17. Ceza Dairesi 2019/4018 E. , 2019/7369 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, mala zarar verme, iş yeri dokunulmazlığının ihlali
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel mahkemece suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık, mala zarar verme ve iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suçların tarihine göre dosya görüşüldü:
1-Suça sürüklenen çocuk hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükmün incelemesinde;
Mala zarar verme suçundan doğrudan hükmolunan adli para cezasının miktar ve türüne göre; 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Yasa"nın 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanuna eklenen geçici 2. maddesi gereğince doğrudan hükmolunan 3.000,00 TL dahil adli para cezasına mahkumiyet hükümlerinin temyizi mümkün olmadığından, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz isteminin 1412 sayılı CMUK"nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
2-Suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan hükümlerin incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkim’in takdirine göre; suçların suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1)6545 sayılı Kanun"un 72. maddesi uyarınca CMK"nun 231/8. maddesine yapılan ek cümle ile “Denetim süresi içinde, kişi hakkında kasıtlı bir suç nedeniyle bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez” şeklinde düzenleme getiren uygulamanın, suç tarihinden sonra, 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe girdiği, suça sürüklenen çocuğun suçların tarihi itibarıyla hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesine engel bir sabıkasının bulunmadığı, hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçları nedeniyle mağdurun giderilmesi gerekli somut maddi bir zararının da bulunmadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde; 5271 sayılı CMK"nun 231/6. maddesinin (b) bendinde yer alan “Suça sürüklenen çocuğun, kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları” göz önünde tutularak yeniden suç işleyip işlemeyeceği hususunun karar yerinde tartışılarak, anılan Kanun maddesinin uygulanıp uygulanmayacağına karar verilmesi gerekirken, yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile CMK’nun 231. maddesinin uygulanmamasına karar verilmesi,
2)Hüküm tarihine kadar yapılan yargılama gideri toplamı, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 324/4. maddesinde atıfta bulunulan 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun"un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutar olan 20,00 TL"den az olduğu halde yargılama giderinin suça sürüklenen çocuktan tahsiline karar verilmesi,
3)5237 sayılı TCK"nun 61/1. maddesine göre malın değerinin az ya da çok olması, cezanın temel cezanın belirlenmesinde alt sınırdan uzaklaşmak için bir kriter olup, hırsızlık suçuna konu malın değerinin az olmasının TCK"nun 145. maddesinde ayrı olarak düzenlenmesi, kanun koyucunun hırsızlık suçunda malın değerinin az olmasına verdiği önemi göstermektedir. Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 15.12.2009 gün ve 6/242-291 sayılı içtihadında belirtildiği üzere, "...daha çoğunu alabilme olanağı varken yalnızca gereksinimi kadar ve değer olarak az olan şeyi alma" görüşünün, TCK"nun 145. madde uygulamasında bütünüyle reddedilmesi mümkün değil ise de, maddenin yalnızca bu tanımlamayla sınırlandırılması da olanaklı değildir. 145. maddenin gerek ilk şekli, gerekse değiştirilmiş biçimi; ortak tanımlama ile, hırsızlık suçunun konusunu oluşturan değerin az olmasını temel almaktadır. TCK"nun 145. maddesine göre, faile verilen cezada indirim yapılabilmesi için malın değerinin az olması yeterli olup, hâkim indirim oranını TCK"nun 3. maddesinde öngörüldüğü üzere “İşlenilen fiilin ağırlığıyla orantılı” olacak şekilde saptamalıdır. Değer azlığı nedeniyle ceza vermekten vazgeçme kararı verilecek ise; malın değerinin azlığı yanında “Suçun işleniş şekli ve özellikleri” de dikkate alınmalıdır. TCK"nun 145. maddesinin uygulanmasında hâkime takdir hakkı tanınmış olup, hâkim takdir hakkını kullanırken keyfiliğe kaçmadan, her somut olaya uygun, yasal ve yeterli gerekçe göstermek suretiyle uygulama yapmalıdır.
Somut olayda ise; mağdurun iş yerinden 49,45-TL’nin çalınması karşısında, suça sürüklenen çocuk hakkında suçun işleniş şekli ve özellikleri itibarıyla ceza vermekten vazgeçilemeyecek ise de, hırsızlık konusunu oluşturan malın değerinin az olması nedeniyle TCK"nun 145. maddesi gereğince verilen cezadan belirlenecek oranda indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, 08/05/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.