Abaküs Yazılım
5. Daire
Esas No: 2020/4026
Karar No: 2021/3008
Karar Tarihi: 11.10.2021

Danıştay 5. Daire 2020/4026 Esas 2021/3008 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/4026
Karar No : 2021/3008



TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...

KARŞI TARAF (DAVALI) : ... Bakanlığı / ANKARA
VEKİLİ : Av. ...

İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davalı idare bünyesinde daire başkan vekili olarak görev yapan davacının, 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 4. maddesinin 1. fıkrasının (f) bendi uyarınca FETÖ ile irtibat ve iltisakı olduğu gerekçesiyle kamu görevinden çıkarılmasına ilişkin ... tarih ve ... sayılı yazıyla bildirilen ... tarih ... sayılı Dışişleri Bakanlığı işleminin iptaline karar verilmesi istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararında; davacının kamu görevinden çıkarılmasına ilişkin dava konusu işlemin gerekçesinin, davacının terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulu'nca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğunun değerlendirilmesi olarak gösterilmesi karşısında, Mahkemelerince 08.11.2017 tarihli ara kararıyla, davalı idareden, Emniyet Genel Müdürlüğü'nden ve Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan, davacıya isnat edilen söz konusu iddiaya ilişkin somut bilgi ve belgeler istenilmiş, gelen cevabı yazılara bakıldığında, ... Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Soruşturma Bürosu'nun ... tarih ve ... sayılı yazısı ile "davacı hakkında yapılan UYAP sorgulamasında bu kişi hakkında Cumhuriyet Başsavcılığımızın Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Soruşturma Bürosunda herhangi bir soruşturma bulunmadığının" belirtilmesi, ... Valiliği Emniyet Müdürlüğü'nün ... sayılı bilgi notunda sadece davacının ikamet ettiği adresin bildirilmesi, bunun dışında davacı hakkında bir bilgi bulunmadığı, davalı idarece ... tarih ve ... sayılı yazı ile davacının "667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 4. Maddesinin 1. Fıkrasının (f) bendi uyarınca 25.07.2016 tarihi itibariyle devlet memurluğundan çıkarıldığının bildirilmesi karşısında davacının terör örgütleri veya Milli Güvenlik Kurulunca devletin güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya guruplar ile irtibatlı ve iltisaklı olduğu yönünde değerlendirmeye esas alınabilecek herhangi bir bilgi, belge veya tespit bulunmadığı gibi, hali hazırda mezkur suçlama ile davacı hakkında herhangi bir soruşturma veya kovuşturmanın bulunmadığı anlaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı kanaatine varılmıştır.. Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Davalı idare tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla; Mahkemelerince gerçekleştirilen ... tarihli ve E:... sayılı ara kararları ile davalı idareden, Emniyet Genel Müdürlüğü, Ankara İl Emniyet Müdürlüğü KOM (Kaçakçılık ve Organize Suçlarda Mücadele) Şube Müdürlüğü ve İstihbarat Şube Müdürlüğü'nden, davacı hakkında FETÖ/ PDY terör örgütü üyesi olduğu veya anılan terör örgütü ile irtibatlı ve iltisaklı olduğu yönünde herhangi bir istihbari bilgi, tanık ifadesi veya yürütülen bir soruşturma (Bylock, Bankasya ve benzeri gibi) bulunup bulunmadığının sorularak, bu yönde açık veya gizli kaynak bilgisi mevcut ise buna ilişkin tüm bilgi ve belgenin gönderilmesinin; Tasarruf Mevduatı ve Sigorta Fonu'ndan, davacının Asya Katılım Bankası bünyesinde hesabının olup olmadığı sorularak, hesabı varsa türü, açılıp kapanma tarihlerini, hesap hareketlerini gösteren listenin, Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) Başkanlığı'ndan; davacının tüm hesap hareketlerinin FETÖ/PDY bağlantısı açısından incelenerek, düzenlenecek raporun, gönderilmesinin istenildiği, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Soruşturma Bürosu'ndan; davacı hakkında FETÖ/PDY terör örgütü üyesi olduğu veya anılan terör örgütü ile irtibatlı ve iltisaklı olduğu yönünde savcılık hazırlık tahkikatı, adli soruşturma ve kovuşturma bulunup bulunmadığının sorulduğu, yine mahkemelerince gerçekleştirilen ... ve ... tarih ve E:... sayılı ara kararları ile davalı idareden, ... tarihli ve ... sayılı yazı içeriğinde yer alan bilgilerin dayanağı olan belgelerin; ... İdare Mahkemesi Başkanlığı'ndan, davalı Dışişleri Bakanlığında 2. Katip olarak görev yapmakta iken kamu görevinden çıkarılan davacının eşi T.T.T. tarafından ... İdare Mahkemesi'nde açılan davaya ilişkin bilgi ve belgelerin; Ankara ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılıkları'ndan davacının eşi hakkında FETÖ/PDY terör örgütü üyesi olduğu veya anılan terör örgütü ile irtibatlı ve iltisaklı olduğu yönünde savcılık hazırlık tahkikatı, adli soruşturma ve kovuşturma bulunup bulunmadığının sorularak, tüm bilgi ve belgelerin gönderilmesinin istenildiği, yapılan ara kararlar neticesinde gelen cevabi yazılar incelendiğinde, davacı hakkında açılan bir soruşturma ve kovuşturma bulunmadığı, davacının Bank Asya'da 2001 yılında açtığı vadesiz mevduat hesaplarının 2001 ve 2002 yıllarında kapatıldığı, ancak ... Cumhuriyet Başsavcılığı'nın ... sayılı soruşturması kapsamında alınan 72 şahsa ait olduğu bildirilen 336 GSM numarasının 01/01/2006-01/01/2016 tarihleri arasındaki ilgili dönemleri kapsayan HTS kayıtları kullanılarak yapılan sorgulamada davacının kaydının bulunduğu, ''davacının çok sayıda FETÖ/PDY mensubuyla irtibatı olduğu, bu kapsamda Turizm Bakanlığı, SGK, TRT gibi kurum ve kuruluşlarda görevliyken kamu görevinden çıkarılan ve firar eden kişilerle iltisakının olduğu, emniyet mahrem imamıyla irtibatının bulunduğu, 22 Ekim 2017 tarihinde Muğla- Bodrum-Turgutreis'ten Yunanistan'a firar etmeye çalışan FETÖ/PDY mensuplarının bulunduğu botun yakalandığı, davacının bu bottaki kişilerle ortak irtibatlı olduğu, FETÖ/PDY mensubu olan ve halihazırda Ankara'daki bazı kreşlerle bağlantısı bulunan B.G. İle irtibatlı olduğu, Bakanlık mensubu iken kamu görevinden çıkarılan eşi T.T.T.'nin FETÖ/PDY içerisinde en üst düzeyde faaliyet gösteren bir şahısla mahiyeti tespit edilemeyen iltisakının bulunduğunun'' istihbar edildiği görülmüş olup, her ne kadar davalı idarece davacı ile ilgili elde edilen istihbari bilgiler somut verilerle delillendirilememiş ise de, Ankara İl Emniyet Müdürlüğü'nce gönderilen 30/10/2018 tarihli tutanakta, ... Cumhuriyet Başsavcılığı'nın ... sayılı soruşturması kapsamında alınan 72 şahsa ait olduğu bildirilen 336 GSM numarasının 01/01/2006-01/01/2016 tarihleri arasındaki HTS kayıtları kullanılarak yapılan sorgulamada davacının kaydının bulunması, davacının davalı Bakanlıkta 2. Katip olarak görev yapmakta iken kamu görevinden çıkarılan eşi T.T.T. hakkında, ... Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosunun sayı:... sayılı CBS Soruşturma Dosyası ve 21.08.2019 tarihli yazısıyla, ''2009 ila 2013 yıllarında Dışişleri Bakanlığına personel temini amacıyla gerçekleştirilen sınavlarda FETÖ üyelerince FETÖ üyesi adaylar lehine usulsüzlük yapıldığı isnatlarına ilişin olarak ... Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen ... sayılı soruşturma dosyasında ''şüpheli'' sıfatıyla denetimli serbestlik hükümlerinin uygulandığı'' nın bildirilmesi karşısında, bakılan dava dosyası ile davacının eşinin Dairemizde bulunan E:2019/2286 sayılı dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler birlikte değerlendirildiğinde, 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere ilişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 4. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca kamu görevinden çıkarılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık, dava konusu işlemin iptali yolunda verilen Mahkeme kararında hukuki isabet bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davalı idarenin istinaf başvurusunun kabulüne, İdare Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından; FETÖ/PDY terör örgütüne veya milli güvenliğe tehdit oluşturan diğer oluşumlarla veya bu örgütlerle hiçbir şekilde irtibatının ya da iltisakının olmadığı, mahkemelerce hakkında uygulanan dava konusu işlemin hangi gerekçe ile hukuka uygun olduğuna dair herhangi bir değerlendirme yapılmadığı, kamu görevinden çıkarılma işlemine esas teşkil edecek somut bilgi / belge bulunmadığı, savunma hakkı tanınmadığı, davalı idarece sunulan bilgi notunda yer alan değerlendirmelerin dava konusu işleme dayanak olamayacağı, aile bireylerine yönelik sunulan bilgi notlarının gerçeği yansıtmadığı gibi söz konusu hususlar üzerinden hakkında delil oluşturulmaya çalışılmasının hukuk devleti ilkesi ile bağdaşmayacağı, mahkeme kararının gerekçesinde yer alan ve 72 şahsa ait olduğu bildirilen 336 GSM numarasının 01/01/2006-01/01/2016 tarihleri arasındaki ilgili dönmeleri kapsayan HTS kayıtlarının kendisine yönelik değerlendirme kısmında da açıkça görülebileceği üzere söz konusu irtibatın 2008 yılında kullandığı GSM hattına yönelen bir arama olduğu ve bu aramanın da 0 saniye olduğu, konuşmanın dahi gerçekleşmediği 2008 yılında gelen bir telefon aramasının söz konusu terör örgütü ile irtibat ya da iltisak yönünden delil olarak değerlendirilmesinin aklen ve hukuken mümkün olmadığı, hakkında yürütülmekte olan herhangi bir ceza yargılamasının bulunmadığı, gerekçeli karar hakkının ihlal edildiği belirtilerek Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından; davacı hakkında tesis edilen kamu görevinden çıkarılması işleminin Devletin görevi ve vatandaşlarına karşı yükümlülüklerinin gereği, terör örgütleriyle mücadele ve yeni bir darbe girişimini önlemeye yönelik, zorunlu, acil ve orantılı bir tedbir niteliğinde olduğu, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenlerin hukuki dayanaktan yoksun olduğu belirtilerek, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının eksik inceleme nedeniyle bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY ve İLGİLİ MEVZUAT:
Türkiye'de 15 Temmuz 2016 gecesi, kendilerini “Yurtta Sulh Konseyi” olarak isimlendiren bir grup Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) mensubu tarafından, demokratik biçimde halk tarafından göreve getirilen Türkiye Büyük Millet Meclisini (TBMM), Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetini ve Cumhurbaşkanı'nı devirmek ve anayasal düzeni ortadan kaldırmak amacıyla darbe teşebbüsünde bulunulmuş, bu teşebbüs Türk Milleti tarafından akamete uğratılmıştır.
Anayasa'nın olay tarihinde yürürlükte bulunan 118. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca Milli Güvenlik Kurulu (MGK) tarafından 20/07/2016 tarihli toplantıda yapılan değerlendirmede, darbe teşebbüsünün TSK içindeki Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) mensupları tarafından başlatıldığı, bu örgütün kuruluş aşamasından itibaren etkisi altına aldığı eğitim kuruluşları, sivil toplum kuruluşları, medya kuruluşları, ticari kuruluşlar ve kamu görevlileri aracılığıyla Milleti ve Devleti kontrol altında tutmayı amaçladığı belirtilmiştir.
MGK'nın anılan toplantısında "demokrasinin, hukuk devleti ilkesinin, vatandaşların hak ve özgürlüklerinin korunmasına yönelik tedbirlerin etkin bir şekilde uygulanabilmesi amacıyla" Hükûmete olağanüstü hâl ilan edilmesi tavsiyesinde bulunulması hususu kararlaştırılmıştır. Cumhurbaşkanı başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu 20/07/2016 tarihinde, ülke genelinde 21/07/2016 Perşembe günü saat 01.00'den itibaren geçerli olmak üzere doksan gün süreyle olağanüstü hâl ilan edilmesine karar vermiştir. Anılan karar 21/07/2016 tarih ve 29777 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiş ve aynı gün TBMM tarafından onaylanmıştır.
Anayasa'nın olay tarihinde yürürlükte bulunan 121. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca Cumhurbaşkanı’nın başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu tarafından, 23.07.2016 tarihli ve 29779 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 3. maddesinde yargı mensupları ile bu meslekten sayılanlardan; 4. maddesinde ise bunlar dışındaki tüm kamu personelinden (işçiler dâhil) “terör örgütlerine veya MGK’ca devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara” üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu değerlendirilenlerin meslekten veya kamu görevinden çıkarılmalarına karar verileceği düzenlenmiştir.
Dışişleri Bakanlığı bünyesinde daire başkan vekili olarak görev yapan davacı, 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 4. maddesinin 1. fıkrasının (f) bendi uyarınca Dışişleri Bakanlığının 25/07/2016 tarih 2016/3 sayılı işlemiyle kamu görevinden çıkarılmıştır.
Bunun üzerine, anılan işlemin iptali istemiyle temyizen incelenen davayı açmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
667 sayılı KHK'nın 4. maddesi uyarınca terör örgütlerine veya MGK'ca Devletin millî güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu değerlendirilen kamu görevlilerinin, “meslekten veya kamu görevinden çıkarılmasına" ilişkin kararlar, adli suç veya disiplin suçu işlenmesi karşılığında uygulanan yaptırımlardan farklı olarak terör örgütleri ile millî güvenliğe karşı faaliyette bulunduğu kabul edilen yapıların kamu kurum ve kuruluşlarındaki varlığını ortadan kaldırmayı amaçlayan “olağanüstü tedbir" niteliğindedir.
AİHM "demokratik bir devletin, memurlarından anayasal prensiplere sadakat göstermesini isteme hakkı bulunduğunu" belirtmektedir (Sidabras ve Džiautas/Litvanya, B. No: 55480/00 ve 59330/00, 27/07/2004, § 52; Volkmer/Almanya (k.k.), B. No: 39799/98, 22/11/2001; Petersen/Almanya, B. No: 39793/98, 22/11/2001). AİHM'e göre "kamu çalışanlarının devlete sadık kalmaları genel yararı korumakla ve güvence altına almakla yükümlü devlet otoriteleri ile çalışmalarının doğasında bulunan bir şarttır." (Sidabras ve Džiautas/Litvanya, B. No: 55480/00 ve 59330/00, 27/07/2004, § 57; Žičkus/Litvanya, B. No: 26652/02, 07/04/2009, § 28).
Terör örgütleri ile millî güvenliğe karşı faaliyette bulunduğu kabul edilen yapılara üyelik, mensubiyet, iltisak veya bunlarla irtibat, kamu görevlilerinin devlete sadakat yükümlülüğünü yitirildiğini ortaya koyan ve bahse konu olağanüstü tedbirin uygulanmasını gerektiren hâllerdir. Yukarıda yer verilen yapılara üyelik ve mensubiyet olmasa da bu yapılara iltisaklı veya bunlarla irtibatlı bulunulması hâli de anılan tedbirin uygulanabilmesi için yeterlidir.
Anayasa Mahkemesi 14/11/2019 tarih ve E:2018/89, K:2019/84 sayılı kararında iltisaklı kavramını ''kavuşan, bitişen, birleşen'', irtibatlı kavramını ise ''bağlantılı'' olarak tanımlamıştır. Bu kavramlar ile kişilerin cezai sorumluluğunu gerektiren örgüte üyelik ve mensubiyet kavramlarına nazaran terör örgütleri ile daha az yoğun ve atipik bir bağlantının vurgulandığı açıktır. Bu kapsamda kişilerin terör örgütleri ile irtibat ve iltisaklarının ortaya konulabilmesi için, örgütün amaçlarının gerçekleştirilmesi ya da örgütten yarar sağlamak maksadıyla gerek örgütten gelen talimatlar doğrultusunda gerekse inisiyatif alarak bulundukları hal ve hareketler neticesinde örgüte veya kendilerine yarar sağladıkları ya da örgüt ile amaç birliği veya sosyal birliktelik görünümü içinde oldukları yönünde kanaat oluşması yeterli olacaktır.
Bununla birlikte iptal davaları idarî işlemlerin yetki, şekil, sebep, konu ve maksayönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlâl edilenler tarafından açılan davalardır. İdari işlem ise idarenin kamu gücü kullanarak tek taraflı olarak tesis ettiği hukuki sonuç doğuran işlemdir. İdareyi işlem yapmaya sevk eden maddi ve hukuki etkenler ise idari işlemin sebep unsurunu oluşturmaktadır.
667 sayılı KHK'nın 4. maddesinin öngördüğü üzere terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu değerlendirilen kamu görevlileri hakkında “meslekten veya kamu görevinden çıkarılmasına karar verilir" hükmü gereğince davacı hakkında dava konusu işlem tesis edilmiştir.
Bu kapsamda davacı hakkındaki terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu yönünde davalı idarece yapılan değerlendirmenin de kuşkusuz keyfilikten uzak olması gerekir.
Dava konusu işlemin sebep unsuru yönünden hukuki denetiminin yapılabilmesi; bu değerlendirmeyi haklı kılan maddi sebeplerin yargılama esnasında davalı idarece ortaya konulmasına ve izah edilmesine bağlıdır. Bu konudaki yükümlülük şüphesiz öncelikle dava konusu işlemi tesis eden davalı idareye aittir. Bununla birlikte idari yargı mercilerince 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 20. maddesinde öngörülen resen araştırma ilkesi uyarınca uyuşmazlığın çözümü için her türlü inceleme ve araştırmanın yapılması da mümkün hatta olayın niteliğine göre gereklidir.
Bu nedenle, Bölge İdare Mahkemesince öncelikle; davalı idarece dava dosyasına sunulan, davacı hakkında terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara iltisakı yahut irtibatı olduğu yönünde değerlendirme yapılmasına dayanak teşkil eden tespitlerin somutlaştırılmak suretiyle değerlendirilmesi, gerek görülmesi halinde yeniden sorulması, öte yandan 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 20. maddesi uyarınca uyuşmazlığın çözümü için;
"Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı ile Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele Daire Başkanlığından; davacının FETÖ/PDY terör örgütüne ait örgüt içi iletişim programı (ByLock) kullandığına ya da ankesörlü telefon görüşme kaydı bulunduğuna ilişkin tespit olup olmadığının sorulmasına, var ise tespitlere ilişkin belge ve raporların, (mahiyetleri ve kullanım bilgileri yer alacak şekilde) FETÖ/PDY soruşturmaları kapsamında var ise davacının adının geçtiği ifade tutanaklarının,
Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğünden; davacının FETÖ/PDY terör örgütüne ait özel öğretim kurum ve kuruluşlarına ilişkin eğitim kaydı ile özel öğrenci yurtları vb. ilişkin kayıt bilgileri (istihbari olanlar dâhil) olup olmadığı sorularak var ise tespitine ilişkin belge ve raporların,
İçişleri Bakanlığı Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğünden; davacının FETÖ/PDY terör örgütüne ait olduğu gerekçesiyle kapatılan dernek ya da sendika/federasyon/konfederasyonlarda yönetim/denetim/genel kurul üyelik/aidat bilgisi olup olmadığı sorularak var ise ilgili belge ve raporların, (şahıs, tarih aralığı ve ilgili kuruluş yer alacak şekilde)
Vakıflar Genel Müdürlüğünden; davacının FETÖ/PDY terör örgütüne ait olduğu gerekçesiyle kapatılan vakıflarda üyeliği ya da mütevelli heyeti üyeliği olup olmadığı sorularak var ise ilgili belge ve raporların, (şahıs, tarih aralığı ve ilgili kuruluş yer alacak şekilde)
Krea İçerik Hizmetleri ve Prodüksiyon Anonim Şirketinden; davacının Digitürk aboneliğinin bulunup bulunmadığı, aboneliği bulunuyorsa bu aboneliği iptal ettirip ettirmediği, iptal ettirmiş ise hangi tarihte iptal ettirdiği, var ise müşteri hizmetleri ile yapılan görüşmenin çözümü ve diğer bilgi ve belgelerin birer örneğinin istenilmesine" yönelik yapılacak ara kararı neticesinde davalı idare ile yukarıda anılan kurum ve kuruluşlarca gönderilecek bilgi ve belgeler davacıya tebliğ edilerek karşı beyanlarının da alınmasından sonra davacının terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara iltisakı yahut irtibatının bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir.
Kuşkusuz yukarıda anılan değerlendirme yapılırken davacı hakkındaki ceza soruşturması ve varsa kovuşturmasındaki (takipsizlik veya beraat kararı ile sonuçlanmış olsa dahi) tespitlerin de irtibat ve iltisak noktasında göz önüne alınması gerekmektedir.
Bu itibarla, belirtilen hususlarda araştırma yapılmaksızın, eksik incelemeyle davanın reddi yönünde verilen İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne;
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesine gönderilmesine, 11/10/2021 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi