Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/38700
Karar No: 2018/6540
Karar Tarihi: 04.06.2018

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/38700 Esas 2018/6540 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, emlakçı olduğunu belirterek, davalıya gösterildiği ve üzerinden 350.000,00 TL satış bedeli belirlenen daireyi satın almasına rağmen sözleşmede belirtilen %4 alacak oranı üzerinden borcuna denk gelen 16.520,00 TL'yi ve işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsil etmek için dava açmıştır. Davalı, dava konusu dairenin satın alındığı tarihte emlakçıya aracılık etmediğini, dolayısıyla sözleşmede belirtilen ücreti ödeme yükümlülüğünün olmadığını öne sürerek davayı reddetmiştir.
Mahkeme, simsarlık sözleşmesi gereğince davalının sorumlu olduğu ücretin %2'si+KDV oranında olduğunu belirterek, davalının dava konusu daireyi satın almasına rağmen sözleşmede belirtilen %4 alacak oranından borçlu olduğunu kabul etmiştir. Ancak, satış bedelinin geri kalan %2'si oranındaki cezai şartın fahiş olup olmadığına dikkat çeken mahkeme, borçlunun ödeme kabiliyeti, borcuna aykırı davranışının ağırlığı gibi faktörleri de dikkate alarak belirlenmesi gerektiğini ifade etmiştir. Bu nedenle, satış bedelinin KDV dahil % 4 üzerinden hesaplanarak yalnızca geri kalan %2'sinin cezai şart olarak kabul edilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 520. maddesi (Eski Borçlar Kanunu'nun 404. maddesi)
- Türk Borçlar Kanunu'nun 182/son (eski BK 161/son) maddesi
- HUMK'nun 440/I maddesi
13. Hukuk Dairesi         2015/38700 E.  ,  2018/6540 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
    KARAR

    Davacı, emlakçı olduğunu, ... ili ... Mahallesi 12.cadde no:11/19 Dikmen ... adresinde bulunan dairenin davalıya gösterildiğine dair 05/03/2011 tarihli sözleşmenin bulunduğunu, davalının sözleşmenin yapıldığı tarihten sonra kendisini devre dışı bırakmak suretiyle dava konusu daireyi satın aldığını, sözleşmede satış bedeli olarak gösterilen 350.000,00 TL üzerinden KDV dahil %4 alacağının olduğunu, buna denk gelen 16.520,00 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
    Davalı, davacının yer gösterme tutanağını boş olarak imzaladığını, boş bölümün daha sonra ve sadece davacı tarafından kasıt ve hile ile doldurulduğunu, davacının daire alımında aracılık etmediğini belirterek, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, ... 24.İcra Müdürlüğünün 2011/3463 Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin asıl alacak 8.260,00 TL olmak kaydı ile 8.260,00 TL üzerinden devamına karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
    1-Davacı, simsarlık sözleşmesinden doğan alacağın tahsili için başlattığı takibe vaki itirazın iptali istemi ile eldeki davayı açmıştır. Davacı emlakçı ile davalı arasında imzalanan sözleşmeler 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 520. maddesindeki (Eski BK md 404.) şartlara uygun geçerli bir simsarlık sözleşmesidir. Simsarlık sözleşmesi, simsar ile bu sözleşmeyi imzalayan kişi arasında hak ve borç doğuran bir sözleşmedir. Öyle olunca, davalı, şartların gerçekleşmesi halinde davacıya karşı sözleşme ile yükümlendiği ücretten sorumludur.
    Taşınmaz Emak Komisyonculuğu sözleşmesi gereğince, davalı tarafından taşınmazın satış bedelinin %2’ü+KDV oranında tellaliye ücretinin ödenmesinin taahhüt edildiği anlaşılmaktadır. Davalının, davacıyı devre dışı bırakarak satın aldığı, bu nedenle sözleşmede öngörülen ve dava konusu yapılan satış bedelinin %4’ü + KDV oranında tellallık ücretinin %2’si, davalı tarafından ödemesi gereken tellallık ücreti olup, davalının alıcı sıfatıyla sözleşme gereğince üstlendiği bu ücreti ödemekle yükümlü olduğunda duraksama olmamalıdır. Bunun dışında, satış bedelinin geri kalan %2’si oranındaki kısmının ise cezai şart niteliğinde bulunduğunun kabulü gereklidir. Davalı tacir olmadığından, TBK"nun 182/son (eski BK 161/son) maddesine göre hakim fahiş gördüğü cezai şartları tenkis ile mükelleftir. Bu hükmü hakimin resen gözetmesi gerekir. Ceza koşulunun fahiş olup olmadığı, tarafların iktisadi durumu, özel olarak borçlunun ödeme kabiliyeti ile beraber, borçlunun borcunu yerine getirmemiş olması nedeniyle sağladığı menfaat, kusur derecesi ve borca aykırı davranışın ağırlığı ölçü alınarak tayin edilmeli ve hüküm altına alınan ceza miktarı, hak, adalet ve nesafet kurallarına uygun olarak tespit edilmelidir. Dava konusu olayda, tüm bu olgular dikkate alındığında, mahkemece, davacının sözleşmede öngörülen ve dava konusu yapılan satış bedelinin %4’sı+KDV oranındaki ücretinden %2’sinden borçlu olduğu kabul edilerek yalnızca geri kalan %2’ü oranındaki cezai şarttan da BK".nun 161/son maddesi gereğince indirim yapılması gerekirken, satış bedelinin KDV dahil % 4 üzerinden hesaplanan miktardan indirim yapılması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir
    2-Bozma nedenine göre tarafın sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenle kararın BOZULMASINA, 2 nolu bentte açıklanan nedenle tarafların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 27,70 TL harcın istek halinde davacıya, 141,06 TL harcın davalıya iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04/06/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi