3. Ceza Dairesi 2019/3103 E. , 2019/11924 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Hükmün açıklanması suretiyle mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1) Sanık hakkında kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kesinleşen karar, denetim süresi içinde işlenen yeni suça ilişkin verilen mahkumiyet hükmünün kesinleşmesi üzerine ihbarda bulunulması ile açıklanmış ve yeniden hüküm kurulmuş ise de temyize, Yargıtay incelemesine tabi olacak ve kesinleşmesi halinde infaza verilecek hükmün, açıklanmasına karar verilecek yeni hüküm olduğu, bu nedenle kararın dayandığı tüm kanıtların, bu kanıtlara göre ulaşılan sonuçların, iddia, savunma, tanık anlatımları ve dosyadaki diğer belgelere ilişkin değerlendirmeler ile sanığın eyleminin ve yüklenen suçun unsurlarının nelerden ibaret olduğunun, hangi gerekçeyle hangi delillere üstünlük tanındığının açık olarak gerekçeye yansıtılması ve bu şekilde cezanın şahsileştirilmesi gerektiği dikkate alınmadan, yazılı şekilde önceki hükme atıf yapılarak hüküm kurulmak suretiyle Anayasa"nın 141. ve 5271 sayılı CMK"nin 34 ve 223, 230. maddelerine aykırı davranılması,
2) Suçun işlendiği tarih itibariyle 18 yaşını tamamlamamış ve dosyada mevcut adli sicil kaydına göre suç tarihinden önce hapis cezasına ilişkin mahkumiyeti bulunmayan suça sürüklenen çocuk hakkında verilen 2 ay 15 gün hapis cezasının kısa süreli olması karşısında, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 50/3. maddesindeki “Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmış beş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir” hükmü uyarınca anılan maddenin 1. fıkrası bentlerindeki seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinin zorunlu olduğunun gözetilmemesi,
3) Mağdurun yaralanmasına ilişkin, ... Devlet Hastanesi Aile Hekimliği Uzmanı tarafından düzenlenen kesin raporun Adli Tıp kriterlerine uygun olmayıp, hüküm kurmak için yetersiz olduğu gözetilmeden, mağdurun yaralanmasına ilişkin tüm tıbbi evrakların en yakın Adli Tıp Kurumuna gönderilmek suretiyle özellikle mağdurun yaralanmasının kemik kırığına ve yüzünde sabit ize neden olup olmadığı ve basit tıbbi müdahale ile giderilip giderilemeyeceği hususlarını da içeren, 5237 sayılı TCK"nin 86 ve 87. maddelerinde belirlenen ölçütlere göre rapor alınması gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
4) Olayın başlangıcına dair tarafların farklı anlatımlarda bulunması, sanık ve annesi olan tanığın anlatımları, mağdurun yaralanma derecesi gözetilerek, sanık hakkında TCK’nin 29. maddesi uyarınca haksız tahrik indirimi yapılırken, mağdurdan kaynaklanan hareketlerin haksızlık içeriği dikkate alınıp asgari oranda indirim yapılması yerine (3/4) oranında indirim yapılarak sanık hakkında eksik ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, CMUK’un 326/son maddesi gereği kazanılmış haklarının korunmasına, 30.05.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.