Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2015/34130 Esas 2019/5978 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/34130
Karar No: 2019/5978
Karar Tarihi: 18.03.2019

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2015/34130 Esas 2019/5978 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2015/34130 E.  ,  2019/5978 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    YARGITAY KARARI


    1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre taraflar vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2- Dava belirsiz alacağın bir türü olan kısmi eda külli tespit davası olarak açılmış olup, bu dava türünde faiz başlangıcı yönünden Dairemiz uygulaması kısmi dava esaslarıyla aynıdır. Bu itibarla kabule konu alacaklar bakımından dava dilekçesi ile istenen kısma dava, ıslah (talep artırımı) ile artırılan miktarlar bakımından ise ıslah (talep artırımı) tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekir. Her ne kadar mahkemece davacının davalıya noter kanalıyla dava tarihi olan 03/10/2013 tarihinde gönderdiği ihtarname ile davalının temerrüde düştüğü kabul edilerek, davaya konu alacaklara “temerrüt tarihi olan 14/10/2013 tarihinden itibaren” denilerek faize hükmedilmiş ise de, sözü edilen ihtarname davalıya dava tarihinden sonra 08/10/2013 tarihinde tebliğ edilmiştir. Bu durumda, davacının davalıyı dava tarihinden önce temerrüde düşürmesi söz konusu olmadığından, kabule konu alacaklar bakımından dava dilekçesiyle istenen miktarlar bakımından dava, ıslah ile artırılan miktarlar bakımından ise ıslah tarihi temerrüt tarihi olduğundan dava-ıslah ayrımına göre faize hükmedilmesi gerekirken, hukuken temerrüt sonucunu doğurmayan ihtarnameye değer verilerek faize hükmedilmesi ve asgari geçim indirimi ücret ya da ücretin eki niteliğinde olmadığından, bu alacağa yasal faiz yürütülmesi yerine en yüksek banka mevduat faizi yürütülmesi hatalı olup, bozma sebebi ise de, bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün 6100 sayılı Kanunu"nun geçici 3/2 maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK"un 438/7 maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    Sonuç:
    Temyiz olunan kararın, hüküm fıkrasının 2, 3, 4 ve 5. paragraflarının hükümden çıkartılarak yerlerine sırasıyla,
    “Net 648 TL (çalışılan süre dikkate alınarak takdiri indirim yapılmamıştır) fazla mesai ücretinin dava tarihi olan 03/10/2013 itibaren işleyecek mevduata uygulanan en yüksek banka faizi ile,
    Net 630 TL (çalışılan süre dikkate alınarak takdiri indirim yapılmamıştır) bayram-genel tatil ücretinin, 100 TL’sinin dava tarihi olan 03/10/2013 tarihinden, bakiye 530 TL’sinin ise ıslah (talep artırım) tarihi olan 16/03/2015 tarihinden itibaren işleyecek mevduata uygulanan en yüksek banka faizi ile,
    Net 1.800,00 TL ücret alacağının, 100 TL’sinin dava tarihi olan 03/10/2013 tarihinden, bakiye 1.700 TL’sinin ise ıslah (talep artırım) tarihi olan 16/03/2015 tarihinden itibaren işleyecek mevduata uygulanan en yüksek banka faizi ile,
    Net 332,45 TL asgari geçim indirimi alacağının, 100 TL’sinin dava tarihi olan 03/10/2013 tarihinden, bakiye 232,45 TL’sinin ise ıslah (talep artırım) tarihi olan 16/03/2015 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” paragraflarının yazılmasına, hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu"nun 28.09.2018 tarih ve 2018/2 E. 2018/8 K. sayılı İBK. uyarınca onama harcı alınmasına yer olmadığına, nisbi temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 18/03/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.