Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2018/8437 Esas 2019/7341 Karar Sayılı İlamı

Sanık ... hakkında nitelikli cinsel saldırı suçundan yapılan yargılama sonucunda atılı suçtan mahkumiyetine dair Boğazlıyan Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 15.06.2016 gün ve 2015/84 Esas, 2016/34 Karar sayılı hükmün sanık ile müdafisi tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 10.01.2017 gün ve 2016/10117 Esas, 2017/39 Karar sayılı ilamıyla hükmün bozulması yönündeki kararı ile ilgili olarak ilk derece mahkemesince direnme kararı verilerek kurulan 05.04.2017 gün ve 2017/17 Esas, 2017/24 Karar sayılı ilamın sanık müdafisi tarafından temyiz edilmesinin ardından Dairemizde inceleme sırası bekleyen dosya ile ilgili olarak 02.12.2016 günlü, 29906 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 24.11.2016 günlü, 6763 sayılı Kanunun 38. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 10. maddenin iki ve üçüncü bentlerine istinaden yapılan incelemede, bozma ilamı sonrasında mahkemece verilen 05.04.2017 tarihli ikinci hükümde bozma ilamı doğrultusunda işlem yapılmadığının anlaşılması karşısında, kararın direnme olmayıp yeni hüküm niteliği taşıdığı gözetilerek evrak tetkik edildi.
Belirlenen tarihte yerinde görülen talebe istinaden yapılan duruşmaya sanık müdafisinin katılmadığı anlaşıldığından, incelemenin duruşmasız gerçekleştirilmesine karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Sanık ile mağdurenin yaşları, mağdurenin eylemin zorla gerçekleştiğini belirtmesine rağmen ayrıntı vermeyip çelişkili beyanlarda bulunması, savunma ve tüm dosya içeriği nazara alındığında, sanığın üzerine atılı suçu işlediğine dair cezalandırılmasına yeter, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilerek beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafisinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 19.02.2019 tarihinde üye ..."ın karşı oyu ve oy çokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY

Sanığın kolluk ifadesinde mağdure ile ilişkide bulunmadığını belirtmesine karşın Cumhuriyet Savcılığında kan örneği için adliyeye geldiğinde para karşılığı ilişkiye girdiğine dair çelişkili beyanları ile yine sanığın bozma sonrası alınan ifadesinde pişman olduğunu söyleyip kadınla yatacağıma keşke ölseydim şeklindeki anlatımları, mağdurenin özellikle soruşturma aşamasında ve ilk mahkeme beyanında istikrarlı olarak sanığın zorla cinsel saldırıda bulunduğunu belirttikten sonra bozma sonrasında beyanını değiştirmesinin sanığı suçtan kurtulmaya yönelik olması, sanığın mağdure ile oğlu ..."in evlenmelerine karşı olduğu için iftira atıldığına ilişkin savunmasının hayatın olağan akışına aykırı olması, tanık Halil"in mağdureyi destekleyen beyanları ve tüm dosya kapsamına göre, sanık hakkında kurulan mahkûmiyet hükmünün onanması düşüncesinde olduğumdan, sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.