Abaküs Yazılım
5. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/10527
Karar No: 2018/1997
Karar Tarihi: 19.03.2018

İhmal suretiyle görevi kötüye kullanma - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2014/10527 Esas 2018/1997 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanık, bir alacak tahsilatı icra takibinde bulunarak vekilliğini üstlenmiş fakat takibi başlatmada ihmali davranışla mağduriyet yaratmıştır. Sanık, icra dosyasına dayanak teşkil eden belgeyi aldığı hâlde uzun bir süre sonra takibi başlatmıştır. Katılana ait birden fazla işi takip eden sanık, aldığı ücretlerin şirket danışmanlık ücreti ve ilgili işlere yönelik olduğunu ve adi nitelikteki belgenin takibini borçlunun itiraz halinde durdurabileceğini katılana bildirmiştir. Sanık, borçlunun kıymetli evraklarının olduğu takdirde takibe geçmenin daha iyi olacağını söyleyerek borçlunun 15.000 USD bedelli senedi getirmesi üzerine takibi başlatmıştır. Borçlunun gayrimenkullerine bu icra takibi üzerinden haciz işlemi yapılmıştır. Katılan, dava konusu belgeyi sanığa verdiği tarihte takip masrafları ve vekalet ücretini vermiştir. Ancak sanık, hangi işlemler için para aldığını belirtmemiş ve ödenen paraların ne yere harcandığı araştırılmamıştır. Sanığın hüküm giymesi ve cezasını kişiselleştirilmesi, hükmün açıklanmasının geri bırakılması ve hak yoksunluğuna karar verilmesi gerekmektedir. Kanun maddeleri: TCK'nın 53/1-e, 53/5; CMK'nın 231/5; 5320 sayılı Yasa'nın 8/1; CMUK'nın 321 ve 326.
5. Ceza Dairesi         2014/10527 E.  ,  2018/1997 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : İhmal suretiyle görevi kötüye kullanma
    HÜKÜM : Mahkumiyet


    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
    ... Barosuna kayıtlı avukat olan sanığın, katılanın alacağının tahsili için icra takibinde bulunmak üzere vekilliğini üstlendiği ve icra takibine dayanak teşkil eden belgeyi, takip masraflarını ve vekalet ücretini aldığı hâlde vekalet tarihinden uzunca bir süre geçtikten sonra icra takibini başlatarak ihmali davranışla katılanın mağduriyetine neden olduğu iddia ve kabul edilmiş ise de; sanığın hem katılana ait şirketin hem de katılanın şahsi vekilliğini 2007 yılından beri üstlendiğini, katılanın birden fazla işini takip ettiğini, katılandan aldığı ücretlerin şirket danışmanlık ücreti ve diğer işlerinin görülmesi ile ilgili olduğunu, katılanın dava konusu belgeyi kendisine göstererek borçlunun gayrimenkullerine haciz konulmasını istediğini ancak belgenin adi nitelikte olması nedeniyle borçlunun itiraz etmesi halinde takibin duracağını ve borçlunun mallarını kaçırabileceğini, elinde borçluya ait kıymetli evrak bulunması halinde takibe geçmesinin daha iyi olacağını katılana bildirmesi üzerine katılanın alacaklısı... borçlusu...olan 15.000 USD bedelli senedi getirerek takibe geçilmesini istediğini, söz konusu belgeyi gecikmeksizin takibe koyduğunu, borçlunun gayrimenkullerine bu icra takibi üzerinden haciz işlemi yapıldığını, katılanın borçlunun vergi borcunu ödeyerek haciz konulan gayrimenkulü şufa davası açmak suretiyle 3. kişiden satın alması üzerine..."in borcunu da kendisinin ödeyeceğini belirtmesi nedeniyle icra dosyasından konulan haczi fek ettiğini, bu işlemlerden sonra katılanın 2008 yılı Nisan ayında dava konusu takibe dayanak belgenin aslını getirerek icra takibi yapmasını istediğini, belgenin 07/04/2008 tarihinde icra takibine konu edildiğini belirten aşamalarda değişmeyen savunması karşısında; müştekinin elden ve/veya banka havalesi yoluyla ödediğini iddia ettiği masraf ve vekalet ücreti miktarı ile ödenen paraların hangi iş ve işlemler için verildiğinin, katılanın dava konusu takibe dayanak belgeyi sanığa verdiği tarih ile masraf ve vekalet ücretini verdiği tarihlerin araştırılıp, savunmasında belirtilen ...’in alacaklısı olduğu icra dosyası ile bu dosya ile bağlantılı sanığın yargılandığı dava dosyasının getirtilip incelenmesi ve...’in tanık sıfatıyla dinlenmesi ile iddia, savunma ve tüm kanıtlar birlikte değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerektiği nazara alınmadan, eksik araştırma ve yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Kabule göre de;
    Sanık hakkında lehe olduğunda kuşku bulunmayan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının, cezanın kişiselleştirilmesi normlarından önce tartışılması zorunluluğu karşısında; CMK"nın 231/5. maddesindeki objektif ve subjektif şartlar da gözetilerek sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağının karar yerinde değerlendirilmemesi,
    Yüklenen suçu TCK"nın 53/1-e maddesindeki hak ve yetkiyi kötüye kullanmak suretiyle işleyen sanık hakkında aynı Yasanın 53/5. maddesi uyarınca hak yoksunluğuna karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 19/03/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi