Esas No: 2018/6818
Karar No: 2021/11099
Karar Tarihi: 11.10.2021
Danıştay 6. Daire 2018/6818 Esas 2021/11099 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2018/6818
Karar No : 2021/11099
DAVACI : … Odası-…
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı - ANKARA
VEKİLİ : I. Hukuk Müşaviri …
DAVANIN KONUSU : 31/05/2018 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan Otopark Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 1. maddesinin iptali istenilmektedir.
DAVACININ İDDİALARI : Uyuşmazlık konusu Yönetmeliğin 1. maddesinin aşağıda detaylı olarak yer verilen iddialar ile imar mevzuatına, mülkiyet haklarına, şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek iptali istenilmektedir.
DAVALININ SAVUNMASI : Öncelikle, usule ilişkin olarak, davacının görülmekte olan davayı süresi içinde açmadığı ve uyuşmazlık konusu işlemlerin iptaline yönelik dava açmakta menfaati olmadığı, esasa yönelik olarak ise dava konusu işlemin, aşağıda detaylı biçimde yer verilen iddialarla, hukuka uygun olduğu, bu nedenle yürütmenin durdurulması isteminin ve davanın reddine karar verilmesi gerektiği savunmasında bulunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ :
Dava, 31/05/2018 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan Otopark Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 1. maddesinin iptali istemiyle açılmıştır.
Otopark Yönetmeliğinin 3. maddesinin 1. fıkrasının k) bendinde, yol, meydan, yeşil saha, parklar ile kamu kurum ve kuruluşlarına ait veya tahsisli taşınmazların bahçeleri altında yeraltı otoparkı yapılabileceği düzenlendikten sonra yer altı otoparkların uygulanmasına ilişkin olarak dava konusu Yönetmelik ile değiştirilen Otopark Yönetmeliğinin 6. maddesinin 4. fıkrasında, ana arter yollarda cadde altı, imar mevzuatının izin verdiği meydan, yeşil saha ve parklar ile ilgili kamu kurum ve kuruluşlarınca uygun görülen, Milli Eğitim Bakanlığına bağlı eğitim tesis alanlarındaki projeler için düzenleme ve onaylar Milli Eğitim Bakanlığına ait olmak üzere bu kuruluşlara ait veya tahsisli taşınmazların bahçelerinde yer altı otoparkı yapılabileceği düzenlemesi yapılmıştır.
Otopark Yönetmeliğinin 3. maddenin 1. fıkrasının k) bendinin tamamlayıcısı niteliğindeki Otopark Yönetmeliğinin 6. maddesinin 4. fıkrasında, yukarıda da ayrıntılı olarak sayılan alanlarda bölge ve genel otoparkların yapılabileceği düzenlemesine yer verildiği görülmektedir.
Otopark Yönetmeliğinin dava konusu edilmeyen "Tanımlar" başlıklı 3. maddesinin bölge ve genel otoparklara ilişkin e) bendinde "Bir şehir veya bölgenin mevcut ve gelecekteki şartları ile ihtiyaçları göz önünde bulundurularak imar planları ile düzenlenen ihtiyaca göre açık, kapalı ya da katlı olarak belediyeler veya diğer kamu kuruluşları ve özel kişiler tarafından yapılan ve işletilen otoparklar" bölge otoparkları ve genel otoparklar olarak tanımlanmıştır. Bu durumda, Otopark Yönetmeliğinin 6. maddesinin 4. fıkrasında sayılan kamusal alanların altında, ticari nitelikte olacak şekilde yapılacak ve işletilecek bölge ve genel otopark alanlarının yer alabileceği anlaşılmaktadır.
3194 sayılı İmar Kanunun işlem tarihinde yürürlükte olan 18. maddesinin 3. fıkrasında; "Düzenleme ortaklık payları, düzenlemeye tabi tutulan yerlerin ihtiyacı olan Milli Eğitim Bakanlığına bağlı ilk ve ortaöğretim kurumları, yol, otoyol hariç erişme kontrolünün uygulandığı yol, su yolu, meydan, park, otopark, çocuk bahçesi, yeşil saha, ibadet yeri ve karakol gibi umumi hizmetlerden ve bu hizmetlerle ilgili tesislerden başka maksatlarla kullanılamaz." düzenlemesine yer verilmiştir.
Düzenleme ortaklık payından (DOP) karşılanan yollar, meydanlar, yeşil sahalar, park alanları ile kamu kurum ve kuruluşlarına ait veya tahsisli taşınmazların bahçelerinin, ayrılmaz parçası niteliğinde olan zemin altının ticari olarak faaliyet gösterilebilecek şekilde planlanmasına izin veren dava konusu düzenlemelerde, 3194 sayılı Kanunun, DOP hesabına dahil edilmiş alanların öngörülen hizmetlerle ilgili tesislerden başka maksatlarla kullanılamayacağı kuralına açık biçimde aykırılık bulunduğu anlaşılmaktadır.
Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği'nin 4. maddesinin 1. fıkrasının (ddd) bendinde; meydan tanımı yapılırken, bu kullanım kararının altının otopark olarak kullanılabileceği düzenlenmiş iken, anılan Yönetmelik'te, eğitim tesis alanlarının bahçelerinin altında otopark yapılabilmesine yönelik bir düzenleme getirilmediği görülmektedir.
Bu durumda, genel düzenleme niteliğindeki Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği ile tanımlanan kullanımları aşacak nitelikte, eğitim tesis alanlarının bahçelerinin altında otopark kullanımı öngören, dava konusu Yönetmelik hükmünde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, dava konusu 31/05/2018 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan Otopark Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 1. maddesinin iptaline karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
DANIŞTAY SAVCISI …'IN DÜŞÜNCESİ : Dava, 31/05/2018 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan Otopark Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 1. maddesinin iptali istemiyle açılmıştır.
Dava konusu Yönetmelik hükmünde "22/2/2018 tarihli ve 30340 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Otopark Yönetmeliğinin 6 ncı maddesinin dördüncü fıkrasının birinci cümlesinde yer alan “Milli Eğitim Bakanlığına bağlı eğitim tesis alanları hariç,” ibaresi “Milli Eğitim Bakanlığına bağlı eğitim tesis alanlarındaki projeler için düzenleme ve onaylar Milli Eğitim Bakanlığına ait olmak üzere” şeklinde değiştirilmiştir." düzenlemesi getirilmiştir.
Anılan düzenleme sonrasında değişikliğin yapıldığı Otopark Yönetmeliğinin 6 ncı maddesinin dördüncü fıkrasının son hali aşağıdaki gibidir:
"(4) Ana arter yollarda cadde altı, imar mevzuatının izin verdiği meydan, yeşil saha ve parklar ile ilgili kamu kurum ve kuruluşlarınca uygun görülen, (Değişik ibare:RG-31/5/2018-30437) Milli Eğitim Bakanlığına bağlı eğitim tesis alanlarındaki projeler için düzenleme ve onaylar Milli Eğitim Bakanlığına ait olmak üzere bu kuruluşlara ait veya tahsisli taşınmazların bahçelerinde; tamamen tabii veya tesviye edilmiş zemin altında kalan kısımlarda, otopark giriş ve çıkışlarında can ve mal güvenliğinin sağlanması, giriş ve çıkışların bu alanların giriş ve çıkışlarından ayrı olması ve kullanımını etkilememesi koşullarıyla, mevcut ağaç dokusu dikkate alınarak; korunması gerekli ağaçlara hiçbir şekilde zarar verilmemesi, ağaçlandırma ve bitkilendirme için yeterli derinlikte toprak örtüsü bırakılması ve standartların sağlanması kaydıyla bölge ve genel otopark yapılabilir. Yer altı otoparkları, her durumda trafik tedbirleri alınarak ve yerel trafik etütleri yaptırılmak kaydıyla; trafik yükü hesaplanarak planlanır ve projelendirilir. Bu tür otoparkların yapımı için kurumlar arası (idare ve ilgili kurum) mutabakat ve konuyla ilgili UKOME ya da trafik/ulaşım komisyonu kararı alınması gerekir.”
Oysa Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği'nin 4. maddesinin 1. fıkrasının (ddd) bendinde; meydan tanımı yapılırken, bu kullanımın altının otopark olarak kullanılabileceği düzenlenmiş iken, anılan Yönetmelik'te, eğitim tesis alanlarının bahçelerinin altında otopark yapılabilmesinin mümkün olmadığı görülmektedir.
Bu durumda, genel düzenleme niteliğindeki Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği ile tanımlanan kullanımları aşacak nitelikte, eğitim tesis alanlarının bahçelerinin altında otopark kullanımı öngören, dava konusu Yönetmelik hükmünde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle dava konusu düzenlemenin iptali gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Dava, 31/05/2018 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan Otopark Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 1. maddesinin iptali istemiyle açılmıştır.
Dava konusu yönetmelik hükmünde "22/2/2018 tarihli ve 30340 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Otopark Yönetmeliğinin 6 ncı maddesinin dördüncü fıkrasının birinci cümlesinde yer alan “Milli Eğitim Bakanlığına bağlı eğitim tesis alanları hariç,” ibaresi “Milli Eğitim Bakanlığına bağlı eğitim tesis alanlarındaki projeler için düzenleme ve onaylar Milli Eğitim Bakanlığına ait olmak üzere” şeklinde değiştirilmiştir." düzenlemesi getirilmiştir. Davacı tarafından, anılan düzenlemenin tamamının iptali istenilmektedir.
Anılan düzenleme sonrasında değişikliğin yapıldığı Otopark Yönetmeliğinin 6. maddesinin 4. fıkrasının son hali aşağıdaki gibidir:
"(4) Ana arter yollarda cadde altı, imar mevzuatının izin verdiği meydan, yeşil saha ve parklar ile ilgili kamu kurum ve kuruluşlarınca uygun görülen, (Değişik ibare:RG-31/5/2018-30437) Milli Eğitim Bakanlığına bağlı eğitim tesis alanlarındaki projeler için düzenleme ve onaylar Milli Eğitim Bakanlığına ait olmak üzere bu kuruluşlara ait veya tahsisli taşınmazların bahçelerinde; tamamen tabii veya tesviye edilmiş zemin altında kalan kısımlarda, otopark giriş ve çıkışlarında can ve mal güvenliğinin sağlanması, giriş ve çıkışların bu alanların giriş ve çıkışlarından ayrı olması ve kullanımını etkilememesi koşullarıyla, mevcut ağaç dokusu dikkate alınarak; korunması gerekli ağaçlara hiçbir şekilde zarar verilmemesi, ağaçlandırma ve bitkilendirme için yeterli derinlikte toprak örtüsü bırakılması ve standartların sağlanması kaydıyla bölge ve genel otopark yapılabilir. Yer altı otoparkları, her durumda trafik tedbirleri alınarak ve yerel trafik etütleri yaptırılmak kaydıyla; trafik yükü hesaplanarak planlanır ve projelendirilir. Bu tür otoparkların yapımı için kurumlar arası (idare ve ilgili kurum) mutabakat ve konuyla ilgili UKOME ya da trafik/ulaşım komisyonu kararı alınması gerekir.”
- Dava dilekçesinde:
Dava konusu düzenlemelerin İmar Kanununun 3. maddesine ve 18. maddesinin 3. fıkrasına aykırı olduğu, park olarak düzenleme ortaklık payı ile elde edilen bir alanın sonradan başka bir fonksiyon için kullanılmasının mümkün olmadığı, kamusal alanların altının otoparka çevrilmesine ve 3. kişiler tarafından işletilmesine izin veren bu düzenleme dolayısıyla halk sağlığı ve güvenliğinin olumsuz etkilendiği, Yönetmeliğin dava konusu edilen 6. maddesinin 4. fıkrasında yeşil alanların korunacağından bahsedilmiş ise de pratikte ne kadar uygulanabileceğinin belli olmadığı, sel, yangın, terör saldırısı, deprem gibi durumlarda bu yapıların ne gibi riskler taşıyacağının ve kent merkezinin karbon ayak izine ne şekilde etki edeceğinin değerlendirilmediği, son yıllarda büyük kentlerde çok kısa süreli yağışlar sonucu sel felaketleri yaşanmasının sebebinin toprağın altının ve üstünün betonlaşması olduğu, bu nedenle bu felaketlerden ders alınarak en azından park, meydan gibi kamusal alanların betonlaşmasının önlenmesi gerektiği, İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa gibi büyük kentlerde yerel yönetimlerce yıllardır kadim ağaçların bulunduğu parkların altlarına otopark yapılmaya çalışıldığı, meydanların ve parkların kentin nefes almasını sağlamaya yönelik alanlar olduğu, altında otopark yapılacak parkların, üzerindeki ağaç dokusunun korunmasının mümkün olmayacağı, düzenlemenin, kamusal alanların betonlaştırılmasına neden olacağı, otoparkların bu şekilde düzenlenmesinin kent genelini planlayan ulaşım ana planlarının bütünlükçü yaklaşımıyla çelişeceği, kamusal alanların altında kurulacak otoparkların bölge ve genel otoparklar olabileceğinin belirtildiği, Yönetmeliğin bölge otoparkları ve genel otoparklara ilişkin tanımında ise bu alanların özel kişiler tarafından yapılan ve işletilen alanlar olarak tanımlandığı, bu alanların işletmesinin özel kişilere verilmesi sonucunda bu alanların rant alanı olarak tanımlanması ve yok edilmesi riskinin doğacağı, bu otoparklar kamusal alanların altlarında öngörüldüğünden genellikle şehir merkezinde kurulacağının açık olduğu, oysaki Yönetmeliğin 7. maddesinde, taşıt trafiğinin şehir merkezine yönlendirilmemesi amacıyla, şehir merkezi dışında “Park et-devam et otoparkları” yapılmasının öngörüldüğü, ancak dava konusu edilen madde ile bu amacın tersine bir düzenleme getirildiğinden yeni ulaşım sorunlarına neden olacak olan dava konusu maddelerin Yönetmeliğin 7. maddesine aykırı olduğu, Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğinde, planlama alanında bulunması gereken fonksiyonlara ilişkin standartların zeminde fiilen varlığının korunmasının esas olduğu, Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğinde park ve yeşil alan gibi yerlerin sosyal altyapı alanları arasında olduğu, bu alanların altında getirilmesi planlanan otoparkların ise teknik altyapı alanları arasında yer aldığı, Yönetmelikte otopark lejantının sosyal altyapı alanları lejantından farklı olduğu, aynı yerde iki ayrı fonksiyonun gösterilmesi nedeniyle karmaşa yaşanabileceği, sosyal altyapı alanları altında getirilebilecek yan kullanımların öncelikle sosyal altyapı alanları ile bütünleşecek nitelikteki fonksiyonlar olması ve kendisinden beklenen temel kullanıma olumsuz etki etmemesi gerektiği, eğitim tesislerinin bahçelerinde otopark planlanmasına ilişkin olarak ise okul alanlarında zemin altında okulun ihtiyacı olan otopark alanı dışında ticari amaçlı otopark yapılmasına müsaade edildiği, günün her saatinde ve her türlü kullanıcıya hizmet edecek olan bu otoparkların eğitim kurumlarındaki öğrencilerin sağlık ve güvenliği açısından tehlike yaratacağı, bu nedenle anılan düzenlemenin kamu yararına aykırı olduğu, egsoz emisyonu nedeniyle okul ve yurt binalarının iç hava kalitesinde bozulma olacağı, araç sirkülasyonu yoğun olacağından okul çevresinde trafik ve gürültü kirliliği oluşacağı, her ne kadar giriş ve çıkışların ayrı olacağı belirtilmekte ise de okul giriş ve çıkış saatlerinde servis ve velilerin araçlarıyla birlikte düşünüldüğünde ciddi yoğunluğa neden olacağı, bu durumun can güvenliği açısından da sakıncalar doğurduğu, özellikle ilk ve orta öğretimde okuyan çocukların bu tehlikeden sakınılması gerektiği, yalnızca eğitim tesisinin ihtiyacına yönelik olarak otopark düzenlemesi getirilmesi ve bu alanların ticari amaçlı olarak kullanılmaması gerektiği, bunun aksine düzenlemeler içeren dava konusu maddede hukuka uyarlık bulunmadığı ileri sürülerek iptali istenilmektedir.
- Savunmada:
Araçların kent içinde ve merkezlerde yarattığı otopark yeri arama trafiğinden kaynaklanan zararlı emisyon, gürültü ve güvenlik sorunlarının önüne geçebilmek amacıyla, ulaşım yollarına entegre olabilecek nitelikte otopark yerleri oluşturmanın ve bu otopark yerlerini de kent ulaşımı ve yaya sirkülasyonunu olumsuz etkilemeyecek şekilde yer altı otoparkları yoluyla gerçekleştirmenin, Otopark Yönetmeliği'nin iptali talep edilen ilgili hükümleri ile hedeflenen hususlardan biri olduğu, iddia edilenin aksine bu uygulamaların, karbon ayak izinin azaltılmasına olumlu katkı sağladığı, 5627 sayılı Enerji Verimliliği Kanunu uyarınca hazırlanan Ulaşımda Enerji Verimliliğinin Artırılmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik’in 10. maddesinin 3. fıkrasının ve Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliği’nin 21. maddesinin 12. fıkrasınında bu yönetmelikle benzer hükümler içerdiği, Otopark Yönetmeliği'nin 3. maddesinin birinci fıkrasının i) bendi ve "Park et-devam et otoparklarının düzenleme esasları" başlıklı 7. maddesinde, gelişmiş ülkelerde olduğu gibi kent merkezlerine akan trafiği azaltmak amaçlı olarak park et-devam et otoparklarının oluşturulmasının amaçlandığı, park et - devam et otoparklarının oluşturulmasına yönelik hükümlerin hali hazırda Yönetmelikle getirilmiş olup, iptali talep edilen söz konusu hükümdeki "Yol, meydan, yeşil saha, parklar ile kamu kurum ve kuruluşlarına ait veya tahsisli taşınmazların bahçelerinin," ifadesi ile mevcut trafik yükü ve otopark sorununun çözümü amacıyla kamu yararına yönelik uygulamaların hayata geçirilmesinin hedeflendiği, park et - devam et ve cadde altı otoparkları, kent içi ulaşım ile otoparkların entegre edilerek şehir merkezine otomobil ile girişin azaltılabilmesi amacına matuf olduğu, meydan kullanımlarının altında otopark yapılabilmesinin ilk kez dava konusu Otopark Yönetmeliği ile getirilen bir husus olmadığı, Planlı Alanlar İmar Yönetmeliğinin 4. maddesinin birinci fıkrasının ddd) bendindeki meydan tanımı içinde meydan alanlarının altında otopark alanlarına yer verilebileceğinin düzenlendiği,dava konusu bentteki koşullar ile bölgenin mevcut dokusunu bozmayacak şekilde gerekli önlemlerin alınmasının sağlanacağı, 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 15. maddesinin 1/p) bendinde, bölge ve genel otoparkların işletilmesi veya işlettirilmesinin ilgili idarelerin sorumluluğunda olduğunun düzenlendiği, dolayısıyla dava konusu bendin kanuna aykırı bir şekilde rant yaratıcı bir uygulamanın getirilmesine neden olmayacağı, yapı ruhsatı talep edilen projelerde, ayrıca afet, deprem, yangın, otopark, enerji verimliliği, sığınak, asansör, yapı malzemeleri, gürültüye karşı korunma, ısı ve su yalıtımı, yapı denetimi, iş güvenliği, iskele, erişilebilirlik ve çevre gibi konulardaki yapıya ilişkin hükümler içeren mevzuata da uyulacağı hususunun Planlı Alanlar İmar Yönetmeliğinde hükme bağlandığı, bu nedenle, kamusal alanların altlarının otopark yapılmasının doğal afetler nedeniyle risk oluşturacağı iddiasının yersiz olduğu, ayrıca, bu alanlarda yapılacak otoparklar için, idarelerin uygun görmesi, otopark giriş ve çıkışlarında can ve mal güvenliğinin sağlanması, giriş ve çıkışların bu alanların giriş ve çıkışlarından ayrı olması, ilgili idare ve kurumu arasında mutabakat sağlanması, idarelerin UKOME ve İl Trafik Komisyonları tarafından trafik tedbirlerinin alınması şartları öngörüldüğünden güvenlik açığı yaratacağı ya da rant alanlarına dönüşeceği iddialarının gerçeği yansıtmadığı, düzenleme ile kamu kurumuna ait alanda otopark yapılmasının uygun olup olmadığı, yapılacaksa boyutları, niteliği gibi bölgeye göre değişebilecek unsurların sorumluluğunun ilgili kamu kurum ve kuruluşlarına ait olduğu, bunun yanı sıra Milli Eğitim Bakanlığına özellikle dikkat çekilerek proje ve onayların bu kuruma bırakılması ile olumsuz durumların bertaraf edilmesi ve eğitim kurumları söz konusu olduğunda imar planlarında alana yönelik olarak alınan kararlara aykırı olmamak kaydıyla otopark yapılıp yapılamayacağına ilişkin doğru kararların ilgili kurum tarafından verilebileceği savunmasında bulunulmuştur.
- Dairemizce yapılan değerlendirme:
Dava konusu Otopark Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik'ten önce yayımlanan Otopark Yönetmeliğinin, 6. maddesinin 4. fıkrasının da içinde bulunduğu bazı maddelerinin iptali ve yürütülmesinin durdurulması istemiyle TMMOB Şehir Plancıları Odası ve davacı TMMOB Mimarlar Odası tarafından açılan davada Danıştay Altıncı Dairesince davanın reddi yolunda verilen 11/10/2021 tarih ve E:2018/6818, K:2021/11098 sayılı kararın ve dava dosyasının birlikte incelenmesinden;
Planlı Alanlar İmar Yönetmeliğinin 4. maddesinin ddd) bendinde; Meydan, "yerleşme dokusu içerisinde şehirdeki yaya sirkülasyonununu yönlendiren; halkın toplanma, bir araya gelme, kutlama gibi toplumsal davranışlarına imkân vererek sosyal yaşama hizmet eden, imar planında belirlenmek kaydıyla alanın özelliği bozulmadan özel mülkiyete konu edilmeksizin ve meydan kullanımı engellenmeksizin altı otopark olarak kullanılabilen alanlar" olarak tanımlanmıştır.
Ulaşımda Enerji Verimliliğinin Artırılmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik’in 10. maddesinin 3. fıkrasında; "Kent içinde yetersiz kalan yollarda sıkışan trafiği rahatlatmak üzere; yol genişletmesi, kavşak düzenlemesi ve otopark kurulması gibi önlemler alınır." hükmü ile Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğinin 21. maddesinin 12. fıkrasında; "İmar planlarında araç trafiğinin azaltılması, toplu taşıma ve yaya öncelikli bir ulaşım sisteminin kurgulanması esastır. Toplu taşım araçlarının kullanımının teşvik edilmesi amacıyla park et - devam et sisteminin yaygınlaştırılmasına ve toplu taşım duraklarının veya istasyonlarının bulunduğu etki alanında otopark alanları ayrılması ve birbirine entegre olmasına ilişkin imar planlarında kararlar getirilir." hükmüne yer verilmiştir.
Otopark Yönetmeliğinin 3. maddesinin 1. fıkrasının k) bendinde yer verilen yeraltı otoparkı düzenlemesinin, otopark ihtiyacının en çok yoğunlaştığı yer olan kent merkezlerinde yaşanan trafik yoğunluğunun ve park problemlerinin önüne geçilmek üzere getirildiği, yeraltı otoparklarının, kent içindeki ulaşımın ve yaya sirkülasyonunun olumsuz biçimde etkilenmemesi için getirilebilecek olumlu kullanımlardan olduğu, otopark yeri arayan araçların oluşturduğu trafikten kaynaklanan zararlı emisyon, gürültü ve güvenlik sorunlarının önüne geçilmesini sağlayarak karbon ayak izinin azaltılmasına olumlu katkı sağlayabilecek bir düzenleme niteliğinde olduğu, ayrıca meydan alanlarının altında yeraltı otoparkı yapılmasına cevaz veren ilk düzenlemeye dava konusu Yönetmelikten önce Planlı Alanlar İmar Yönetmeliğinin 4. maddesinin birinci fıkrasının ddd) bendinde yer verildiği, dava konusu Yönetmeliğin de Planlı Alanlar İmar Yönetmeliğinde belirlenen esaslara uygun olarak hazırlandığı görülmektedir.
Otopark Yönetmeliğinin 3. maddesinin 1. fıkrasının k) bendindeki yeraltı otoparklarına yönelik uygulamanın ne şekilde yapılacağına ilişkin olarak düzenlenen Yönetmeliğin 6. maddesinin 4. fıkrasında; altında yeraltı otoparkı yapılacak olan kamu kurumunun uygun görüşünün alınması, otopark giriş ve çıkışlarında can ve mal güvenliğinin sağlanması ve ilgili kurumun giriş ve çıkışlarının bu alanların giriş ve çıkışlarından ayrı olması, mevcut ağaç dokusu dikkate alınarak, korunması gerekli ağaçlara zarar verilmeksizin, ağaçlandırma ve bitkilendirme için yeterli derinlikte toprak örtüsü bırakılması ve standartların sağlanması şartlarının gerçekleşmesi gerektiği kuralına yer verilmiş ve bu alanda yapılacak yeraltı otoparkları için gerekli tüm trafik önlemlerinin alınması, yeraltı otoparkına yönelik etütler ile trafik yüküne ilişkin hesaplamalar yapılarak yeraltı otoparkı projesinin hazırlanması gerektiği, bunun yanı sıra ilgili kurumlar arası mutabakat sağlanması ve yetkili trafik ulaşım komisyonunca karar alınması ve Milli Eğitim Bakanlığına bağlı eğitim tesis alanlarında yapılacak projeler için Milli Eğitim Bakanlığınca düzenleme yapılması şartlarının da birlikte gerçekleşmesi aranmıştır. Diğer bir deyişle, kamu yararı gözetilerek yapılması planlanan yeraltı otoparklarının hayata geçirilebilmesi çok sayıda sıkı koşula bağlanmıştır.
Düzenleme ile kamu kurumlarına ait alanda otopark yapılmasının uygun olup olmadığı, yapılacaksa boyutları, niteliği gibi bölgeye göre değişebilecek unsurların sorumluluğunun ilgili kamu kurum ve kuruluşlarına ait olduğu belirtilmiş olup Milli Eğitim Bakanlığınca kullanılan alanlardaki proje ve onayların Milli Eğitim Bakanlığına bırakıldığı görülmektedir. Böylelikle, eğitim kurumunun bulunduğu alanda geçerli olan imar planlarını notlarına ve plan kararlarına aykırı olmamak kaydıyla, bölgenin ihtiyaçları gözetilmek suretiyle, bu alanda otopark yapılıp yapılamayacağına ilişkin değerlendirme Milli Eğitim Bakanlığınca yapılacaktır.
Uyuşmazlık konusu Yönetmelik ile değiştirilen Otopark Yönetmeliğinin 6. maddesinin 4. fıkrası, esasen düzenleme ortaklık payı (DOP) olarak kesilen ya da kamulaştırılarak edinilen ve umumi kullanıma ayrılan taşınmazların altlarının, kural olarak umuma açık kullanım için tahsis edilmesini öngörmektedir. Düzenlemede, altında otopark yapılabilecek alanlar sayılırken "imar mevzuatının izin verdiği" ifadesi kullanıldığından imar planı ve mevzuatına uygunluğun sağlanmasının yanında DOP kesintisi olarak ayrılan yerlerin DOP için kullanılması gerektiği yönündeki imar hukuku ilkesinin de dikkate alınması şartının arandığı anlaşılmaktadır. DOP'tan karşılanacak alanlardan olan Milli Eğitim Bakanlığına bağlı eğitim tesislerinin altında yapılacak olan otopark alanlarının da DOP'tan karşılanacak alanlardan olduğu dikkate alındığında, dava konusu düzenlemede iki kullanım kararının da aynı edinim yöntemine tabi tutulduğu anlaşılmaktadır.
Öte yandan, yeraltı otoparkı yapılması için ilgili idareden yapı ruhsatı talep edilmesi halinde projelerde, afet, deprem, yangın, otopark, enerji verimliliği, sığınak, asansör, yapı malzemeleri, gürültüye karşı korunma, ısı ve su yalıtımı, yapı denetimi, iş güvenliği, iskele, erişilebilirlik ve çevre gibi hususları düzenleyen imar mevzuatı hükümlerine uyulmasının aranacağı, buna aykırı olarak projelendirilmiş yeraltı otoparkları için yapı ruhsatı düzenlenmeyeceği tabiidir.
Bu durumda, Otopark Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 1. maddesinde imar mevzuatına ve hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVANIN REDDİNE,
2. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam …-TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca …-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine,
4. Posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 11/10/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.