Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/16467
Karar No: 2014/10280
Karar Tarihi: 08.05.2014

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2012/16467 Esas 2014/10280 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2012/16467 E.  ,  2014/10280 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : İstanbul 5. İş Mahkemesi
    Tarihi : 13.06.2012
    No : 2010/654-2012/479

    Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar vermiştir.
    Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi . tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu. Temyiz konusu hükme ilişkin dava, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hâllerden hiçbirine uymadığından, temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

    Davacı, davalı P..D.. Tic. ve San. Ltd. Şti’nin işleteni ve işvereni olduğu M/V A..adlı gemide ikinci kaptan olarak çalışırken 25.04.2003 tarihinde Mısır açıklarında geminin ambar kısmında bulunduğu sırada düşmesi sonucu meydana gelen olayın 506 sayılı Yasaya göre iş kazası olduğunun tespitini istemiştir.

    Mahkemece, davacının T..B.. taşımayan bir gemide çalışan gemi adamı olması, davalı Şirketin işveren veya işleten sıfatının bulunmayıp, diğer davalı M.. S..’in acentası olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmiştir.

    Mahkemenin hükmü eksik inceleme ve araştırmaya dayalıdır.

    506 sayılı Yasanın 2’nci maddesinde genel bir tanım yapılarak, bir hizmet aktine(iş sözleşmesine) dayanarak bir veya birkaç işveren tarafından çalıştırılanların bu kanuna göre “sigortalı” belirtildikten sonra, 3’ncü maddesinde, bu kanun uygulamasında sigortalı sayılmayacak kimseler ile bazı sigorta kollarının uygulanmayacağı kimseler açıklanmış, 4’ncü maddesinde, bu kanunun uygulanmasında 2’nci maddede belirtilen sigortalıları çalıştıran gerçek veya tüzel kişiler “işveren” olarak tarif edilmiş, 6.maddede de,çalışanların işe alınmalarıyla kendiliğinden sigortalı olacakları hüküm altına alınmıştır.Anılan kanun kapsamında sigortalı sayılmanın koşulları; iş sözleşmesine göre çalışma, sözleşmede öngörülen edimin (hizmetin) işverene ait işyerinde veya işyerinden sayılan yerlerde görülmesi, 3’ncü maddede belirtilen “sigortalı sayılmayan” kişilerden olunmamasıdır.

    Bununla birlikte iş sözleşmesi, pozitif hukukumuzda Borçlar Kanunu’nun 313-354.maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre, sözleşme; işçinin belirli veya belirsiz bir zaman süresince hizmet görmeyi, iş sahibinin de kendisine ücret ödemeyi taahhüt ettiği bir akit olarak tanımlanmış,aksine hüküm bulunmadıkça,sözleşmenin özel şekle tabi olmadığı belirtilmiş, ücretin,zaman itibarıyla olmayıp yapılan işe göre verilmesi durumunda da işçinin belirli veya belirsiz bir zaman için alınmış veya çalışmış olduğu sürece akdin “parça üzerine hizmet” veya “götürü hizmet” adı altında varlığını koruduğu açıklanmıştır.Belirtilmelidir ki “ücret” unsuruna her ne kadar tanımda ve iş sahibinin borçları belirtilirken yer verilmiş ise de, 506 sayılı Kanunun sistematiği ve diğer maddelerinin düzenleniş şekline göre, anılan unsurun sigortalı niteliğini kazanabilmek için zorunlu olmadığının kabulü gerekir. Baskın olan bilimsel ve yargısal görüşlere göre, iş sözleşmesinin ayırt edici ve belirleyici özelliği “zaman” ile “bağımlılık” unsurlarıdır. Zaman unsuru, çalışanın iş gücünü belirli veya belirsiz bir süre içinde işveren veya vekilinin buyruğunda bulundurmasını kapsamaktadır ve anılan sürede buyruk ve denetim altında (bağımlılık) edim yerine getirilmektedir.Bağımlılık ise, her an ve durumda çalışanı denetleme veya buyruğuna göre edimini yaptırma olanağını işverene tanıyan,çalışanın edimi ile ilgili buyruklar dışında çalışma olanağı bulamayacağı nitelikte bir bağımlılıktır.İş sözleşmesinde çalışan, emeğini iş sahibinin emrine hazır bulundurmaktır, ücret ise, yapılan faaliyetin karşılığı olarak ödenmektir.

    Bu yasal düzenlemeler çerçevesinde, olağan olarak sigortalılık niteliği, 506 sayılı Yasanın 2.maddesine göre hizmet aktinin kurulması ve 6.madde gereğince çalışmaya başlanması ile edinilir. Bu maddelerde açıkça belirtildiği üzere, sigortalılığın oluşumu yönünden çalışma olgusunun varlığı zorunludur.

    Mahkemece, bu tür sigortalı hizmetlerin tespitine ilişkin davaların, kamu düzeniyle ilgili olduğu ve bu nedenle de özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesinin zorunlu ve gerekli bulunduğu gözetilerek, bu çerçevede, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde resen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurularak, yöntemince inceleme ve araştırma yapılmalıdır.

    25.04.2003 günlü kazanın meydana geldiği M/V A.. adlı gemide çalışan oldukları anlaşılan gemi kaptanı İ.. D.., 3. kaptanı M..İ..ile davalı Şirketin personel müdürü olarak görev yaptığı ifade edilen M.. S..’in, gerek iş kazası üzerine alınan ifadeleri ve gerekse tazminat davası yargılaması sırasında verdikleri celse beyanlarında, gemide çalışan tüm mürettebatın işverenin davalı P..Şirketi olduğu, gemide çalışacak işçilerin iş görüşmelerinin ve ücret ödemelerinin bu firmaca gerçekleştiği yönündeki beyanları ile gemi çalışanlarının Türklerden olması, davalı P.. D..Tic. ve San. Ltd. Şti’nin işverenlik durumunu kuvvetlendirdiği görülmektedir.

    Öte yandan davalı P.. D.. Tic. ve San. Ltd. Şti. ile geminin donatanı olduğu anlaşılan M.. S.. firması arasında yazılı bir acentelik sözleşmesi bulunmazken, iş kazasına dair 03.11.2009 günlü sigorta müfettiş raporu ekinde yer alan fatura ve kayıtlarda, anılan P..F.. tarafından, M..S..’e acentalık bedeli adı altında ödemeler yaptığı görülmektedir.

    Yukarıdaki maddi ve hukuki açıklamalar çerçevesinde; iş kazasına ilişkin müfettiş raporu ekinde yer alan faturalar da dikkate alınarak P..D.. Tc.Ve Sn. Ltd.Şti tarafından M.. S..’e yapılan ödemelerin hangi hukuksal ilişki temeline dayandığı usulünce araştırılmalı; kazaya maruz kalan davacı ile davalı P.. D..Tic. ve San. Ltd. Şti. arasındaki ilişki, yukarıda belirtilen hizmet aktinin unsurları kapsamında ve anılan Şirketin işverenlik durumu da usulünce yapılacak araştırmayla belirlenmeli, böylece toplanacak veya ibraz edilecek deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek, varılacak sonuca göre bir karar verilmelidir.

    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın, eksik inceleme ve araştırmayla yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

    O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 08.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi