(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi 2017/9480 E. , 2020/1861 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, ... ili, ... ilçesi, ... köyü, 121 ada, 174 parsel sayılı, 3596,78 m² miktarındaki taşınmazın muris İsmet Akabey" den müvekkillerine miras kaldığını, orman tahdit sınırları içerisinde kaldığı gerekçesiyle ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/295 Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını ve yapılan yargılama sonucu taşınmazın tapusunun iptal edildiğini, kararın 13/03/2014 tarihi itibariyle kesinleştiğini, Devletin hatalı işlemi sonucu taşınmazın tapusunun iptal edildiğini ileri sürerek şimdilik 15.000,00.-TL"nin tapu iptalinin kesinleştiği tarih olan 17/03/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkillerine verilmesine karar verilmesini talep etmiş, davacı vekili, 01/02/2017 tarihli harçlandırılmış ıslah dilekçesiyle dava değerini 196.472,18 TL"ye arttırarak, bu miktarın 17.03.2014"den itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte hüküm altına alınmasını istemiştir.
Davalı taraf cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüyle 196.472,18.-TL"nin tapu iptal tescil kararının kesinleştiği tarih olan 17/03/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar vermiştir. Hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine bölge adliye mahkemesince "davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine" karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın TMK"nın 1007. maddesi uyarınca tazmini talebine ilişkindir.
Dosya kapsamından tazminata konu eski 655 (yeni 121 ada 174 ) sayılı parselin 1958 yılında yapılan tapulama çalışmasında senetsizden 3500 m2 (yeni 3596 m2 ) ve tarla niteliğiyle davadışı 3. kişi adına tescil edildiği, davacıların murisi İsmet Akabey"in satış yolu ile 07/11/1977 tarihinde edindiği, tapu kaydına 1964 yılında "1160 m2 üzerinde daimi irtifak" şerhi ve 09/11/1992 yılında "orman sınırları içinde kalmıştır" şerhlerinin işlendiği, Orman Yönetimi tarafından alınan tapu iptal ve tescil davası sonucu ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/295 E- 2012/327 K. sayılı kararıyla taşınmazın tapu kaydının iptal edilerek orman olarak tesciline karar verildiği ve hükmün 17/03/2014 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın ise davacı tarafından 08/01/2016 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, tapu iptal kararının kesinleşmesinden itibaren 10 yıl içinde eldeki dava açıldığına, arazi niteliğindeki taşınmaza gelir metodu ile değer belirlenerek hüküm kurulduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, HMK"nın 302/5. ve 373. maddeleri uyarınca dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına
16/06/2020 gününde oy birliği ile karar verildi.