Abaküs Yazılım
İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2020/3039
Karar No: 2021/1687
Karar Tarihi: 07.10.2021

Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2020/3039 Esas 2021/1687 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/3039
Karar No : 2021/1687

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...

KARŞI TARAF (DAVALI) : ...Bakanlığı
VEKİLİ : Av. ...

İSTEMİN KONUSU : Danıştay Onuncu Dairesinin 13/02/2020 tarih ve E:2015/4456, K:2020/524 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 17/03/2007 tarih ve 26465 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan "1 Sıra Nolu Tütün Mamulleri ve Alkollü İçkilerde Bandrollü Ürün İzleme Sistemi Genel Tebliği"nde değişiklik yapan, 05/03/2015 tarih ve 29286 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 8 Seri Nolu Tütün Mamülleri ve Alkollü İçkilerde Bandrollü Ürün İzleme Sistemi Genel Tebliği'nin; 2. maddesinin "Tebliğin (1) numaralı “Giriş” bölümünün 1 inci paragrafı aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir." başlıklı 2.1. numaralı alt maddesinde yer alan "... Maliye Bakanlığı; ... mükelleflere bandrol, pul, barkod, hologram, kupür, damga, sembol gibi özel etiket ve işaretlerin verilmesinde, mükelleflerin Maliye Bakanlığına bağlı vergi dairelerine vadesi geçmiş borcu bulunmadığına ilişkin belge arama zorunluluğu getirmeye, bu zorunluluk kapsamına girecek amme alacaklarını tür ve tutar itibarıyla tespit etmeye ..." cümlesinin; "Tebliğin (3.2.2.) numaralı “Bandrollerin, Kodların Uygulanması İçin Güvenlikli Mürekkep Kartuşlarının, Kodlanmış Etiketlerin Talep ve Teslim Edilmesi” bölümü, başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde yeniden düzenlenmiştir." başlıklı 2.5. numaralı alt maddesinin "3.2.2.1. Uyulacak Esaslar ve Taleplerin Karşılanması" bölümünün (a) bendinin i) ve ii) alt bentleri ile devamında yer alan "Bu çerçevede, tür olarak belirlenen amme alacaklarından toplamda 5.000 TL’nin üzerinde vadesi geçmiş borcu bulunan firmaların, bandrol, güvenlikli mürekkep ve/veya kodlanmış etiket talepleri karşılanmayacaktır." cümlesinin; "Yürürlük" başlıklı 4. maddesinin (a) fıkrasında yer alan; Bu Tebliğin; a) (2.5) numaralı bölümünde düzenlenen, (3.2.2.1) numaralı “Uyulacak Esaslar ve Taleplerin Karşılanması” bölümünün (a) maddesinde yer alan vadesi geçmiş borç uygulamasına ilişkin düzenlemeler; Özel Tüketim Vergisi Kanununun III sayılı listesinin ... (A) cetvelinde yer alan, ... ... G.T.İ.P. numaralı mallar için 1/1/2016 tarihinde, ... yürürlüğe girer." ibarelerinin iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Onuncu Dairesinin 13/02/2020 tarih ve E:2015/4456, K:2020/524 sayılı kararıyla;
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 257. maddesinin 1. fıkrasının (6) numaralı bendinde, 06/02/2014 tarih ve 6518 sayılı Kanun'un 8. maddesiyle yapılan değişiklikle, Maliye Bakanlığının vergi güvenliğini sağlamak amacıyla niteliklerini belirleyip onayladığı elektrikli, elektronik, manyetik ve benzeri cihazlar ve sistemleri kullandırmaya, bu cihaz ve sistemler vasıtasıyla bandrol, pul, barkod, hologram, kupür, damga, sembol gibi özel etiket ve işaretlerin kullanılmasına ilişkin zorunluluk getirmeye, mükelleflere bandrol, pul, barkod, hologram, kupür, damga, sembol gibi özel etiket ve işaretlerin verilmesinde, mükelleflerin Maliye Bakanlığına bağlı vergi dairelerine vadesi geçmiş borcu bulunmadığına ilişkin belge arama zorunluluğu getirmeye, bu zorunluluk kapsamına girecek amme alacaklarını tür ve tutar itibarıyla tespit etmeye ve hangi hâllerde bu zorunluluğun aranılmayacağına, bandrol, pul, barkod, hologram, kupür, damga, sembol gibi özel etiket ve işaretlerin basımı, dağıtımı ile sistemin kurulması ve işletilmesi hizmetlerinin, 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununa tabi olmaksızın, süresi 5 yılı geçmemek üzere ve 04/01/2002 tarih ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu (5 inci maddesinin beşinci fıkrası hariç) hükümleri çerçevesinde; yetkilendirilecek gerçek veya tüzel kişiler tarafından yerine getirilmesine, bu hizmetlerde ve yetkilendirilecek gerçek veya tüzel kişilerde bulunması gereken özellikleri, yetkilendirilecek gerçek veya tüzel kişilerin faaliyetlerinin yönlendirilmesi, izlenmesi, denetlenmesi, yetkilendirmenin sonlandırılması ve bunların uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkili olduğu hükmünün getirildiği;
Dava konusu edilen Tebliğ hükümlerinin, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 257. maddesinin 1. fıkrasının (6) numaralı bendinde yapılan değişiklikler ile Maliye Bakanlığına verilen yetkiye istinaden yapıldığı;
Anılan bendin “… mükelleflerin Maliye Bakanlığına bağlı vergi dairelerine vadesi geçmiş borcu bulunmadığına ilişkin belge arama zorunluluğu getirmeye, bu zorunluluk kapsamına girecek amme alacaklarını tür ve tutar itibarıyla tespit etmeye ve hangi hâllerde bu zorunluluğun aranılmayacağına, …” kısmının iptali istemiyle yapılan başvurunun, Anayasa Mahkemesinin 08/12/2015 tarih ve E:2014/87, K:2015/112 sayılı kararı ile "İptali istenilen kural ile idareye verilen yetkinin bir sınırlandırma niteliğinde olduğu, bu sınırlamanın ticaret yapmak isteyen kişilerin vergi borcu dahil kamuya olan borçlarını ödemeye zorlayıcı nitelik taşıdığından anayasal açıdan meşru bir amaca dayandığı, söz konusu sınırlamanın, amacı itibarıyla Anayasa’da ödev olarak belirlenen vergi borcu ile diğer kamu borçlarının düzenli ve sürekli bir biçimde tahsilini, kamu alacağının güvence altına alınmasını ve tahsilatın hızlandırılmasını sağlamaya yönelik olduğu, dolayısıyla, demokratik toplum düzeni bakımından alınması gerekli tedbirler kapsamında olan, keyfi ya da hakkın özüne dokunacak bir sınırlama getirmeyen, temel hakkın kullanımını ortadan kaldırmayan iptali istenen kuralın, istisnai bir alanda ve dar kapsamlı olduğundan sınırlı ve ölçülü olduğu, kanun koyucunun vergi hukuku alanında yetkisini kullanırken Anayasa'nın temel ilkelerine ve vergi ile ilgili kurallarına bağlı kalmak koşuluyla kamu gelirlerinin doğru, etkin ve verimli biçimde nasıl ve hangi yöntemlerle sağlanacağı konusunda takdir yetkisine sahip olduğu, iptali istenilen kuralda ek bir vergi veya vergi benzeri mali yükümlülük getirilmediği gibi idareye vergi veya mali yük konulması konusunda yetki de verilmediği, bu bağlamda kanunla düzenlenmesi gerekmeyen bir konuda idareye yetki verilmesinin yasama yetkisinin devri niteliğinde bulunmadığı" belirtilerek reddedildiği;
Dava konusu Tebliğ'in iptali istenilen kısımlarının; bandrol taleplerinin yerine getirilebilmesi için vadesi geçmiş vergi borcu bulunmaması şartının uygulanacağı vergi türleri ile ceza, gecikme zammı ve faizi, uygulamada esas alınacak borç tutarı, vadesi geçmiş borç tespitinin kimin tarafından yapılacağı, getirilen kuralın hangi durumlarda uygulanmayacağı, düzenlemenin ne zaman yürürlüğe gireceği ve benzeri hususlara ilişkin usul ve esasları düzenlediği, anılan düzenlemelerin vergilendirme ile ilgili kural getirmediği, Kanun'da belirlenen mükelleflerin vadesi geçmiş borcuyla ilgili belge arama şartının uygulanmasına ilişkin teknik düzenlemeler ve ayrıntıları içerdiği ve dayanak Kanun'da idareye tanınan yetkinin sınırları içinde kaldığı, dolayısıyla üst normlara ve hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından dava konusu düzenlemelerin iptalini gerektirir bir husus görülmediği;
Öte yandan, 30/12/2015 tarih ve 29578 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Tütün Mamulleri ve Alkollü İçkilerde Bandrollü Ürün İzleme Sistemi Genel Tebliği (Sıra No:1)’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Seri No:11) ile dava konusu Tebliğ'in “Uyulacak Esaslar ve Taleplerin Karşılanması” bölümünün ikinci paragrafının (a) bendinde yer alan “Bu kapsamda, "vadesi geçmiş borç" olarak değerlendirilmek üzere madde kapsamına giren amme alacakları;” ibaresi “Bu kapsamda, "vadesi geçmiş borç" olarak değerlendirilmek üzere madde kapsamına giren ve vadesi 1/3/2016 tarihinden sonra gelen amme alacakları;” olarak değiştirilmek suretiyle, uygulama için bir yıllık uyum ve geçiş süresi tanındığı ve daha önce doğmuş bulunan vergi borçlarının dikkate alınmayacağının kurala bağlandığı gerekçesiyle,
davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, Tebliğ kapsamında tütün ve alkol ürünlerinin olduğu, piyasada üretilen sayısız ürünün Tebliğ kapsamına girmediği, örneğin herhangi bir tekstil veya gıda üreticisinin vergi borcu olsa dahi üretime devam edebileceği, şarap üreticisinin ise vergi borcu sebebiyle bandrol alamadığından satış yapamayacağı ve üretime devam edemeyeceği, dolayısıyla Tebliğ'in açıkça eşitliğe aykırı olduğu, oysa bu husus değerlendirilmeden Daire kararında sadece düzenlemenin mevzuata uygunluğu yönünden inceleme yapıldığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davacının temyiz isteminin reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Onuncu Dairesinin temyize konu 13/02/2020 tarih ve E:2015/4456, K:2020/524 sayılı kararının ONANMASINA,
3.Kesin olarak, 07/10/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi