Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/40411
Karar No: 2016/10696
Karar Tarihi: 12.05.2016

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2015/40411 Esas 2016/10696 Karar Sayılı İlamı

7. Hukuk Dairesi         2015/40411 E.  ,  2016/10696 K.

    "İçtihat Metni"



    Mahkemesi :. İş Mahkemesi

    Dava Türü : Alacak

    YARGITAY İLAMI

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay"ca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşılmakla, dosya incelendi, gereği görüşüldü:
    1-Dosyadaki yazılara, hükmün uyulan önceki Yargıtay bozma ilamına uygun biçimde verilmiş olmasına, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesine hukukça ve yasaca cevaz bulunmamasına ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
    2-Davacı vekili, davalı şirketin çıkardığı çeşitli dergilerde yazı işleri müdürü ve editör olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin ücretinin artırılması talebi üzerine haklı neden olmadan feshedildiğini iddia ederek kıdem, ihbar tazminatı, fazla çalışma, ücret, maaş farkı alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı vekili davacının şirketi zarara uğrattığını, profesyonellikten uzak saygısız tavırları sebebiyle iş akdinin 4857 sayılı İş Kanunu 25/2-h maddesi uyarınca haklı nedenle feshedildiğini, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece istek kısmen hüküm altına alınmış, taraf vekillerinin temyizi üzerine Dairemizin ilamı ile özetle, “Somut olayda davacının davalı şirketin çıkardığı çeşitli dergilerin yazı işleri müdürü ve editörü olarak 5953 sayılı Yasa kapsamında gazeteci olarak çalıştığı taraflar arasında uyuşmazlık dışıdır. Hal böyle olunca davacı hakkında 5953 sayılı Basın İş Kanunu hükümleri uygulanması gerekirken uyuşmazlığa 4857 Sayılı İş Kanunu hükümlerinin uygulanmış olması bozmayı gerektirmiştir. ” gerekçesi ile bozulmuştur.
    Davacı bozmadan sonra birleştirilen ....İş Mahkemesinin 2013/824 Esas, 2013/346 Karar sayılı dosyasında davalı yanında çalışırken askere gidip geldiğini, bu süre içinde ücretinin yarısının ödenmediğini, ana dosyada faiz talep edilmediği için bazı alacaklar için işlemiş faiz istediğini, ayrıca %5 fazla alacakları talep ettiğini belirterek, askerlik ücreti, yıllık izin ücreti, ikramiye, ihbar tazminatı işlemiş faizi, fazla çalışma işlemiş faizi, ücret işlemiş faizi, fazla çalışma %5 fazla, ücret %5 fazla, askerlik ücreti %5 fazla alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.
    Mahkeme bozma kararına uymuş, bozma doğrultusunda araştırma yaparak ve bilirkişiden ek rapor alarak davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.

    Taraflar arasındaki uyuşmazlık fazla çalışma ve yıllık izin ücretlerinin hesaplanma şekli, davacının ikramiye ödemesini hak edip etmediği noktasındadır.
    5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştırılanlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanunun 14 üncü maddesinde, “gazeteciler her hizmet yılı sonunda işverenin sağladığı karın emeklerine düşen nispi karşılığı olarak asgari birer aylık ücret tutarında ikramiye alırlar” şeklinde kurala yer verilmiştir. Görüldüğü üzere gazetecinin yasal ikramiye hakkının doğması için işverenin kar elde etmiş olması gerekir. İşverenin kar elde edip etmediği hususu tespit olunmalı, gerekirse konu ilgili vergi dairesinden araştırılmalıdır.
    Gazetecinin yasal ikramiye hakkı, en az bir aylık ücret tutarında olmalıdır. Taraflar bu miktarın üzerinde bir ikramiye ödemesi kararlaştırabilecekleri gibi, işyeri uygulamasının da bu yönde olduğunun kanıtlanması durumunda, bir aylık ücreti aşan ikramiye hakkının bulunduğu kabul edilmelidir.
    5953 sayılı Yasanın 14 üncü maddesinde, “her hizmet yılı sonundan” bahsedilmiş olsa da, ikramiyeye hak kazanabilmek için en az bir yıllık çalışma koşulu aranmaz. Gazeteci yıl içinde belli bir süre çalıştığında da işyerinin kar elde etmesine katkı sağlamış olmaktadır. Bu bakımdan çalışılan süreye göre hesaplamaya gidilmelidir. Aynı yönteme bir yılı aşan çalışmalar için de başvurulması gerekir. Dairemizin kararlılık kazanmış olan uygulaması bu yöndedir.
    İkramiye alacağı için 5953 sayılı Kanunda özel bir faiz türü öngörülmediği gibi açık bir ödeme tarihinden de söz edilmemiştir. Böyle olunca ikramiye alacağı yönünden işverenin temerrüde düşürüldüğü andan itibaren yasal faiz yürütülmelidir. İkramiye, adı geçen Yasanın 14 üncü ve Ek 1 inci maddelerinde sözü edilen günlük yüzde beş fazla ödeme kuralına da tabi değildir.
    Somut olayda, mahkemece davalının zarar ettiği veya ikramiye ödediğini kanıtlayamadığı kabul edilerek hesaplama yapılan bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm kurulmuştur. Ancak yukarıdaki açıklamalar dikkate alınarak, davacının ikramiye alacağını hak edip etmediği yönünde davalı şirketin yıllık bilançoları, kar zarar tabloları ve benzeri belgeleri getirtilerek, yapılacak değerlendirme sonunda ikramiye alacağı hakkında hüküm kurulması gerekirken hiçbir araştırma yapılmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.
    3- 5953 sayılı Basın İş Kanunu’nun 29. maddesine göre gazeteciye bu Kanunun 21 inci maddesinde yazılı yıllık izni vermeyen veya izni vermiş olup da izin müddetine ait ücreti ödemeyen işverene, yıllık izin vermediği veya izin süresine ait ücretleri ödemediği kimsenin izin müddetine tekabül eden ücretler yekununun üç katı kadar idarî para cezası verilir; ayrıca gazeteciye ödenmesi gereken ücret toplamı iki kat olarak ödenir. Kanunun 21. maddesinde meslekteki kıdemine göre kullanacağı izin süresi belirtilirken son fıkrasında “izin hakkından feragat edilemeyeceği” açıkça vurgulanmıştır. 29. maddenin gazeteci çalışırken uygulanması gereken bir yaptırım düzenlediği, çalışırken izin vermeyen veya izin verildiği halde izin ücreti ödenmeyen işveren hakkında uygulanması gerektiği anlaşılmaktadır. Dairemizin kararlılık kazanan dönem ücreti üzerinden ödenmesi gereken izin ücreti, bu kullandırılmayan veya kullandırılmasına rağmen ücreti ödenmeyen ücrettir. Ancak bunun için gazetecinin çalışırken talep etmesine rağmen izin kullandırılmadığını veya izin verilmediğini iddia etmesi gerekir. Çalışırken bu yönde talebi olmayan gazetecinin, fesih nedeni ile son ücret üzerinden hesaplanacak izin ücreti 21. maddedeki sürelerle sınırlıdır. Başka bir anlatımla fesih nedeni ile son ücret üzerinden hesaplanacak izin ücreti 29. madde gereği 2 kat hesaplanamaz.
    Dosya içeriğine göre davacı çalışırken yıllık izin talebinde bulunmasına rağmen izin kullandırılmadığını veya izin verilmesine rağmen ücretinin ödenmediğini iddia etmiş değildir. Bu nedenle 21. maddeye göre kullanılmayan izinlerin 29. madde uyarınca iki katı alınarak hesaplanması hatalıdır.
    4-5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanunun Ek 1 inci maddesinde, günlük iş süresi gece ve gündüz devrelerinde sekiz saat olarak açıklanmıştır. Günlük sekiz saati aşan çalışmalarla, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatillerle yapılan çalışmaların “fazla saatlerde çalışma” olduğu aynı maddenin ikinci fıkrasında açıklanmıştır.
    Değinilen maddenin dördüncü fıkrasında ise, “ her bir fazla çalışma saati için verilecek ücret, normal çalışma saati ücretinin %50 fazlasıdır” şeklinde hükme yer verilerek, fazla saatlerde çalışmanın karşılığının ne şekilde ödeneceği belirlenmiştir. Ödemeye dair bir başka kural ise aynı maddenin son fıkrasında düzenlenmiş ve fazla saatlerde çalışma ücretlerinin takip eden ayın ücreti ile birlikte ödenmesi gerektiği, aksi halde her geçen gün için % 5 fazlasıyla ödeneceği hükme bağlanmıştır. Belirtilen yasal düzenleme karşısında fazla saatlerde çalışma ücreti yönünden ayrıca işverenin temerrüde düşürülmesi gerekmez.
    Somut olayda, davacı ayda en az beş gün 21.00-04.00 saatleri arasında çalıştığını ileri sürmüş, davacı tanıkları ayın son iki haftasında saat 20.00-21.00"e kadar, hatta son hafta daha geç saatlere kadar çalışıldığını ifade etmişlerdir. Mahkemece yasal düzenleme dikkate alınarak; dosya içindeki bilgi, belge ve tanık beyanları beraber bir değerlendirmeye tabi tutularak davacının haftada kaç saat fazla mesai yaptığı belirlendikten sonra karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
    O halde davalı vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazı kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davacıya yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 12.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi