Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/3029
Karar No: 2018/6560
Karar Tarihi: 04.06.2018

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/3029 Esas 2018/6560 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Dava, taşınmazın satışı ve pazarlanması için düzenlenen emlak komisyon sözleşmesinin ihlali nedeniyle açılmıştır. Davalının şirketi, sözleşmeye göre taşınmazı doğrudan satması veya satış işleminden vazgeçmesi halinde alıcı ve satıcı adına tahakkuk edecek olan toplam %6 oranındaki emlak komisyon ücretini cezai şart olarak ödemeyi taahhüt etmiştir. Davacı, başarısız satış girişimleri sonrasında davalının taşınmazı satmaktan vazgeçmesi üzerine emlak komisyonu talep etmiştir. Ancak davalının ödeme emrinin tebliğini takip eden yasal sürede borca itiraz ettiği için takip durmuştur.
Mahkemece, emlak komisyonculuğu yapan davacı şirketin taraflar arasında düzenlenmiş satılık daire ve komisyon sözleşmesinden doğan edimlerini yerine getirmediği anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiştir. Ancak taşınmazın sözleşmeye sonradan eklenen kısım olan 14.12.2009-21.12.2012 tarihleri arasında bulunan 27.06.2012 tarihinde 3.kişiye satışının yapıldığı hususu ve bununla birlikte sözleşme hükümleri dikkate alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği belirtilerek kararın bozulması kararlaştırılmıştır.
Kanun maddeleri: Borçlar Kanunu 156/2.
13. Hukuk Dairesi         2016/3029 E.  ,  2018/6560 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
    KARAR

    Davacı, şirketlerinin emlak komisyonculuğu alanında ticari faaliyet gösterdiğini, davalıya ait ... İli ... İlçesi ... Mahallesinde bulunan ve tapuda 849 ada 156 parselde kayıtlı taşınmaz üzerinde inşa edilmiş olan binanın 10 numaralı dairesinin satışı ve pazarlanması için 10.10.2007 tarihinde aralarında emlak komisyon sözleşmesi düzenlendiğini, sözleşmeye göre taşınmazın rayiç satış değerinin 80.000,00 TL olarak belirlendiğini, yine sözleşmenin 3. maddesinde davalının sözleşmenin imzalanmasından sonra davacıyı devre dışı bırakarak taşınmazı doğrudan satması veya satış işleminden vazgeçmesi halinde alıcı ve satıcı adına tahakkuk edecek olan toplam %6 oranındaki emlak komisyon ücretini cezai şart olarak ödeyeceğini kabul ve taahhüt ettiğini, bu sözleşme gereğince yaklaşık 3 yıl süre ile taşınmazın satışını sağlamak için gerekli ilanları verdiğini ve birçok müşteri adayına da yeri gezdirdiğini, ancak davalının taşınmazı satmaktan vazgeçmesini bildirmesi üzerine 04.12.2009 tarihinden itibaren satış işleminin kaldırıldığını, sözleşme konusu taşınmazın satışının durdurulması tarihinden itibaren 3 yıl içinde davalı tarafından doğrudan satılması halinde şirketin komisyon talep etme hakkının doğacağının taraflarca kabul ve taahhüt edildiğini ve bu hususun sözleşmeye yazıldığını, daha sonra davalının şirketlerini devre dışı bırakarak 27.06.2012 tarihinde taşınmazı 3. bir kişiye sattığını, komisyon ücreti talep edilmesine rağmen bir sonuç elde edilemediğini ve bu nedenle davalı hakkında icra takibine girişildiğini, ancak davalının ödeme emrinin tebliğini takip eden yasal sürede borca itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, davalının borca itirazının haksız olduğunu beyan etmiş ve itirazın iptali ile takibin devamı ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı tarafça temyiz edilmiştir.
    1-Davacı, eldeki dava ile davalıya ait taşınmazın satışı konusunda 10.10.2007 tarihinde emlak komisyon sözleşmesi düzenlediklerini, taşınmazın satışı konusunda gerekli çabanın gösterildiğini, ancak satışının yapılmadığını, bunun üzerine taşınmazın satışından vazgeçildiğini, ancak aralarında imzaladıkları sözleşmeye ""14.12.2009 tarihinden itibaren satıştan kaldırılmıştır. 21.12.2012 tarihleri arasında satışından komisyon hakkımız geçerlidir."" hususunun yazıldığını, belirtilen tarihler arasında davalının şirketlerini aradan çıkartarak taşınmazı sattığını, ancak sözleşme gereği kararlaştırılan komisyon ücretinin ödenmediğini ve bu ücretin ödenmesi konusunda başlatılan takibe de davalı tarafından itiraz edildiğini beyan ederek, itirazın iptalini talep etmiştir. Davalı, sözleşmeye sonradan eklenen bu kısma bir itirazda bulunmamış, ancak sözleşmenin sona ermesinden sonra 2 yıl içinde dairenin satışının yapılması halinde davacının komisyon ücreti talep edebileceğini beyan etmiştir. Mahkemece taraf tanıkları dinlenmiş ve ""..özellikle davalı tanık ifadeleri dikkate alınarak emlak komisyonculuğu yapan davacı şirketin taraflar arasında düzenlenmiş satılık daire ve komisyon sözleşmesinden doğan edimlerini yerine getirmediği anlaşıldığından davanın reddi doğrultusunda.."" gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 3.maddesi; "" Bu anlaşmayı imzaladıktan sonra Borçlar Kanunu"nun 156/2.maddesine göre bu gayrimenkul satışında... Emlak Komisyonculuğu Ltd.Şti. devredışı kalırsa, başka bir emlak firması veya komisyoncu ile anlaşma sağlanırsa ya da kendisi dahi satarsa, satış işleminden vazgeçilirse alıcıdan ve satıcıdan alınacak komisyon bedelinin iki katı satıcı tarafından karşılanacaktır.""şeklindedir. Sözleşmeye sonradan eklenen ve davalı tarafından itiraz edilmeyen kısımda ise; "" 14.12.2009 tarihinden itibaren satıştan kaldırılmıştır. 21.12.2012 tarihleri arasında satışından komisyon hakkımız geçerlidir.""denilmiştir. Sözleşmeye konu taşınmazın tapu kaydı getirtilmiş, yapılan incelemesinde davalı ..."ın taşınmazı 27.06.2012 tarihinde dava dışı ..."a sattığı anlaşılmıştır. Bu durumda, mahkemece, taşınmazın sözleşmeye sonradan eklenen kısım olan 14.12.2009-21.12.2012 tarihleri arasında bulunan 27.06.2012 tarihinde 3.kişiye satışının yapıldığı hususu ve bununla birlikte sözleşme hükümleri dikkate alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    2-Bozma nedenine göre davalının tüm, davacının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle kararın davacı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm, davacının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 27,70 TL harcın istek halinde davacıya, 27,70 TL harcın davalıya iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 04/06/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi