12. Ceza Dairesi 2020/2668 E. , 2021/9034 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : TCK’nın 85/1, 62/1, 50/1-a-4, 52/2-4,53/6. maddeleri
uyarınca mahkumiyet
Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın müteahhitliğini yaptığı 2 katlı inşaatta demirci ustası olarak çalışan 58 yaşındaki ölenin, inşaatın demirlerini ördüğü sırada, bağladığı demirlerden birinin kafasının arkasına saplanması neticesinde olduğu yere yığıldığı ( otopsi raporuna göre oksipitalde 5 cm lik kesi görüldüğü) görgü tanığı ...’ın ifadesine göre kafasının arkasından kan geldiği, hastanenin yoğun bakım servisinde 7 gün sonra öldüğü olayda; otopsi raporunda ölün nedeninin, “ mevcut patalojiye bağlı gelişen travmatik olmayan suparaknoidal kanama olduğunun belirtildiği” yine İzmir Adli Tıp Grup Başkanlığınca ölenin kanında yapılan incelemede barbi türat grubuna ait etken maddelerden pentobarbital bulunduğunun tespit edildiği, (sara hastalığı nöbetlerin önlenmesi tedavisinde kullanılan, merkezi sinir sistemini baskılayıcı ilaç) tüm dosya kapsamından anlaşılmakla; kovuşturma aşamasında İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi Öğretim Üyeleri ve İş güvenliği uzmanından oluşan bilirkişi heyet raporu alındığı, bu raporda özetle “... inşaatta iş güvenliği ile ilgili hiçbir önlemin alınmadığı, 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ve 16.06.2004 tarih ve 225494 sayılı Resmi Gazete"de yayınlanan Ağır ve Tehlikeli İşler Yönetmeliğinin 5. maddesine göre ağır ve tehlike bir işte çalışılmasına rağmen işe girişte sağlık raporu alınmadığı gibi periyodik olarak yıllık sağlık raporları alınmayarak zamanında teşhisi önleme imkanının ortadan kaldırıldığı, ölene kişisel koruyucu malzemelerin verilmediği, iş sağlığı ve güvenliği eğitim aldırılmadığı, bu nedenle sanığın asli kusurlu olduğu....” yönündeki görüşünün, tüm dosya kapsamına ve oluşa uygun olduğu anlaşılmakla; soruşturma aşamasında alınan bilirkişi raporunda alınan tüm önlemlere rağmen ölen işçide meydana gelen tansiyon yükselmesi ve beyin kanamasının önlenebilir olmadığı gerekçesi ile sanığın kusursuz olduğu yönündeki raporun sanığın kusurunu ve illiyet bağını ortadan kaldırmadığı, bu nedenle çelişkinin giderilmesi için yeniden bilirkişi raporu alınması ve kabule göre de cezanın fazla olduğu yönündeki tebliğname görüşüne iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafiinin olay ile sanığın eylemi arasında illiyet bağının bulunmadığı, bu nedenle sanığın kusuru olmadığına ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
TCK"nın 53/6. maddesinde “belirli bir meslek veya sanatın ya da trafik düzeninin gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla işlenen taksirli suçtan mahkumiyet halinde 3 aydan 3 yıla kadar bu meslek veya sanatın icrasının yasaklanmasına ya da sürücü
belgesinin geri alınmasına karar verilebileceği ve fıkra uyarınca bir mesleğin icrasının yasaklanabilmesi için ruhsatnameye bağlı olarak yürütülmesi gerektiği gözetilmeksizin dosya içeriğine göre sanığın müteahhit olduğu, mesleğinin ruhsatnameye bağlı olarak yürütülen bir meslek olmadığı nazara alınmadan 1 yıl süreyle meslek veya sanatın icrasının yasaklanmasına karar verilmesi”
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hükümden TCK’nın 53/6. maddesinin uygulanmasına ilişkin paragrafının hükümden çıkarılması suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün isteme aykırı olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 21.12.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.