9. Hukuk Dairesi 2011/11163 E. , 2013/21042 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİ
DAVA :Davacı, fazla çalışma ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı işçi, davalı kurumda şoför ve greyder operatörü olarak çalıştığını, davalı kurumda çalıştığı sürelerde çeşitli zamanlarda defalarca fazla mesai yaptığını ancak mesai ücretlerinin ödenmediğini ileri sürerek, fazla mesai ücretinin ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı işveren, kurum tarafından taşıt görev emriyle göreve çıkan şoförlere ayrıca harcırah ödemesi yapıldığını, işçinin haftalık çalışma süresinin toplam 45 saati aşsa dahi bu çalışmaların fazla çalışma sayılmayacağından, davacının normal çalışmasını aşan ve ödenmeyen fazla mesai ücreti alacağı bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, bilirkişi tarafından belirlenen fazla çalışma süresinin karşılığı olan fazla mesai ücreti toplu sözleşme hükmü gereğince hesaplandığı, fazla çalışma süresinin belgeye dayalı olması nedeni ile hakkaniyet indirimi yapılmadığı gerekçesiyle isteğin kabulüne karar verilmiştir.
Kararı yasal süresi içinde taraflar vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2 – Fazla çalışma ücreti hesabı ve işçiye işyerinde çalıştığı sırada ara dinlenmesi verilip verilmediği ve süresi konularında taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.
İşçinin günlük iş süresi içinde kesintisiz olarak hiç ara vermeden çalışması beklenemez. Gün içinde işçinin yemek, çay, sigara gibi ihtiyaçlar sebebiyle ya da dinlenmek için belli bir zamana ihtiyacı vardır.
Ara dinlenmesi 4857 sayılı İş Kanununun 68. maddesinde düzenlenmiştir. Anılan hükümde ara dinlenme süresi, günlük çalışma süresine göre kademeli bir şekilde belirlenmiştir. Buna göre dört saat veya daha kısa süreli günlük çalışmalarda ara dinlenmesi en az onbeş dakika, dört saatten fazla ve yedibuçuk saatten az çalışmalar için en az yarım saat ve günlük yedibuçuk saati aşan çalışmalar bakımından ise en az bir saat ara dinlenmesi verilmelidir. Uygulamada yedibuçuk saatlik çalışma süresinin çok fazla aşıldığı günlük çalışma sürelerine de rastlanılmaktadır. 4857 sayılı İş Kanununun 63. maddesi hükmüne göre günlük çalışma süresi 11 saati aşamayacağından, 68. maddenin belirlediği yedibuçuk
saati aşan çalışmalar yönünden en az bir saatlik ara dinlenmesi süresinin, günlük en çok 11 saate kadar olan çalışmalarla ilgili olduğu kabul edilmelidir. Başka bir anlatımla günde 11 saate kadar olan çalışmalar için ara dinlenmesi en az bir saat, onbir saat ve daha fazla çalışmalarda ise en az birbuçuk saat olarak verilmelidir.
İşçi, ara dinlenme saatinde tamamen serbesttir. Bu süreyi işyeri içinde ya da dışında geçirebilir. İşyerinde geçirmesi halinde bu süre içinde çalışmaya devam etmesi durumunda ara dinlenmesi verilmemiş sayılır. Ancak işçi işyerinde kalsa bile, ara dinlenmesi süresini serbestçe kullanabilir, bu süre içinde çalışmaya zorlanamaz.
Ara dinlenmesi için ücret ödenmesi gerekmez. Ancak, bu süre işçiye dinlenme zamanı olarak tanınmamışsa, işçinin normal ücretinin ödenmesi gerekir. Bu sürenin haftalık 45 saati aşan kısmını oluşturması halinde ise, zamlı ücret ödenmelidir.
Ara dinlenme süreleri kural olarak aralıksız olarak kullandırılır. Ara dinlenmesinin kullandırılması zorunlu ise de, bunun kullanılacağı zamanı belirlemek işverenin yönetim hakkıyla ilgilidir. İşçilerin tamamı aynı anda ara dinlenme zamanını kullanılabileceği gibi, belli bir plan dahilinde sırayla kullanmaları da mümkündür. Ancak ara dinlenme süresinin, işe, ara dinlenme süresi kadar geç başlama veya aynı süreyle erken bırakma şeklinde kullandırılması doğru olmaz. Ara dinlenme süresinin günlük çalışma içinde belli bir zamanda amaca uygun kullandırılması gerekir (Yargıtay 9.HD. 17.11.2008 gün 2007/ 35281 E, 2008/ 30985 K.).
Somut olayda davacının işyerindeki normal çalışması hafta için gün 8.00-17.000 saatleri arası ve Cumartesi 13.00’a kadar şeklindedir. Bilirkişi raporunda normal çalışma süresinin haftalık 45 saat çalışmayı tamamladığı belirtilerek hafta içi 17.00’dan sonra ve Cumartesi 13.00’den sonraki çalışmaların tamamı fazla çalışma ücreti olarak hesaplanmıştır. Hesap tablosunda bazı günler 10 saatin üzerinde fazla çalışma hesabı yapıldığı görülmektedir. İşçinin belirtilen günlük uzun süreli çalışmalarında ara dinlenme süresi daha uzun tutulmalıdır. Başka bir anlatımla çalışma süresine göre İş Kanunu’nun 68. maddesi ve yukarıda açıklanan ilkelere göre ara dinlenmesi düşülmeli ve buna göre fazla çalışma süresi belirlenmelidir. Çalışma süresinin uzun ya da kısa oluşuna bakılmaksızın aynı ara dinlenme süresi düşülmesi hatalı olup kararın bu yönden bozulması gerekmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 10.07.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.