22. Hukuk Dairesi 2016/17043 E. , 2019/14662 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkili tarafından açılan işe iade davası sonucunda ... 11. İş Mahkemesi"nin 2012/218 esas - 2013/333 karar sayılı ilamı ile davacının işe iadesine, başlatılmaması halinde dört aylık ücreti tutarı tazminat ve boşta geçen süre için dört aylık ücret ve sosyal hakların iadesine dair karar verildiğini, verilen kararın Yargıtay 22. Hukuk Dairesi"nin 17.06.2013 tarih ve 2013/14694 esas – 2013/14508 karar sayılı ilamı ile onandığını, müvekkilinin işe iade başvurusunun kabul edilmediğini ve davalı tarafça 15.08.2013 tarihinde 39.519,00 TL ödeme yapıldığını,iş akdi feshedildiğinde 6.814,08 TL ihbar tazminatı ve 2.895,00 TL yıllık izin ücreti ödendiğini, yapılan ödemelerin eksik olduğunu ileri sürerek işe başlatmama tazminatı, boşta geçen süre ücreti, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı fark alacakları ile yıllık izin ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacıya talep konusu alacakların ödendiğini ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanılan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, belgelere ve tüm dosya kapsamına göre; davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Taraflar arasında davacının aylık ücretinin miktarı ve prim ödemesinin ücrete dahil edilip edilmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanununda 32. nci maddenin ilk fıkrasında, genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır.
İş sözleşmesinde ücretin kararlaştırılmadığı hallerde ücretin miktarı, işçinin kişisel özellikleri, işyerindeki ya da meslekteki kıdemi, meslek unvanı, yapılan işin niteliği, iş sözleşmesinin türü, işyerinin özellikleri, emsal işçiler o işyerinde ya da başka işyerlerinde ödenen ücretler, örf ve adetler göz önünde tutularak belirlenir.
Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta pirimi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanıkbeyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.
Mahkemece, Türkiye İstatistik Kurumunun resmi internet sitesindeki “kazanç bilgisi sorgulama” kısmından da faydalanılması ve emsal ücret araştırması sonucunda elde edilen verilerle birlikte, anılan Kurumun resmi internet sitesindeki bilgiler de dikkate alınarak emsal ücretin belirlenmesi mümkündür.
Somut olayda, dosya kapsamı uyarınca sabit olduğu üzere davacı ,davalı işyerinde kıdemli sistem mühendisi olarak 22.06.2009 – 24.02.2012 tarihleri görev yapmıştır. Mahkemece davalı işverenden davacının işten ayrıldığı tarihte yapmış olduğu görev uyarınca emsal çalışanlar Ahmet Levent Avşar, Umut Özen, Hakan Tuna, Selçuk Koçyiğit ve Alper Bereketli’ye ait özlük dosyaları ve içeriğinde 2012 ve 2013 yıllarına ilişkin ücret bordroları sunulmuştur. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda da, davalı tarafından gönderilen emsal işçi Alper Bereketli’ye ait bordrolar esas alınarak davacının Ağustos 2013 tarihinde aylık brüt 6.813,88 TL aldığı kabul edilmek suretiyle hesaplama yapılmış olmakla yapılan hesaplama yerindedir.
Ancak, Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda emsal işçi Alper Bereketli’ye Mart 2013 tarihinde 6.844,00 TL prim ödemesi yapıldığı belirlenerek davacının kıdem tazminatı ve ihbar tazminatına esas ücretin hesabına dahil edilmiştir. Dosya kapsamından anlaşıldığı üzere 2013 yılında prim ödeme sistemi bulunmamaktadır. Emsal çalışanların bordrolarında Mart 2013 tarihinde değişen miktarlarda prim ödemesi yapıldığı anlaşılmaktadır. Davacının prim ödeme dönemine ilişkin çalışması bulunmadığı anlaşılmakla emsal çalışana yapılan prim ödemesinin esas alınarak ücrete dahil edilmesi hatalıdır.
3-Somut olayda davacı, dava dilekçesinde işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücretini aynı miktar altında birlikte talep etmiş, daha sonra sunduğu beyan dilekçesi ile taleplerini ayrıştırarak işe başlatmama tazminatı için 25,00 TL ve boşta geçen süre ücreti için 25,00 TL istediğini açıklamıştır. Ancak davacı vekili ıslah dilekçesi ile yine işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücretini aynı miktar altında birlikte talep etmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücreti ayrı ayrı hesaplanmış, toplam miktardan davalı tarafından yapılan ödeme mahsup edildikten sonra tek miktar olarak belirtilmiştir.
Mahkemece, farklı türden olup hesaplama yöntemi, faiz türleri ve faiz başlangıçları farklı hükümlere bağlı olduğundan bu talepler ayrıştırılmadan tek miktar altında ve birlikte hüküm altına alınması da hatalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 01.07.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi