19. Hukuk Dairesi 2016/18598 E. , 2017/4647 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, taraflar arasında akdolunan bayilik sözleşmesi kapsamında davalı yanın 30.09.2008 tarihli 15.000,00 TL tutarlı çeke ilişkin borcunu ödememesi ve ayrıca sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini ifa etmemesi üzerine müvekkilince 05.05.2009 tarihli ihtar ile haklı şekilde akdin feshedildiğini, bu fesih nedeniyle oluşan teşhir ürünleri yarı bedeli 15.000,00 TL ve %5 ilave iskonto prim bedeli alacağına dair toplam 18.781,63 TL"nin tahsiline yönelik davalı aleyhine girişilen takibe itiraz sonucu takibin durduğunu belirterek, itirazın iptaliyle takibin devamına ve %40 oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı yanca akdin haksız şekilde feshedildiğini, müvekkilince avans olarak verilen çeklere karşılık davacının mal teslim yükümlülüğünü yerine getirmemesi sonucu müvekkilinin 11.248,00 TL cari hesap alacağının oluştuğunu ve bu tutarın davacı tarafından ödenmemesi üzerine müvekkilince başlatılan takip sonrasında açılan itirazın iptali davasının da müvekkili lehine sonuçlanarak kesinleştiğini bildirerek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 14.01.2015 tarihli 2014/12845 E. 2015/171 K. Sayılı ilamı ile "Yargılama sırasında mahkemece iki kişilik bilirkişi heyetinden aldırılan kök raporda davacı tarafın bayilik sözleşmesini feshetmekte haklı bulunduğu belirtilmiş ise de, davalı vekilinin itirazları sonucu aldırılan ek raporda, bilirkişilerden birisinin kök rapordaki tespitlerde ısrar ederken, diğer bilirkişinin gerekçeleri de ortaya koyarak davacı tarafın akdi fesihte haklı bulunmadığını ve böylece takibe konu alacak isteminin yerinde olmadığını bildirdiği saptanmıştır. O halde bu olgular karşısında mahkemece, dosyaya sunulan ek raporlar arasındaki çelişkinin giderilerek, davacı tarafın bayilik sözleşmesini feshetmek de haklı bulunup bulunmadığının sözleşme hükümleri ve tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle saptandıktan sonra varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken raporlar arasındaki çelişki giderilmeden, hangi rapora üstünlük tanındığı da açıkça ortaya konulmadan, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm tesisinde isabet görülmemiştir." gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, taraflar arasında akdolunan bayilik sözleşmesinin ilgili maddeleri de irdelenmek suretiyle somut olayda davalı yanın sözleşme hükümlerine aykırı davranarak mal alımı yapmayıp çek bedelini de ödemeyerek davacı tarafın haklı nedenle akdi feshetmesine yol açtığı böylece teşhir ürünleri yarı bedeli olan 15.000,00 TL tutarındaki alacak iddiasının kanıtlanmış ise de %5 iskonto prim bedeli alacağına yönelik sözleşmede bir hüküm bulunmamasından dolayı bu konudaki iddianın kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyulmuş ise de bozma gereği yerine getirilmemiştir. Mahkemece bilirkişilerin rapor ve ek raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi için ikinci bir bilirkişi heyeti oluşturulup bozma ilamında belirtilen hususlarda yeni rapor alınarak karar verilmesi gerekirken aynı bilirkişi heyetinden ek rapor alınarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 07/06/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.