19. Ceza Dairesi Esas No: 2019/20255 Karar No: 2020/6738 Karar Tarihi: 15.06.2020
5607 sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/20255 Esas 2020/6738 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir kararda, 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'na aykırılık suçu kapsamında mahkumiyet hükmü verildiği belirtiliyor. Mahkeme, yerel mahkeme tarafından verilen mahkumiyet hükmüne ve suçta kullanılan nakil vasıtasının iadesine ilişkin hükme yönelik inceleme yaparak, nakil vasıtasının iadesine yönelik katılan vekilinin temyiz nedenlerinin yerinde olmadığına hükmediyor. Ancak, sanık hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik inceleme sonucunda, kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşıldığından, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği sonucuna varılıyor ve karar bozuluyor. Kararda geçen kanun maddeleri ise 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nun 13. ve Türk Ceza Kanunu'nun 54. maddeleri, 7242 sayılı Kanun'un 62. maddesi ile değişik 5607 sayılı Kanun'un 5. maddesi ve 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereği uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi olarak belirtiliyor.
19. Ceza Dairesi 2019/20255 E. , 2020/6738 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5607 sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Yerel Mahkemece mahkumiyet hükmüyle birlikte nakilde kullanılan aracın, 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu"nun 13. ve TCK"nin 54. maddesindeki şartların gerçekleşmemesi sebebiyle iadesine karar verildiği, iade kararının araç hakkında açılmış müsadere davasının konusu olması bakımından, 2 nolu bozma kararıyla birlikte aracın iadesi hükmünün de ortadan kalkacağı, bu durumda yeniden yapılacak yargılama sonucunda tekrar iade kararı verilmesi hâlinde, yasa yollarının tüketilmesi de dahil bu kararın kesinleşmesinin uzun bir süre geçtikten sonra mümkün olacağı, yasa yolu denetiminde aracın iadesi kararının hukuka uygun bulunması hâlinde, bu süre zarfında şahsın aracı üzerindeki hukuki tasarruf hakkından mahrum kalacağı, bu durumun ise AİHS Ek 1 Protokol 1. maddesi ve Anayasanın 35. maddesiyle güvence altına alınan mülkiyet hakkına haksız müdahale oluşturacağı, Yargıtay"ca bu aşamada yapılacak denetimin söz konusu sakıncaları ortadan kaldıracağı gibi, yargılamanın makul sürede bitirilmesi ilkesinin yerine getirilmesi bakımından da gerekli olduğu değerlendirilerek temyize konu mahkeme hükmü, ceza ve müsadere bakımından iki ayrı başlıkta incelenmekle; 1-Suçta kullanılan nakil vasıtasının iadesine ilişkin hükme yönelik incelemede; Suçta kullanılan nakil vasıtasının iadesine yönelik katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA, 2-Sanık hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik incelemede; Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanunun 62.maddesi ile değişik 5607 sayılı Kanun"un 5. maddesi uyarınca, kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, ilgili hükümlerin uygulama koşullarının bulunup bulunmadığı araştırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yerel mahkemece yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 15/06/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.