10. Hukuk Dairesi 2014/6771 E. , 2014/10362 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Dava, davalı ve murisi annesine yapılan sigorta yardımlarının istirdadı istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, taraf Avukatlarınca temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Karşı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu 22.02.2006 tarihli trafik kazasında, sürücü sigortalı olay yerinde, yaralanan hak sahibi eşi de, kaldırıldığı hastanede ölmüştür. Davalı, sigortalının hak sahibi oğludur. Davalının annesinin (ölen sigortalının hak sahibi eşi) bir kısım tedavi giderleri davacı Kurum tarafından karşılanmış, ayrıca davalıya ve annesine hak sahibi olmaları nedeniyle, ölüm aylığı bağlanmıştır. Davacı Kurum, davalı ve murisi annesinin karşı aracın sigorta şirketinden de destek tazminatı almaları nedeniyle sigorta şirketine rücu imkanlarının kalmadığını belirterek, yapılan sağlık yardımı ve bağlanan aylıkların peşin değerinin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Dava, trafik kazası sonucu ölen Bağ-Kur sigortalısının hak sahiplerine yapılan sigorta yardımlarına ilişkin olup; hizmet sözleşmesine dayalı çalışılırken meydana gelmiş iş kazası olmadığından, hükmün gerekçesinde, hatalı olarak davanın yasal dayanağının mülga 506 sayılı Kanunun 26. maddesi olduğu belirtilip, buna ilişkin ifadelerin yazılmış olması usule aykırı olduğu gibi; reddine karar verilen davada, davalı lehine hükmedilmesi gereken vekalet ücretinin davacıdan alınıp, yine, davacıya verilmesi şeklindeki ifadenin maddi yazım hatasına dayalı olduğu anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık konusu dönemde, yürürlükte bulunan 1479 sayılı Kanunun 63. maddesine göre “Üçüncü bir kimsenin suç sayılır hareketi ile bu Kanunda sayılan yardımların yapılmasını gerektiren bir halin doğmasında, Kurum, sigortalı veya hak sahiplerine gerekli bütün yardımları yapar. Ancak, Kurum, yapılan bu yardımların ilk peşin değeri için üçüncü kişilere, istihdam edenlere, (….) ve diğer sorumlulara rücu eder. Bu kimselerin hak sahiplerine yaptıkları ödemeler dolayısıyla Kurumun zarara uğraması halinde, hak sahiplerine rücu hakkı saklıdır….”
Davacı Kurum’un, rücu sorumlusu olanlar tarafından hak sahiplerine yapılan ödemeler nedeniyle hak sahiplerine rücu hakkının varlığı için, üçüncü kişilere, istihdam edenlere ve diğer sorumlulara rücu imkanının kalmamış olması gerekir.
Dosyadaki belgelerden, davanın açılmasından önce hak sahiplerine yaptığı ödemeler nedeniyle poliçe limitini tükettiği anlaşılan karşı aracın sigorta şirketine Kurum’un rücu imkanının kalmadığı anlaşılmakta ise de; karşı aracın Milli Savunma Bakanlığı tarafından işletilen askeri araç olup, sürücüsünün ise askerlik görevini yapan ... olduğu, Kurum’un, hak sahiplerine yapılan sigorta yardımları nedeniyle sürücü ... ve aracın işleteni Milli Savunma Bakanlığı’na rücu imkanının bulunduğu gözetildiğinde, davanın, bu gerekçe ile reddi yerine, yazılı gerekçe ile hüküm kurulmuş olması, isabetsiz bulunmuştur.
2- Davacı Kurum, dava dilekçesinin içeriğinde, davalıya 7768,16 TL, murisi annesine 22.835,37 TL peşin değerli ölüm aylığı bağlandığını, davalının annesinin tedavisi için 13.719,86 TL tedavi gideri yapıldığını belirtmiş; dava dilekçesinin sonuç kısmında talep miktarını açıklamamıştır.
Buna göre, dava dilekçesinin içeriğinden dava konusu ve değerinin 44.323,39 TL olduğu anlaşılmaktadır. Yapılan yargılama sonucunda, davanın esastan reddine karar verilmiş olması nedeniyle, kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine dava değeri üzerinden hesaplanacak nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, maktu vekalet ücretine hükmedilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Ne var ki; bu aykırılığın giderilmesi, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hüküm bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3. maddesindeki atıf gözetilerek, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
S O N U Ç : Hükmün gerekçesinde son paragrafının son satırında yazılı “.. davanın reddine” sözcüklerinden önce gelen kısmı silinerek, yerine, ”Davacı Kurum’un karşı aracın sürücüsü ve işletenine rücu imkanının bulunduğu gözetildiğinde, hak sahiplerine yapılan sigorta yardımları nedeniyle hak sahibi olan davalıya rücu etmesi mümkün olmadığından” sözcüklerinin; hüküm fıkrasının davacı lehine vekalet ücretine ilişkin döndüncü bendinde yazılı cümle silinerek, yerine, “Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine hesaplanan 5125,57 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine” cümlesinin yazılmasına ve hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davalıdan alınmasına, 09.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.