğü, akıl hastalığı, akıl zayıflığı, sarhoşluk gibi salt biyolojik nedenlere değil, aynı zamanda bilinç, idrak, irade gibi psikolojik unsurlara da bağlı olduğundan, akıl hastalığı, akıl zayıflığı gibi biyolojik ve buna bağlı psikolojik nedenlerin belirlenmesi, çok zaman hakimlik mesleğinin dışında özel ve teknik bilgi gerektirmektedir.Hele ayırt etme gücünün nispi bir kavram olması kişiye eylem ve işleme göre değişmesi bu yönde en yetkili sağlık kurulundan, özellikle Adli Tıp Kurumu Dördüncü İhtisas Dairesinden rapor alınmasını da gerekli kılmaktadır. Esasen TMK"nin 409/2. maddesi akıl hastalığı veya akıl zayıflığının bilirkişi raporu ile belirleneceğini öngörmüştür. Ne varki, mahkemece yukarıda açıklandığı biçimde hükme yeterli bir araştırma ve inceleme yapıldığını söyleyebilme imkanı yoktur.Hal böyle olunca; hukuki ehliyetsizliğin kamu düzeni ile ilgili olduğu gözetilerek ve önemine binaen öncelikle incelenmesi, tarafların bu yönde bildirecekleri tüm delillerin toplanması, varsa karar tarihinden sonra ölen davalı ...’a ait sağlık kurulu raporları, hasta müşahade kağıtları, reçeteler vs. istenmesi, davalının vekaletname ve temlik tarihlerinde hukuki işlem ehliyetine sahip olup olmadığı hususunda Adli Tıp Kurumundan rapor alınması, davalının ehliyetli olduğunun saptanması halinde vekalet görevinin kötüye kullanıldığı iddiaları yönünden de inceleme ve değerlendirme yapılması her iki hukuki sebebe dayalı istek bakımından da pay oranında istekde bulunamayacağı ve davada öncelikle terekeye iade istendiği ve davalılardan ..."nın da üçüncü kişi olduğu gözetilerek TMK"nun 640. maddesi uyarınca işlem yapıldiktan sonra işin esası bakımından bir karar verilmesi gerekirken değinilen hususlar gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir." gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda mahkemece davacı ... yönünden davanın feragat nedeniyle reddine,diğer davacı ... yönünden dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Karar, davacılardan ... vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ..."in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
-KARAR-
Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak ve özellikle davanın açıldığı tarihte sağ olan murisin ehliyetli olduğunun Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2013/1008 Esas ve 2014/584 Karar sayılı ilamından anlaşıldığı gibi vekalet görevinin kötüye kullanıldığı iddiası yönünden muris ölmeden açılan davanın dinlenilmeyeceği gözetilerek davaya devam olunsa dahi davanın reddi gerektiği açık bulunmakla temyiz eden davacı ... lehine vekalet ücreti hükmedilmemesi dosya kapsamına bu gerekçelerle uygun bulunmasına göre; davacı ... vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 30/06/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.