Abaküs Yazılım
12. Daire
Esas No: 2018/4021
Karar No: 2021/4740
Karar Tarihi: 12.10.2021

Danıştay 12. Daire 2018/4021 Esas 2021/4740 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/4021
Karar No : 2021/4740

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem : Batman İli, … İlçe Jandarma Komutanlığı'nda askerlik görevini ifa etmekte iken 13/06/1994 tarihinde koruma görevlisi olarak yer aldığı askeri aracın devrilmesi sonucu sakatlanan davacı tarafından, malul olduğundan bahisle hakkında vazife malullüğü aylığı bağlanması istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptaline karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… kararda; gerek Jandarma Genel Komutanlığı'ndan temin edilen gerekse davacı taraftan temin edilen tıbbi belgelerin incelenmesinden, davacının hali hazırda malul olduğuna ilişkin herhangi bir rapor bulunmadığı görüldüğünden, davacının malul olduğuna ilişkin herhangi bir veri bulunmaması gerekçesiyle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : PKK tarafından bazı sivil vatandaşların kaçırılması olayına müdahale için gittiği görev dönüşü, içinde bulunduğu askeri aracın devrildiği, 1,5 aylık hava değişimi sonrasında muayenelerini tayin dönemine denk geldiği ve kıt’asına geç döndüğü için zaruretten aksattığı ve tekrar muayene olamadan kesin rapor alamayıp terhis olduğu, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun 21. maddesi kapsamına ölüm ve sakat kalma olaylarının alındığı, GATA veya benzeri sağlık kuruluşuna sevk edilmeden eksik inceleme ve araştırma sonucu karar verildiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacının, 26/11/1993 tarihinde Batman … Jandarma Komutanlığı'na sevkinin yapıldığı, 28/11/1993 tarihinde birliğine katıldığı, 07/06/1994 tarihinde askerlik görevini ifa ederken içinde bulunduğu askeri aracın devrilmesi sonucu sakatlandığı, Diyarbakır 600 Yataklı Asker Hastanesi'nce … tarih ve … sayılı Sağlık Kurulu Raporuyla sağ clavikula kırığı teşhisi konulduğu ve "C/59 SMK 1,5 (birbuçuk) AY HAVA DEĞİŞİMİ" kararı verildiği, 26/05/1995 tarihinde normal süresinde terhis edildiği, 12/09/2013 tarihinde davalı kuruma vazife malulü sayılarak emekli aylığı bağlanması talepli başvuru yaptığı, … tarih ve … sayılı işlemle başvurusunun reddedilmesi üzerine anılan işlemin iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.
Mahkemenin davacıdan vazife malullüğünü kanıtlayan bilgi ve belgeler istemesi üzerine, davacı tarafından Osmaniye Devlet Hastanesi'nden 08/04/2015 tarihinde Sağlık Raporu alındığı, anılan raporda davacıya yapılan Nörolojik Muayenede; "sağ ayak bileği dorsifleksiyonunda 1/5 kuvvet kaybı mevcut olup, sağ L4-L5-S1 hipoestezik ve sağ SLR 60 derecede (+) olarak değerlendirildi.", davacının çekilen Lumbosakral Spinal MR Tetkikinde; Lomber disk hernisi, lomber disklerde dejenerasyon ve lomber spondilothesis" mevcut olduğunun belirtildiği görülmüştür.

İLGİLİ MEVZUAT:
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'na 5754 sayılı Kanun ile eklenen "5434 sayılı Kanuna İlişkin Geçiş Hükümleri" başlıklı geçici 4. maddesinin 3. fıkrasında; "5434 sayılı Kanuna göre iştirakçi olup bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendine tabi olarak çalışmaya başlayanlardan vazife malûllüğü kapsamına girenler hakkında, bu Kanunun 47 nci maddesinin birinci fıkrasına göre işlem yapılır.", 4. fıkrasında; "Bu Kanunda aksine bir hüküm bulunmadığı takdirde; iştirakçi iken, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamına alınanlar, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 5434 sayılı Kanun hükümlerine tabi olarak çalışmış olup bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendine tabi olarak yeniden çalışmaya başlayanlar ile bunların dul ve yetimleri hakkında bu Kanunla yürürlükten kaldırılan hükümleri de dahil 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre işlem yapılır." düzenlemesine yer verilmiştir.
Her ne kadar 5510 sayılı Kanun'un geçici 4. maddesinin 3. fıkrasında, vazife malullüğü kapsamına girenler hakkında 5510 sayılı Kanun'un 47. maddesinde yer alan hükümler uyarınca işlem yapılacağı düzenlenmiş ise de, bu düzenlemenin kapsamının, 5434 sayılı Kanun'a göre iştirakçi iken görevinden ayrılan, 5510 sayılı Kanun'un yürürlüğe girdiği tarihten sonra bu Kanun'un 4. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendine tabi olarak yeniden çalışmaya başlayanlarla sınırlı olduğu; uyuşmazlık konusu olayda ise geçici 4. maddenin 4. fıkrasında yer alan kuralın uygulanması gerekeceği, başka bir ifade ile iştirakçi iken 5510 sayılı Kanun'un yürürlüğe girmesiyle anılan Kanun'un 4. maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamına alınan kişi konumunda bulunmakta iken 13/06/1994 tarihinde askerlik görevini ifa ederken sakatlanmasından bahisle vazife malulü sayılarak emekli aylığı bağlanması isteğiyle davacı tarafından yapılan başvuru hakkında 5510 sayılı Kanunla yürürlükten kaldırılan hükümleri de dahil 5434 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması gerekmektedir.
5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu'nun 44. maddesinde, "Her ne sebep ve suretle olursa olsun vücutlarında hasıl olan arızalar veya düçar oldukları tedavisi imkansız hastalıklar yüzünden vazifelerini yapamıyacak duruma giren iştirakçilere (malûl) denilir ve haklarında bu kanunun malullüğe ait hükümleri uygulanır." kuralına, 45. maddesinde, "44 üncü maddede yazılı malullük;
a) İştirakçilerin vazifelerini yaptıkları sırada vazifelerinden doğmuş olursa;
b) Vazifeleri dışında kurumların verdiği her hangi bir kuruma ait başka işleri yaparken, bu işlerden doğmuş olursa;
c) Kurumların menfaatini korumak maksadiyle bir iş yaparken o işten doğmuş olursa (Maksadın ilgili kurumlarca kabul edilmesi şartiyle);
ç) Fabrika, atelye ve benzeri işyerlerinde, işe başlamadan evvel iş sırasında veya işi bitirdikten sonra, o işyerinde husule gelen ve yine o işyerinin mahiyetinden veya çalışma konusundan ileri gelen kazadan doğmuş olursa;
Buna (Vazife malullüğü) ve bunlara uğrıyanlara da (Vazife malulü) denir." kuralına, 48. maddesinde ise, "Vazife malullükleri:
a) Keyif verici içki ve her çeşit maddeler kullanmaktan;
b) Kanun, tüzük ve emir dışında hareket etmiş olmaktan;
c) Yasak fiilleri yapmaktan;
ç) İntihara teşebbüsten;
d) Her ne suretle olursa olsun kendisine veya başkalarına menfaat sağlamak veya zarar yapmak maksadından;
doğmuş olursa bunlara uğrayanlar hakkında (Adi malullük) hükümleri uygulanır." kurallarına yer verilmiştir. 56. maddesinde de, "Muvazzaf, yedek ve gönüllü erlerin silah altında bulundukları esnada veya celp ve terhislerinde (Serbest sevkler dahil) sevkleri sırasında, Yedek Subay Okulu öğrencilerinin gerek okulda, gerek okuldan evvelki hazırlık kıtasında vazife malûlü olmaları halinde, kendilerine, öğrenim durumlarına göre, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 36 ncı maddesinde tespit edilen giriş derece ve kademe tutarlarının, daha önce Devlet Memuriyetinde bulunmuş olanlardan kazanılmış hak aylıkları veya emekli keseneğine esas aylıklarının, sözü edilen giriş derece ve kademe tutarının üzerinde olanlara bu aylıklarının emeklilik gösterge tablosunda karşılığı olan derece ve kademe tutarının, %70'i üzerinden aylık bağlanacağı, bu suretle bağlanacak aylıklarına, maluliyet derecelerine göre, 55 inci maddede gösterilen nispetlerde zam yapılacağı" hükme bağlanmıştır.
3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun "Terör" başlıklı 1.maddesinde, "Terör; cebir ve şiddet kullanarak; baskı, korkutma, yıldırma, sindirme veya tehdit yöntemlerinden biriyle, Anayasada belirtilen Cumhuriyetin niteliklerini, siyasi, hukuki, sosyal, laik, ekonomik düzeni değiştirmek, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmak, Türk Devletinin ve Cumhuriyetin varlığını tehlikeye düşürmek, Devlet otoritesini zaafa uğratmak veya yıkmak veya ele geçirmek, temel hak ve hürriyetleri yok etmek, Devletin iç ve dış güvenliğini, kamu düzenini veya genel sağlığı bozmak amacıyla bir örgüte mensup kişi veya kişiler tarafından girişilecek her türlü suç teşkil eden eylemlerdir.", 21.maddesinde, "Kamu görevlilerinden yurtiçinde ve yurtdışında görevlerini ifa ederlerken veya sıfatları kalkmış olsa bile bu görevlerini yapmalarından dolayı terör eylemlerine muhatap olarak yaralanan, sakatlanan, ölen veya öldürülenler hakkında 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun hükümlerinin uygulanacağı; ayrıca malul olanlarla, ölenlerin aylığa müstehak dul ve yetimlerine bağlanacak aylığın toplam tutarının, bunların görevde olan emsallerinin almakta oldukları aylıklardan, emekli olanların öldürülmeleri halinde ise, dul ve yetimlerine bağlanacak aylığın toplam tutarı ve Kanuna göre kendisine bağlanabilecek emekli aylığından az olamayacağı, yaşamak için gereken hareketleri yapamayacak ve başkasının yardım ve desteğine muhtaç olacak derecede malul olanlar ile ölenlerin dul ve yetimlerine en yüksek devlet memuru aylığı üzerinden, diğerlerine de mevcut aylıkları üzerinden 30 yıl hizmet yapmış gibi emekli ikramiyesi ödeneceği", aynı maddenin 2. fıkrasında ise; "Kamu görevlileri ile birinci fıkranın (h) ve (j) bentleri kapsamına girenlerden terör olaylarını önlemek amacıyla her türlü patlayıcı maddeye bağlı olarak meydana gelen olaylar sonucunda ya da her ne şekilde olursa olsun terör olaylarının önlenmesi, takibi veya etkisiz hale getirilmesi amacıyla ifa edilen görevler sırasında veya bu görevlere gidiş dönüşler esnasında meydana gelen kazalar sonucunda yaralanan, engelli hâle gelen, hastalanan veya hayatını kaybedenler, birinci fıkranın durumlarına uygun hükümlerinden yararlandırılır." düzenlemelerine yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda aktarılan düzenlemelerde, terör olaylarına ilişkin görevlere gidiş dönüşler esnasında meydana gelen kazaların da vazife malullüğü kapsamında olduğu, maluliyetin, görevin yapılması sırasında görevin neden ve etkisinden doğması halinde, ilgilinin vazife malulü sayılması ilke olarak kabul edilmiş; ilgilinin vazife malülü sayılmaması sonucunu doğuran nedenler, diğer bir ifadeyle malüliyeti doğuran eylem ile görev arasındaki nedensellik bağını kaldıran haller ise, Kanunun 48. maddesinde sayılmak suretiyle belirlenmiştir. Davacının sakatlandığı kazanın görevi esnasında olduğu açık olmakla birlikte, sakatlığın görevin neden ve etkisiyle gerçekleşip gerçekleşmediği konusunda yeterli açıklık bulunmamaktadır.
Buna göre, davacının rahatsızlığı maluliyet görülmeyip askeriyeden normal süresinde terhis olsa da, hakkında düzenlenen sağlık raporlarından, var olan rahatsızlıkların yaşanan olayla ilgili olup olmadığına ilişkin herhangi bir değerlendirme yapılamadığından, Mahkeme tarafından; meydana gelen kazaya ilişkin olarak davacı hakkında tam teşekküllü bir devlet hastanesi veya üniversite hastanesinden alınacak olan rapora göre yeniden yargılama yapılarak karar verilmesi gerekmektedir.
Bu itibarla, davanın reddi yönündeki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 12/10/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi