Esas No: 2016/14291
Karar No: 2021/4666
Karar Tarihi: 11.10.2021
Danıştay 10. Daire 2016/14291 Esas 2021/4666 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2016/14291
Karar No : 2021/4666
TEMYİZ EDEN (DAVACILAR) : 1- ...
2- ...
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ... Bakanlığı
VEKİLİ : ...
İSTEMİN_KONUSU : ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacıların oğlu olan ...'ün 29/09/1999 tarihinde öldürülmüş ve gömülü halde bulunması olayında idarenin sorumlu olduğundan bahisle 60.000,00 TL maddi, 60.000,00 TL manevi olmak üzere toplam 120.000,00 TL tazminatın, ... Mahkemesine başvuru tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesince; özel güvenlik önlemleri alınmasını gerektirmeyen durumlarda meydana gelen faili meçhul ya da münferit olay sonucu ortaya çıkan zarardan, genel güvenlik hizmetlerinde kusuru saptanmadıkça, diğer bir anlatımla ihbar veya olası durumlardan önceden haberdar edilme gibi herhangi bir şekilde bilgilendirildiği halde özel bir önlem almaması sonucu doğan zarar dışında, idarenin tazminle sorumlu tutulmasının mümkün olmadığı, uyuşmazlıkta davacıların murisi ...'ün öldürülmesi olayında, olay öncesi herhangi bir ihbar veya şikayetin bulunmadığı, olayın idare ajanlarınca gerçekleştirildiğine ilişkin bir saptamanın olmadığı, davacıların yakınlarının öldürülmesi olayına kadar geçen süre içerisinde ve öldürülmesi olayından sonra cinayet faillerinin yakalanması konusunda idare ajanlarının mevzuat gereği yerine getirmekle yükümlü oldukları görev ve sorumlulukları yerine getirmedikleri, bir ihmal veya kasıt olduğu yolunda tespit bulunmadığı hususları gözetildiğinde, olayda idarenin bir hizmet kusurunun varlığından söz etmeye olanak bulunmadığı; diğer yandan, idarenin kural olarak yürüttüğü kamu hizmetiyle nedensellik bağı kurulabilen zararları tazmine yükümlü olup idari eylem ve/veya işlemlerden doğan zararların idare hukuku kuralları çerçevesinde hizmet kusuru ve kusursuz sorumluluk ilkeleri gereği tazmin edildiği, buna karşın bilimsel ve yargısal içtihatlarla geliştirilen “sosyal risk” ilkesi ile toplumun içinde bulunduğu koşullardan kaynaklanan, idarenin faaliyet alanında meydana gelmekle birlikte yürütülen kamu hizmetinin doğrudan sonucu olmayan, toplumsal nitelikli riskin gerçekleşmesi sonucu oluşan, salt toplumun bireyi olunması nedeniyle uğranılan özel ve olağan dışı zararların topluma pay edilerek giderilmesinin amaçlandığı, 5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkındaki Kanunun esas itibariyle, maddi zararların tazmini bakımından sosyal risk ilkesinin yasalaşmış hali olduğu, tazminat istemine konu olayda kusursuz sorumluluğa ilişkin şartların oluşmadığı görüldüğünden, davalı idarenin söz konusu olaylar neticesinde meydana gelen zarardan kusursuz sorumluluk ilkesi uyarınca sorumlu tutulamayacağı gibi “olayın tüm toplumu ilgilendirmesi, zararın toplumsal nitelikli bir riskin gerçekleşmesi sonucu meydana gelmesi ve olay ve zararın yürütülen kamu hizmetinin doğrudan sonucu olmaması” şartları da oluşmadığından sosyal risk ilkesi uyarınca da sorumlu tutulamayacağı, davacıların murisi ...'ün kimliği belirsiz kişi veya kişiler tarafından öldürülmesi ve 29/09/1999 tarihinde gömülü halde bulunması olayında davalı idarenin tazmin sorumluluğu bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davacılar tarafından, ... Mahkemesinin ihlal kararında davacılar murisi ...'ün askerlerce öldürüldüğünün belirtildiği ve Devletin davacılara ödenmesi gereken tazminat konusunda sonuçlara varması gerektiğine karar verildiği, bu nedenle davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği, davalı idare lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, davacıların temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Van ili, Başkale ilçesinde askerlik görevini ifa etmekte olan kardeşi ...'ü ziyaret etmek amacıyla evinden ayrılan davacıların oğlu ..., 29/09/1999 tarihinde ... köylülerince Şemdinli ilçesi, ... Yaylasında bir kayanın altındaki çukurun içinde toprak altında, yanında kimlikleri tespit edilemeyen altı Kuzey Irak vatandaşı ile birlikte ölü olarak bulunmuştur.
Olayla ilgili adli soruşturma devam ederken davacılar tarafından, yakınlarının Türk askerlerince göz altında tutulduğu sırada öldüğü ileri sürülerek ... Mahkemesine başvurulmuş, ... Mahkemesi ... tarihli karar (Başvuru No: ... ve ... ) ile; başvuranların yakınlarının askerler tarafından öldürüldüğünün kanıtlanmış olduğuna, olayla ilgili olarak ayrıntılı ve etkili bir soruşturma yürütülmediğine, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin "Yaşam Hakkı" başlıklı 2. maddesinin esas ve usul yönünden ihlal edildiğine, başvuranlar avukatı tarafından tazminat talebinde bulunulmadığından savunmacı Devlet'in başvuranlara ödenecek tazminat konusunda gerekli sonuçları çıkartarak hazırlık soruşturmasını en kısa süre içinde sona erdirmesi gerektiğine karar verilmiştir.
Davacılar tarafından, 23/01/2013 tarihinde kesinleşen karara istinaden 6384 sayılı ... Mahkemesi'ne Yapılmış Bazı Başvuruların Tazminat Ödenmesi Sureti ile Çözümüne Dair Kanun'a dayanılarak ilgili Komisyona başvuruda bulunulmuş, Komisyon tarafından ... tarih ve ... sayılı karar ile kapsam dışı olduğundan bahisle başvuru reddedilmiş, karara karşı ... Bölge İdare Mahkemesi'ne yapılan itiraz da ... tarih ve ... sayılı karar ile reddedilmiştir,
Davacılar tarafından, tazminat ödenmesi talebiyle 28/04/2014 tarihinde İçişleri Bakanlığı'na yapılan başvurunun zımnen reddedilmesi üzerine bakılmakta olan işbu dava açılmış olup, davacıların murisi ...'ün öldürülmesi olayıyla ilgili olarak Şemdinli Cumhuriyet Başsavcılığının ... sayılı soruşturmasının halen faili meçhul evrak olarak derdest olduğu anlaşılmaktadır.
İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasanın 125. maddesinde idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu hükme bağlanmıştır.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin "Kararların bağlayıcılığı ve infazı" başlıklı 4. maddesinde; Yüksek Sözleşmeci Tarafların, taraf oldukları davalarda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin verdiği kesinleşmiş kararlara uymayı taahhüt ettikleri hükmü yer almaktadır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Davacıların başvurusu üzerine ... Mahkemesince (... ) verilen ve ... tarihinde kesinleşen ... tarihli (Başvuru No: ... ve... ) kararda; başvuranların yakınlarının askerler tarafından öldürüldüğüne, olayla ilgili olarak ayrıntılı ve etkili bir soruşturma yürütülmediğine, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin "Yaşam Hakkı" başlıklı 2. maddesinin esas ve usul yönünden ihlal edildiğine, başvuranlar tarafından tazminat talebinde bulunulmadığından savunmacı Devlet'in başvuranlara ödenecek tazminat konusunda gerekli sonuçları çıkartarak hazırlık soruşturmasını en kısa süre içinde sona erdirmesi gerektiğine karar verildiğinden, davacıların murisi ...'ün hayatını kaybetmesi nedeniyle davacıların uğradıkları maddi ve manevi zararların tazmini gerektiği sonucuna ulaşılmaktadır.
Bu itibarla, davanın reddi yönündeki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacıların temyiz isteminin kabulüne,
2. Davanın reddine ilişkin temyize konu ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11/10/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.