19. Hukuk Dairesi 2016/14046 E. , 2017/4667 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalı şirketten olan alacaklarının ticari ilişkiye dayandığını, 3 adet faturaya dayalı alacaklarının ödenmesi için ihtarname çekilmesine rağmen ödenmemesi üzerine icra takibine geçildiğini, davalının açılan bu takibe haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptali ile %20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davaya konu ihtilafın 30/01/2012 tarihli sözleşmenin icrasından kaynaklandığını, davacı ile 500 bin adedi opsiyonlu olmak üzere 1.000.000 adet 2012 üretim sezonu kapya biberin 30/01/2012 günlü sözleşme esasları çerçevesinde davacı şirketin tesislerinde üretilip kavanozlanması konusunda anlaştıklarını, davacının sözleşmeye istinaden edimlerini yerine getirmediğini, başka bir firma ile iş ilişkisi kurduğunu,o firmaya mal üretip müvekkili firmaya ise taahhüt ettiği oranda mal üretmeyerek edimini ifa etmediğini,bu nedenle müvekkilinin alıcı firmalarla yapılan sözleşme kapsamında verilen taahhütleri yerine getirmek için yurtiçinde bulunan başka firmalardan ve davacıyla anlaşılan bedelden daha yüksek bir fiyatla mal almak durumunda kaldığını,bu suretle zarar ettiğini, yine davacının sözleşme gereğince edimlerini yerine getirmemiş olması nedeniyle davacı şirkete 137.175,00 TL bedelli cezai şart faturası kestiğini, müvekkilinin uğramış olduğu zarar ve cezai şart faturası göz önünde bulundurulduğunda davacının müvekkilinden herhangi bir alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama ve toplanan delillere göre,taraflar arasındaki ticari ilişkinin 24/04/2010 tarihinde başladığı ve 04/12/2012 tarihine kadar devam ettiği, tarafların incelenen ticari defterleri ve alınan bilirkişi raporuna göre ticari ilişkinin bittiği tarih itibariyle davacının 159.127,26 TL alacaklı olduğu, davalının yapılan sözleşme kapsamında davacının üretimi yapmamak suretiyle teslim edilmeyen malları başka firmalardan daha fazla bedel ile almak zorunda kalması nedeni ile 35.428,37 TL zarara uğradığı, davacı tarafın mücbir sebep nedeniyle sözleşmeye aykırılığın bulunmadığı iddia edilmiş ise de, sözleşme gereğince mücbir sebebin koşullarının gerçekleşmediği, bu nedenle sözleşmeye aykırılığın ve bununla bağlantılı olarak davalı lehine cezai şart koşullarının oluştuğu, cezai şart alacağının 137.175,00 TL olduğu, davalının uğramış olduğu 35.428,37 TL zararla birlikte oluşan davalı alacağının 172.603,37 TL olduğu, bu tutarın davacı alacağı olan 159.127,26 TL ‘den mahsup edildiğinde davacının alacağının kalmadığı, halen davalının 13.476,11 TL alacaklı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, fatura bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı icra takibinde 134.124,01 TL asıl alacak ve işlemiş faiz talebinde bulunmuştur.Yanlar arasında 31.01.2012 tarihli sözleşme bulunduğu, bu sözleşmenin satışa ilişkin olup taraflara karşılıklı edim yüklediği anlaşılmaktadır. İcra takibine konu olan faturaların tarafların defterlerinde kayıtlı olduğu bilirkişi tarafından tespit edilmiştir. Davalı cevap süresi içerisinde mahkemeye verdiği dilekçesinde cezai şarta ilişkin takas mahsup iddiasında bulunmuştur.Uğradığı zarara ilişkin olarak takas mahsup savunması bulunmamaktadır. Mahkemece 31.12.2012 tarihli sözleşmenin özel şartlar bölümünde yürütme esasları başlığı altındaki (c) fıkrasında düzenlenen cezai şartın davalı yararına tahakkuk edip etmediği,davalı tarafından davacıya ihtarname gönderilip gönderilmediği araştırılıp,cezai şartında 3065 Sayılı KDV Kanunu’nun 24/c maddesi uyarınca KDV matrahı içerisinde sayılmadığından KDV uygulanmadan takas savunması konusunda karar verilmesi gerekirken, takas savunması ileri sürülmeyen uğranılan zarar hesabınında davacı alacağından takas mahsubuna karar verilmesi doğru olmamış, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 07/06/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.