Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/16064
Karar No: 2017/19242
Karar Tarihi: 12.07.2017

Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2017/16064 Esas 2017/19242 Karar Sayılı İlamı

4. Ceza Dairesi         2017/16064 E.  ,  2017/19242 K.

    "İçtihat Metni"


    Tehdit ve hakaret suçlarından sanıklar ... ve ..."ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 106/2-c (iki kez), 125/1-4 (iki kez), 43/1, 62/1 ve 52/2.maddeleri uyarınca iki defa 1 yıl 13 ay hapis ve iki defa 2.180,00 Türk Lirası adli para cezaları ile cezalandırılmalarına dair, Nazilli 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 16/03/2011 tarihli ve 2010/635 esas, 2011/199 sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 17/03/2017gün ve 17110 sayılı istem yazısıyla Dairemize gönderilen dava dosyası incelendi.
    İstem yazısında; “Dosya kapsamına göre; Nazilli Cumhuriyet Başsavcılığının 15/08/2010 tarihli ve 2010/4759 soruşturma, 2010/2317 esas ve 2010/886 sayılı iddianamesi ile olay günü alkollü olan sanıkların birlikte hareket ederek gece saatlerinde komşuları olan ...,... ve ...’e hitaben sinkaflı sözlerle hakaret ettikleri ve onları tehdit ettikleri, akabinde elinden yaralanan sanık ...’in polis ve ambulans eşliğinde hastaneye götürüldüğü, hastane dönüşünde sanık ...’ın ayrılarak evine gittiği, sanık ...’in ise mağdurlara hakaret etmeye devam ettiği ve onların gıyabında çevresindeki insanlara “bir kurşun ...’a, bir kurşun ...’ye, bir kurşun da kendime sıkacağım” diyerek mağdurları tehdit ettiği için zincirleme şekilde hakaret ve tehdit suçlarından kamu davası açılması karşısında;
    1-Sanık ...’un tehdit ve hakaret suçlarını birden fazla kişiye karşı hukuki anlamda tek bir fiil ile birden fazla kez işlenmesi nedeniyle, zincirleme suç hükümleri gereği tehdit ve hakaret suçlarından bir kez ceza verilip, bu cezanın 5237 sayılı Kanun’un 43/2 ve 43/1. maddeleri ile ayrı ayrı arttırılması gerekirken, mağdurlar ...ve ...için ayrı ayrı zincirleme suç hükümleri uygulanarak fazla ceza tayininde,
    2-Sanık ...’ın, iddianamede mağdurlara karşı tehdit ve hakaret suçlarını hukuki anlamda tek bir fiil ile bir kez işlediği, hastane dönüşünde meydana gelen ikinci eylemin sanık ... tarafından işlendiğinin anlatılması karşısında; zincirleme suç hükümleri gereği tehdit ve hakaret suçlarından bir kez ceza verilip, bu cezanın 5237 sayılı Kanun’un 43/2. maddesi uyarınca arttırılması gerekirken, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 225. maddesinde yer verilen; “hüküm, ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve fail hakkında verilir.” hükmüne aykırı olarak, iddianamade bu sanık için anlatılmayan ikinci eylem de hesaba katılarak, mağdurlar ... ve...’ya yönelik eylemler için ayrı ayrı zincirleme suç hükümleri uygulanarak fazla ceza tayininde,
    3-5237 sayılı Kanunu’nun 53/2. maddesinde yer alan “Kişi, işlemiş bulunduğu suç dolayısıyla mahkûm olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar bu hakları kullanamaz.” ve 3. fıkrasındaki “Mahkûm olduğu hapis cezası ertelenen veya koşullu salıverilen hükümlünün kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanmaz.” şeklindeki düzenlemeler karşısında,
    anılan maddenin 1-c bendinde yer alan hak yoksunluğunun sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıvermeden sonra uygulanamayacağı, kendi altsoyu dışındaki kişiler bakımından vesayet ve kayyımlıkla ilgili hak yoksunluğu ile anılan maddenin 1. fıkrası a, b, d ve e bentlerinde yazılı hak yoksunluklarının ise cezanın infazının tamamlanmasına kadar devam edeceği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.”denilmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    I-Olay:
    Tehdit ve hakaret suçlarından sanıklar ... ve ... hakkında yapılan yargılama sonucunda, Nazilli 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 16/03/2011 tarihli kararıyla, her bir sanığın mağdur sayısınca ayrı ayrı hapis ve adli para cezaları ile cezalandırılmalarına ve TCK"nın 53.maddesi uyarınca hak yoksunluklarının uygulanmasına karar verildiği, sanıkların yüzüne karşı verilen kararın süresinden sonra temyiz edilmesi üzerine, temyiz istemlerinin reddine karar verildiği, ret kararınnı da sanıklar tarafından temyiz üzerine, Dairemizin 24.06.2014 tarihli kararıyla ret kararının onandığı, bu şekilde kesinleşen kararın infazı sırasında kanun yararına bozma yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
    II-Kanun yararına bozma istemine ilişkin uyuşmazlığın kapsamı:
    1-Sanık ... yönünden, tehdit ve hakaret suçlarının birden fazla kişiye karşı tek bir fiille birden fazla kez işlenmesi nedeniyle, mağdur sayısınca hüküm kurulup zincirleme suç hükümlerinin uygulanması,
    2-Sanık ... yönünde ise; iddianamede mağdurlara karşı tehdit ve hakaret suçlarını tek fiille işlediği, hastane dönüşünde meydana gelen ikinci eylemin sanık ... tarafından işlendiğinin anlatılmasına rağmen, ikinci eylemde hesaba katılarak mağdurlara yönelik eylemler için ayrı ayrı zincirleme suç hükümleri uygulanarak fazla ceza verilmesi,
    3-Her iki sanık yönünden de, TCK"nın 53-1-c maddesindeki hak yoksunluğu ile ilgili aynı Kanun maddesinin 3. fıkrasındaki sınırlandırıcı hükmün dikkate alınmamasına ilişkindir.
    III- Hukuksal Değerlendirme:
    A-1 ve 2 nolu hukuka aykırılıklar yönünden yapılan irdelemede;
    5237 sayılı TCK’nın “Zincirleme Suç” başlıklı 43. maddesinin 1. fıkrasında; “Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda, bir cezaya hükmedilir. Ancak bu ceza, dörtte birinden dörtte üçüne kadar artırılır. Bir suçun temel şekli ile daha ağır veya daha az cezayı gerektiren nitelikli şekilleri, aynı suç sayılır. Mağduru belli bir kişi olmayan suçlarda da bu fıkra hükmü uygulanır” şeklinde zincirleme suç tanımlanmış, ikinci fıkrasında ise; “Aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi durumunda da, birinci fıkra hükmü uygulanır” denilmek suretiyle zincirleme suçtan farklı bir müessese olan, aynı nev’iden fikri içtima kuralı düzenlenmiştir.
    5237 sayılı Türk Ceza Kanunu sistematiğinde, kural olarak yasadaki suç tanımına uygun her bir netice ayrı bir suç oluşturmasına karşın, bu kuralın istisnaları olarak, TCK’nın “suçların içtimaı” bölümünde, 42, 43 ve 44. maddelerine yer verilmiştir. Bu durumda aynı mağdura karşı, bir suç işleme kararının icrası çerçevesinde farklı zamanlarda gerçekleştirilen birden fazla eylem için, fail hakkında tek bir ceza verilecek, ancak bu ceza TCK’nın 43/1. maddesine göre artırılacaktır.
    Buna göre zincirleme suç hükümlerinin uygulanabilmesi için, bir suç işleme kararının icrası çerçevesinde bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi veya birden fazla kişiye karşı aynı suçun tek bir fiille işlenmesi gerekmektedir. Maddede geçen tek fiil ibaresinden doğal anlamda hareket tekliği değil hukuki ahlamda tek fiilin anlaşılması gerekmektedir.
    İnceleme konusu somut olayda; Nazilli Cumhuriyet Başsavcılığının 15.08.2010 tarihli iddianamesinde, olay günü alkollü olan sanıkların birlikte hareket ederek gece saatlerinde komşuları olan ...,... ve..."e hitaben sinkaflı sözlerle hakaret ettikleri ve onları tehdit ettikleri, akabinde yaralanan sanık ... "in polis ve ambulans eşliğinde hastaneye götürüldüğü, hastane dönüşünde sanık ..."ın ayrılarak evine gittiği, sanık ..."in ise mağdurlara hakaret etmeye devam ettiği ve onların gıyabında çevresindeki insanlara "bir kurşun ..."a (..."ya), bir kurşun ..."ye, bir kurşun da kendime sıkacağım" diyerek mağdurları tehdit ettiği için zincirleme şekilde hakaret ve tehdit suçlarından kamu davası açılması karşısında;
    Sanık ... yönünden, tehdit ve hakaret suçlarının birden fazla kişiye karşı hukuki anlamda tek bir fiille birden fazla kez işlenmesi nedeniyle, zincirleme suç hükümleri gereği tehdit ve hakaret suçlarından bir kez ceza verilip, bu cezanın Türk Ceza Kanunu "nun 43/2 ve 43/1. maddeleri ile ayrı ayrı artırılması gerekirken, mağdurlar ... ve... için ayrı ayrı zincirleme suç hükümleri uygulanarak fazla ceza verildiği,
    Sanık ... yönünden ise; iddianamede mağdurlara karşı tehdit ve hakaret suçlarını hukuki anlamda tek bir fiille birden fazla kez işlediği, hastane dönüşünde meydana gelen ikinci eylemin sanık ... tarafından gerçekleştirildiğinin anlatılması karşısında; zincirleme suç hükümleri gereği tehdit ve hakaret suçlarından ber kez ceza verilip, bu cezanın Türk Ceza Kanunu"nun 43/2. maddesi gereği artırılması gerekirken, CMK"nın 225. maddesinde yer alan "hüküm, ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve fail hakkında verilir." hükmüne aykırı olarak, iddianamede bu sanık için anlatılmayan ikinci eylemde hesaba katılarak, mağdurlar Hatice ve Fatma"ya yönelik eylemler için ayrı ayrı zincirleme suç hükümleri uygulanarak fazla ceza verlidiği görülmektedir.
    B-3 nolu hukuka aykırılık yönünden yapılan irdeleme;
    5237 sayılı TCK"nın 53/3. maddesinde "Mahkum olduğu hapis cezası ertelenen veya koşullu salıverilen hükümlünün kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanmaz" hükmü yer almaktadır.
    İnceleme konusu somut olayda; mahkemece tehdit suçlarından hapis cezalarıyla cezalandırılmalarına karar verilen sanıklar hakkında, 5237 sayılı TCY"nın 53. maddesinin 3. fıkrası hükmü gözetilmeden, aynı Kanun maddesinin 1. fıkrasının (a), (b), (c), (d) ve (e) bendlerinde belirtilen haklarından cezanın tamamen infazına kadar yoksun bırakılmasına, TCK"nın 53/1-c bendinde belirtilen hakları kullanmasından ise şartlı tahliye tarihine kadar yoksun bırakılmasına karar verildiği görülmektedir. Anılan maddenin 1-c bendinde yer alan hak yoksunluğunun sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıvermeden sonra uygulanamayacağı, kendi altsoyu dışındaki kişiler bakımından vesayet ve kayyımlıkla ilgili hak yoksunluğu ile anılan maddenin 1. fıkrasının a, b, d ve e bentlerinde belirtilen hak yoksunluklarının ise cezanın infazının tamamlanıncaya kadar devam edeceğinin gözetilmemesinin hukuka aykırı olduğu anlaşılmaktadır.
    Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla TCK’nın 53. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine yönelik vermiş olduğu ilgili verdiği iptal kararlarının mahmemesince gözetilebileceği kabul edilmiştir.
    IV- Sonuç ve Karar:
    Yukarıda açıklanan nedenlerle;
    Adalet Bakanlığının istemi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
    1-Tehdit ve hakaret suçlarından sanıklar ... ve ... hakkında, Nazilli 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 16/03/2011 tarihli ve 2010/635 esas, 2011/199 karar sayılı kararının, 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
    2-Bozma kararı doğrultusunda, TCK"nın 43/2 ve 43/1. maddelerinin uygulanması yönünden artırım oranı belirlenirken taktir hakkının kullanılması gerekteğinden anılan Kanun maddesinin 4/b fıkrası uyarınca yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın mahkemesine iadesine, 12.07.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi