21. Hukuk Dairesi 2019/3433 E. , 2020/1951 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ... : ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
A)Davacı İstemi:Davacının, 09/07/2010-15/09/2015 tarihleri arasında davalıya ait işyerinde çalıştığını,son aldığı ücretin 1.750,00-TL olduğunu, çalışma süresi açısından taraflar arasında bir ihtilaf bulunmadığını ancak davacının prime esas kazancının kuruma gerçek ücreti yerine asgari ücret üzerinden bildirilmiş olduğunu iddia ederek prime esas gerçek kazanç miktarının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
B)Davalı Cevabı:Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde, davanın yersiz olduğunu ileri sürerek reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C)İlk Derece Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı:
İlk derece mahkemesince ; “Tespiti talep edilen ücret miktarlarının 01.11.2011 tarihinden önceki döneme ilişkin kısmının mülga 1081 sy.HUMK 288 madde gereği senetle ispat kuralı istisnasının sınırları üzerinde olduğu anlaşıldığından, 01.11.2011 tarihinden önceki döneme ilişkin olarak iddia edilen ücretin ispatine ilişkin yazılı belge bulunmadığından, bu döneme ilişkin eksik prime esas kazançların tespiti talebinin reddi gereklidir.
01.11.2011 tarihinden sonraki dönem yönünden ise bilirkişi raporundaki hesaplamaya göre tespiti istenen ücret tutarının yasal sınırların altında olduğu bu nedenle de tanıkların beyanlarının bu dönem yönünden iddia olunan ücret tutarının ispata yeterli olduğu kabul edilerek, ” gerekçesiyle “Davanın Kısmen Kabulü ile,01/11/2011 tarihi öncesi talep yönünden davanın reddine,Diğer talepler yönünden davanın Kabulü ile,01/11/2011-31/12/2012 döneminde günlük 53,28 TL üzerinden, 01/01/2012-30/06/2012 döneminde günlük 56,44 TL üzerinden,01/07/2012-31/12/2012 döneminde günlük 59,87 TL üzerinden, 01/01/2013-30/06/2013 döneminde günlük 62,30 TL üzerinden, 01/07/2013-31/12/2013 döneminde günlük 65,03 TL üzerinden, 01/01/2014-30/06/2014 döneminde günlük 68,18 TL üzerinden,01/07/2014-31/12/2014 döneminde günlük 72,19 TL üzerinden, 01/01/2015-30/06/2015 döneminde günlük 76,49 TL üzerinden,01/07/2015-15/09/2015 döneminde günlük 81,07 TL üzerinden tespitine,” karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu;
Fer"i müdahil Kurum vekili istinaf dilekçesinde; Kuruma husumet yöneltilemeyeceğini, mahkemece yeterli araştırma ve inceleme yapılmadan verilen kararın hukuka aykırı olduğunu " belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını ve davanın reddini talep etmiştir.
D)Bölge Adliye Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı:
Bölge Adliye Mahkemesince ""Somut olayda; dosya kapsamı, dinlenen tanık beyanları, Hurdacılar Odası"ndan gelen yazı cevabı, davacının işyerinde şef olarak çalışması, yaptığı işin niteliği, mesleki tecrübesi ve kıdemi gözetildiğinde asgari ücretle çalışmasının hayatın olağan akışına aykırı olması hep birlikte değerlendirildiğinde ilk derece mahkemesi tarafından verilen karar isabetli bulunmuştur. ” şeklinde karar verilmiştir.
E)Temyiz:
Kurum Vekili “ Kuruma husumet yöneltilemeyeceği, mahkemece yeterli araştırma ve inceleme yapılmadan verilen kararın hukuka aykırı olduğu ” gerekçeleriyle temyiz yoluna başvurmuştur
F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava; 09/07/2010-15/09/2015 tarihleri arasında davalı işyerinden eksiksiz bildirilen hizmet sürelerine ilişkin prime esas gerçek kazancının tespiti istemine ilişkindir.
Hizmet tespiti davaları, niteliği gereği çalışma olgusunun her türlü delille ispatlanabilmesine imkan tanımasına karşılık, ücretin ispatında bu denli serbestlik söz konusu değildir. Ücretin ispatında Hukuk Genel Kurulunun 20.10.2010 tarihli, 2005/21-409 E., 2005/413 K.; 19.10.2011 tarihli, 2010/10-480 E. 2010/523 K.; 19.06.2013 tarihli, 2011/10-608 E., 2011/649 K.; ve 19.06.2013 tarihli, 2012/10-1617 E., 2013/850 K. sayılı kararlarında da belirtildiği üzere, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 288. (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 200.) maddesinde yazılı sınırları aşan, ücret alma iddialarının yazılı delille kanıtlanması zorunluluğu bulunmaktadır.
Ücret miktarı HUMK’nın 288. (HMK"nın 200.) maddesinde belirtilen sınırları aşıyorsa, tespiti gereken gerçek ücretin; hukuksal geçerliliğe haiz olarak düzenlenmiş bulunmak kaydıyla, işçinin imzasının bulunduğu aylık ücreti gösteren para makbuzları, banka kayıtları, ticari defter kayıtları, ücret bordroları gibi belgelerle ispatı mümkündür.
Yazılı delille ispat sınırının altında kalan miktar için veya bu miktar üzerinde olsa bile varlığı iddia edilen çalışmanın öncesine ve sonrasına ait yazılı delil başlangıcı sayılabilecek belgelerin bulunması hâlinde tanık dinletilmesi mümkündür (1086 sayılı HUMK m. 292 (6100 sayılı HMK m. 202). 506 sayılı Kanun"un 78. maddesinde prime esas günlük kazançların alt ve üst sınırlarının ne olacağı gösterilmiştir. Günlük kazancın alt sınırı HUMK’nın 288. (HMK"nın 200.) maddesinde belirtilen sınırı aşıyorsa, ücretin yazılı delille saptanması gereğinin pratikte bir önemi kalmayacaktır. Zira 506 sayılı Kanun"un 78. maddesine göre, “...günlük kazançları alt sınırın altında olan sigortalılar ile ücretsiz çalışan sigortalıların günlük kazançları alt sınır üzerinden hesaplanır.” Ücretin alt sınırla tespit edilen miktardan fazla olması hâlinde ise, günlük kazancın hesaplanmasında asgari ücret esas alınır. Hâl böyle olunca, ücret miktarı HMK’nın geçici 1. maddesinin 2. fıkrası delaletiyle HUMK"nın 288. (HMK"nın 200.) maddesinde belirtilen sınırları aşıyorsa, tespiti gereken gerçek ücretin; hukuksal geçerliliğe haiz olarak düzenlenmiş bulunmak kaydıyla işçinin imzasının bulunduğu aylık ücreti gösteren para makbuzları, banka kayıtları, ticari defter kayıtları, ücret bordroları gibi belgelerle ispatı mümkün olduğundan, buna göre araştırma yapılması gerekmektedir.Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacı ... ’nın, 09/07/2010-15/09/2015 tarihleri arasında davalı şirkete ait ... ve ... sicil numaralı hurda ticareti yapan işyerlerinde sorumlu şef olarak çalıştığı ve asgari ücret üzerinden bildirimi yapıldığı, ücretlerinin banka kanalıyla ödendiği ve ödenen ücretlerin ücret bordroları ile uyumlu ve asgari ücret üzerinden olduğu, mahkemece dinlenen bordro tanıklarının davacının 1.750,00-TL ücret aldığı yönünde beyanda bulundukları anlaşılmıştır.
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; talebin 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 288. ve 292. (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 200. ve 202.) maddelerindeki hükümler çerçevesinde ispat edilmesi ve sadece tanık beyanları veya emsal ücret araştırması yapılarak sonuca gidilmesinin hukuka uygun olmadığı, davacının ünvanına göre uzun süreler zaten asgari ücretin üzerinde ödeme yapıldığı, davacının iddiasının ancak yazılı belgelerle kanıtlanabileceği ve dosyada bu iddiayı ispatlayacak mahiyette yazılı delil bulunmadığı anlaşıldığından, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, feri müdahil Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, ilk derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
G)SONUÇ: Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK"nun 373/1. maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA, ilk derece Mahkemesi kararının yukarıda belirtilen nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın ilk derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 04/06/2020 gününde oybirliği ile karar verildi.