13. Hukuk Dairesi 2018/2637 E. , 2018/6554 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı,davalının şirketin avukatı olarak ... 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 24.02.2010 gün ve 2009/192 - 2010/62 sayılı ilamını ... 16. İcra Müdürlüğünün 2010/4299 Esas sayılı dosyası ile takibe koyarak toplam 67.720,20 TL tahsil ettiğini, mahkeme vekalet ücreti ve icra vekalet ücretini mahsup ettikten sonra 58.519,00 TL ödemesi gerekirken 44.000,00 TL gönderdiğini, 14.519,00 TL"nin ise zimmetinde kaldığını, ... 26. İcra Müdürlüğünün 2012/2342 sayılı dosyası ile fazlaya ilişkin dava ve talep haklarını saklı tutarak başlattıkları takibe davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davacı ile arasında akdedilen ücret sözleşmesinde ... 7. Asliye Hukuk Mahkemesinde 2003/865 Esası ile görülmekte olan alacağın tahsili halinde yasal vekalet ücretleri ile toplam faiz alacağının % 30"unun kendisine ait olacağının, yargılama giderlerinin tümünün kendisi tarafından yapıldığının, bu miktar alacağın mahsup edileceğinin kararlaştırıldığını, bu sözleşmeyle tarafların net bir vekalet ücreti belirlemediğini ve toplam faiz alacağının % 30"unun avukatlık ücreti olduğunu, tahsil edilen 67.720,20 TL"den hak etmiş olduğu 25.330,84 TL çıkartıldığında ödenmesi gereken miktarın 42.389,36 TL olmasına rağmen davacı şirkete 44.100,00 TL ödeme yapıldığını, dava dilekçesinde 1.577,24 TL işlemiş faiz talep edilmiş ise de davacının kendisine keşide ettiği bir ihtarname bulunmadığından muacceliyet oluşmadığını, bu nedenle de işlemiş faiz de talep edilemeyeceğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, davalı borçlunun ... 26. İcra Müdürlüğünün 2012/2342 sayılı takip dosyasında 2.234,64 TL asıl alacağa, 357,46 TL işlemiş faize olmak üzere toplam 2.592,10 TL alacağa yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, itirazın iptaline karar verilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, itirazın iptaline karar verilen asıl alacağın % 20"si oranındaki tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı tarafça temyiz edilmiştir.
Davacı, eldeki dava ile davalı vekili tarafından ... 7.Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2009/192 Esas 2010/62 Karar sayılı ilamı ile verilen hükmün ... 16.İcra Müdürlüğü"nün 2010/4299 Esas sayılı dosyası ile takibe konulduğunu, yapılan tahsilatlardan davalının mahkeme ve icra vekalet ücreti alacakları mahsup edildikten sonra geriye kalan 58.519,00 TL"den 14.519,00 TL"sinin ödenmediğini ve buna ilişkin başlatılan takibe de davalı tarafından itiraz edildiğini beyan ederek itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ise aralarında imzalanan ücret sözleşmesinde ... 7. Asliye Hukuk Mahkemesinde 2003/865 Esası ile görülmekte olan alacağın tahsili halinde yasal vekalet ücretleri ile toplam faiz alacağının % 30"unun kendisine ait olacağının, yargılama giderlerinin tümünün kendisi tarafından yapıldığının, bu miktar alacağın mahsup edileceğinin kararlaştırıldığını, yapılan tahsilatlardan sözleşme konusu alacakları mahsup edildikten sonra kalan kısmının davalıya fazlasıyla iade edildiğini savunmuştur. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda taraflar arasında düzenlenen ücret sözleşmesinin Avukatlık Kanunu"nun 163/2.maddesi gereği hükmolunacak değerin % 25"ini geçemeyeceğinden % 25 olarak kabulü durumunda geçerli olduğu, icra dosyasında yapılan tahsilatlardan vekalet ücreti alacakları ile masraflar düşüldüğünde davalının önceden ödenen 44.000,00 TL dışında iade etmesi gereken miktarın 2.234,64 TL kanaati beyan edilmiştir.Davalı taraf icra dosyasında yapılan tahsilat sırasında davacı tarafından ödenmesi gereken binde 6 oranında 411,00 TL damga vergisinin tarafınca ödendiğini, ayrıca dava dosyasında karşı taraf lehine hükmedilen 1.000,00 TL vekalet ücretinin de karşı tarafa bizzat kendisinin ödediğini, dolayısıyla bunların da hesaptan mahsup edilmesi gerektiğini savunarak rapora itiraz etmiştir.Mahkemece söz konusu rapor hükme esas alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Taraflar arasında imzalanan bila tarihli sözleşmede; ... 7. Asliye Hukuk Mahkemesinde 2003/865 Esas ile görülmekte olan alacağın tahsili halinde; yasal vekalet ücretleri ile toplam faiz alacağının % 30"unun Av...."a ait olacağı, yargılama giderlerinin tümünün Av.... tarafından yapılmış olup, bu miktar alacaktan mahsup edilecektir denildiği, sözleşme altının davacı şirket yetkilisi ile davalı avukat tarafından imzalandığı anlaşılmaktadır. Sözleşmede dava sonunda hükmedilecek değer üzerinden % 30 oranında vekalet ücreti ödeneceği değil, toplam faiz alacağı üzerinden %30 oranında vekalet ücretinin avukata ait olacağı kararlaştırılmıştır. Bilirkişi tarafından bu ayrıntıya dikkat edilmeksizin Avukatlık Kanunu 163/2.maddesi gereği vekalet ücreti hükmedilecek değerin % 25"ini geçemeyeceğinden bahisle sözleşmede belirlenen oranın % 25"e indirilmesi durumunda sözleşmenin geçerli olacağı takdir edilmiş, mahkemece de bu rapor hükme esas alınmıştır. Ayrıca davalının bilirkişi raporuna itirazında dile getirdiği ve davacı adıan yaptığını söylediği 411,00 TL ve 1.000,00 TL tutarındaki ödemeler de hesaplamada dikkate alınmamıştır. Bu durumda, mahkemece, sözleşmede kararlaştırılan faiz alacağının % 30"u oranındaki vekalet ücretinin, davada hükmedilen müddeabih(asıl alacak +faiz alcağı) üzerinden yapılan hesaplama sonucu % 25"i geçip geçmediğinin değerlendirilerek ve davalının davacı adına ödediğini iddia ettiği 411,00 TL ve 1.000,00 TL tutarındaki ödemeler de dikkate alınarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
2-Bozma nedenine göre davacının tüm, davalının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle kararın davalı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm, davalının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 27,70 TL harcın istek halinde davacıya, 177,50 TL harcın davalıya iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 04/06/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.