5. Ceza Dairesi Esas No: 2015/10725 Karar No: 2018/2034 Karar Tarihi: 20.03.2018
Tefecilik - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2015/10725 Esas 2018/2034 Karar Sayılı İlamı
5. Ceza Dairesi 2015/10725 E. , 2018/2034 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Tefecilik HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: ..."ın 09/11/2012 tarihli oturumda davaya katılmasına karar verilmesine karşın gerekçeli karar başlığında müşteki olarak gösterilmesi mahallinde düzeltilebilir yazım hatası kabul edilmiştir. 01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK"nın 241. maddesinde tefecilik suçunun; “Kazanç elde etmek amacıyla başkasına ödünç para veren kişi,...” biçiminde tanımlandığı, bu düzenlemeye göre suçun oluşması için sanığın yalnızca bir kişiye ödünç para vermesi yeterli olup, bu işi meslek haline dönüştürüp dönüştürmemesinin öneminin bulunmadığı, bu nedenle suçun temadi ettiğinden ve birden fazla kişiye ödünç para verilmesinin tek suç oluşturduğundan bahsedilemeyeceği, Ayrıca, kesintisiz suçlarda kesintinin gerçekleştiği anda suçun işlendiği kabul edilmekle birlikte 5237 sayılı Yasanın 241. maddesinde düzenlenen tefecilik suçunun maddede yazılı tipik hareketin bir kez işlenmesiyle oluşan sırf hareket suçu niteliğinde bulunduğu, bu suçun ivaz karşılığında ödünç paranın borç alana verilmesiyle tamamlandığı, suçun tamamlanması için ivazın temin edilmiş olmasının şart olmadığı, hatta ödünç olarak alınan paranın vadesinde geri ödemesinin yapılmamış olmasının da suçun oluşması üzerinde bir etkisinin bulunmadığı, aralarında yakın akrabalık bağı veya iş ilişkisi bulunmayan kişiler arasında günün ekonomik koşulları nazara alındığında önemli miktardaki paraların karşılıksız verilmesinin de hayatın olağan akışına ve genel hayat tecrübelerine uygun düşmediği anlaşılmakla, Suç tarihinin; tefecilik suçunda kazanç elde etmek amacıyla ödünç paranın verildiği tarih, zincirleme suçlarda ise son suçun işlendiği gün olduğu ve uygulanacak hükümlerin belirlenmesine etkisi bulunduğu nazara alındığında, faiz karşılığı ödünç para aldığını beyan eden katılan ..."dan parayı aldığı tarihlerin ayrıntılı olarak sorularak açıklattırılmasından, olay hakkında bilgisine başvurulan şahıslardan bir kısmının sanığın tefecilik yaptığını ve bunu herkesin bildiğini, bir kısmının ise tefecilik yapmadığını bildirmesi karşısında atılı suçla ilgili zabıta araştırması yaptırılmasından, dosya arasına alınan sanığın alacaklı olduğu takip dosyalarının borçlularının tanık sıfatıyla beyanlarının alınmasından, aynı suç nedeniyle Hatay 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/469 Esas sayılı dava dosyasında yargılanıp kesinleşmiş beraat hükmü alan sanığın, bu dosyada lehine beyanda bulunan tanık ...hakkında iftira, katılan ... hakkında da yalan tanıklık suçundan suç duyurusunda bulunulmasına karar verilmesi dikkate alındığında bu hususun akıbetinin araştırılmasından sonra, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması, Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı yönünden sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 20/03/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.