16. Ceza Dairesi 2019/4653 E. , 2020/1268 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ceza Dairesi
İlk Derece Mahkeme : Ağır Ceza Mahkemesinin 06.12.2016 tarih ve 2016/45 - 2016/211 sayılı kararı
Suç : Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma,Nitelikli kasten öldürmeye teşebbüs, Tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma, Terör örgütünün propagandasını yapma
Hüküm : I-Sanık ... hakkında:
1-Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçundan; TCK"nın 302/1, 62, 53, 58/9 maddeleri uyarınca mahkumiyet,
2-Tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma suçundan; TCK"nın 174/1, 62, 52/2-4, 54/1 ve 58/9 maddeleri ve 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi uyarınca mahkumiyet kararlarına yapılan istinaf başvurusunun esastan reddi,
3-Mağdur ..."a karşı tasarlayarak ve bombalama suretiyle kasten öldürme teşebbüs suçundan; TCK"nın 82/1-a-c, 35/2, 62, 53, 58/9 maddeleri uyarınca ve 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi uyarınca mahkumiyet,
4-Mağdur ..."ye karşı tasarlayarak ve bombalama suretiyle kasten öldürme teşebbüs suçundan; TCK"nın 82/1-a-c, 35/2, 62, 53, 58/9 maddeleri uyarınca ve 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi uyarınca mahkumiyet kararlarına yapılan istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddi,
II-Sanık ... hakkında:
Terör örgütünün propagandasını yapma suçundan; 3713 sayılı Kanunun 7/2 ve 7/2-2. cümlesi ile TCK"nın 62, 53. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına yapılan istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi,
Sanık ... müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin, İlk Derece ve Bölge Adliye Mahkemesinde, silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkesi doğrultusunda, savunmaya yeterli imkanın sağlanması ve bu hakkın etkin şekilde kullandırılmış olması, temyiz denetiminde sınırsız şekilde yazılı savunma imkanının kullanılabilme olanağının bulunması karşısında savunma hakkının kısıtlanması söz konusu olmadığından, 01.02.2018 tarihli ve 7079 sayılı Kanunun 94. maddesi ile değişik CMK"nın 299/1. maddesi uyarınca takdiren REDDİNE,
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan inceleme sonunda gereği düşünüldü;
Sanık ... müdafiinin 7188 sayılı Kanunun 29. maddesi ile eklenen CMK"nın 286/3. maddesi uyarınca sanık hakkında mala zarar verme ve 6136 sayılı Kanuna aykırılık suçlarından kurulan mahkumiyet kararlarına karşı 28.10.2019 tarihli dilekçesiyle yaptığı temyiz isteminin, Mahkemenin 01.11.2019 tarihli ek kararı ile reddine karar verilmiş olup bu red kararının temyiz edilmediği anlaşıldığından bu suçlar hakkında temyizin reddine karar verilmesi yönündeki tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiştir.
1-Sanık ... hakkında devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma, mağdurlara karşı nitelikli kasten öldürmeye teşebbüs ve tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip, silahlı terör örgütünün talimatları doğrultusunda Antalya il merkezine gelerek keşif yapıp hazırladığı zaman ayarlı el yapımı patlayıcıları poşet içerisine koyduktan sonra 24.01.2014 tarihinde bir alışveriş merkezinin yakınındaki çöp bidonuna ve 26.01.2014 tarihinde ise bir cami ve müştemilatının temizliği için kullanılan çöp bidonuna atarak patlattıktan ve yine 28.01.2014 tarihinde benzer bir eylem için il merkezine geldiği sırada görüntülerin incelenmesi üzerine eşgali belirlenerek patlayıcı maddeyi hazırlamak için kullandığı malzemelerle birlikte yakalanan sanığın, 24.01.2014 tarihindeki patlamada olay yerinden geçmekte olan mağdurların alınan doktor raporlarında belirtildiği şekilde yaralanmalarına da sebep olduğundan silahlı terör örgütünün devletin birliğini bozma ve ülke topraklarından bir kısmını devlet idaresinden ayırma amacına yönelik olarak vahamet arz eden olayları gerçekleştirdiği, sanığın sübutu kabul olunan eylemlerinin amaç suçun işlenilmesi doğrultusundaki örgütsel bağlılık ile ülke genelindeki organik bütünlüğüne göre amacı gerçekleştirme tehlikesi yaratabilecek nitelikte olduğu belirlenip kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin, sanığın devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma, mağdurlara karşı nitelikli kasten öldürmeye teşebbüs ve tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma suçlarını işlediği kabul edilmiş, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosya kapsamına göre verilen hükümlerde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafilerinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
2-Sanık ... hakkında 20.07.2011 tarihli paylaşımları nedeniyle terör örgütünün propagandasını yapma suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 16.09.2014 tarih, 2014/9-96 esas, 2014/375 sayılı kararı doğrultusunda sanığın 2911 sayılı Kanunun 32/1 maddesine uygun olduğu kabul edilen eyleminin mutad ve meşru bir "düşünce ve kanaat açıklama yöntemi" ile işlendiği değerlendirildiğinden, sanığa yüklenen suçun tarihi ve işlenme yöntemi ile temel şekli itibariyle gerektirdiği cezanın süresine göre, hükümden önce 05.07.2012 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanunun geçici 1. maddesi kapsamında düşünce ve kanaat açıklama yöntemiyle işlendiği ve bu nedenle sanık hakkında açılan davaya ilişkin olarak kovuşturmanın ertelenmesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 13.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.