15. Hukuk Dairesi 2020/2796 E. , 2021/730 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen kararın temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak talebine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine dair verilen kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi tarafından verilen başvurunun esastan reddine dair verilen karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı davasında davalıya bir takım proje işleri yaptığını, ancak bedelinin ödenmediğini belirterek alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, davalı savunmasında davacının sözlü anlaşma ile yapması gereken işleri yapmadığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İlk Derece Mahkemesince; davacının yükümlülüklerini yerine getirmediğinin davalı tarafından ileri sürülmesi nedeniyle davacının eser sözleşmesi kapsamında işleri tam ve eksiksiz olarak davalıya teslim edip etmediği ve bu işler karşılığında bir alacağının olup olmadığı konusunun çözümü için inşaat mühendisi bilirkişi tarafından inceleme yapılması gerektiği, bu doğrultuda davacı vekiline eksik delil avansının yatırılması için HMK 324/1.maddesi uyarınca 2 haftalık kesin süre verildiği, verilen kesin süre içinde bildirilen delil avansının yatırılmaması halinde HMK 324/2 maddesi uyarınca davacı tarafın bilirkişi delilinden vazgeçmiş sayılacağına dair ihtarat yapılmasına rağmen davacı vekilince bilirkişi ücretinin yatırılmadığı, sonuçta alacağın varlığının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuş, ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesince davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.İlk derece mahkemesince davacının verilen kesin süre içerisinde bilirkişi incelemesi için gerekli delil avansını mahkeme veznesine yatırmadığından davacının bilirkişi deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayılmasına , davacı davasını kanıtlayamadığı gerekçesi ile davanın esastan reddine karar vermiş ise de; 7251 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişikliklik Yapılması Hakkında Kanun"un 6. maddesinde; “Hâkim, tayin ettiği sürenin kesin olduğuna karar verebilir. Bu takdirde hâkim, tayin ettiği kesin süreye konu olan işlemi hiçbir duraksamaya yer vermeyecek şekilde açıklar ve süreye uyulmamasının hukuki sonuçlarını açıkça tutanağa geçirerek ihtar eder. Kesin olduğu belirtilmeyen süreyi geçirmiş olan taraf yeniden süre isteyebilir; bu şekilde verilecek ikinci süre kesindir ve yeniden süre verilemez.” hükmü bulunmakta olup 6100 sayılı HMK"nın 324. maddesinde de; taraflardan her birinin ikamesini talep ettiği delil için mahkemece belirlenen avansı, verilen kesin süre içinde yatırmak zorunda olduğu, avans yükümlülüğünü yerine getirmediği takdirde delilin ikamesinden vazgeçmiş sayılacağı ifade edilmiştir. Ancak, 6100 sayılı HMK"nın 324. maddesinin uygulanabilmesi için; verilecek bilirkişi incelemesi ara kararında hakim, katip, mübaşir ve teknik bilirkişilere verilecek ücretlerle, vasıta ücretinin ve yapılacak tebligatlarla ilgili masrafların kalemler halinde gösterilip, bu ücretlerin temini ve yatırılması için ilgili tarafa makul ve belirli bir süre tanınması gerekmektedir. Somut olayda, mahkemece 18.09.2019 tarihli ara kararda hakim, katip, mübaşire verilecek ücretlerle, vasıta ücreti kalem kalem belirtilmemiştir. Bu haliyle, mahkemece bilirkişi incelemesi için oluşturulan ara kararının kesin sürenin sonuçlarının uygulanmasını gerektirecek nitelikte olmadığı açıktır. Hal böyle olunca; mahkemece, davacı tarafa, 6100 sayılı HMK"nın 324. maddesi uyarınca bilirkişi incelemesi için delil avansı yatırması için yeniden yöntemine uygun şekilde, makul bir süre verilmeli ve ara kararı gereklerinin yerine getirilmesi durumunda mahallinde keşif yapılmalı, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin, usulüne uygun şekilde oluşturulmayan ara kararına sonuç bağlanmak suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK 373. madde hükümleri gözetilerek dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğin ise bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine, 09.03.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.