Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2013/24169 Esas 2014/10374 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/24169
Karar No: 2014/10374
Karar Tarihi: 09.05.2014

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2013/24169 Esas 2014/10374 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2013/24169 E.  ,  2014/10374 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : Giresun 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
    Tarihi : 18.03.2013
    No : 2013/19-2013/111

    Davacı, Alman sigortasına tabi olarak çalıştığı 03.02.1986 tarihinin sosyal güvenlik sözleşmesi gereğince Türkiye’de sigorta başlangıcı olduğunun ve yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davalı Kurum’un Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    1-5510 sayılı Kanunun 101 inci maddesinde, bu Kanun hükmünün uygulanmasıyla ilgili çıkan uyuşmazlıkların çözümlenmesinde İş Mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiştir. 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 7 nci maddesinde, İş Mahkemelerinde sözlü yargılama usulünün uygulanacağı hüküm altına alınmış ise de; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununda yazılı ve basit yargılama usullerine yer verilerek, Kanunun 447 nci maddesinde de, diğer kanunların sözlü yahut seri yargılama usulüne atıf yaptığı hallerde, bu Kanunun basit yargılama ile ilgili hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir. Bu durumda, artık, iş mahkemelerinde basit yargılama usulünün uygulanması gerekecektir.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun basit yargılama usulünün düzenlendiği altıncı kısmında yer alan 320 nci maddesinin birinci fıkrasında, mahkemenin, mümkün olan hallerde tarafları duruşmaya davet etmeden dosya üzerinden karar vereceği belirtilmiş ise de; dosya üzerinden karar verilebilecek "mümkün olan haller" belirlenirken HMK"nın 27 nci maddesinde yer alan ve hukuk yargılamasında temel ilke olarak kabul edilen "hukuki dinlenilme hakkı" çerçevesinde titiz ve sınırlı bir uygulama yapılması zorunludur. Hukuki dinlenilme hakkı; yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içerdiğinden, dosya üzerinden karar verilebilecek
    hallerin hukuki dinlenilme hakkını ihlal etmeyecek haller ile sınırlı tutulması doğru olacaktır. Somut olaya ilişkin uyuşmazlığın, ön inceleme ve tahkikata ilişkin duruşma açılıp, işin esasına girilerek çözümlenmesi gerekirken; Mahkemenin, duruşma açılmaksızın dosya üzerinde karar vermiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 09.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.