9. Hukuk Dairesi 2011/21159 E. , 2013/20719 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA :Davacı, kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, 1989 yılı Eylül ayından itibaren 29/08/2005 tarihine kadar aralıksız olarak davalı kurumda personel ve idari işler bölümünde çalıştığını, davalı kurumun, davacının sahte diploma ile işbaşı yaptırıldığını gerekçe göstererek, iş akdini feshettiğini, kurum tarafından ... 2. İş Mahkemesi"nin 2005/330 esas sayılı dava dosyası ile, 16 yıl boyunca ödenen maaş ve ücretlerin iadesi için dava açıldığını, başarılı bir çalışma ve görev anlayışı gösteren davacının, aradan geçen 16 yıldan sonra işe başlama belgeleri gerekçe gösterilerek iş akdinin fehedilemeyeceğini, davacının işyerinde personel ve idari işler bölümünde memur olarak görev yaptığını, bu işi yapması için yüksekokul mezunu olması gerekmediğini, davacının davalı işyerinde yaptığı görevin, lise mezunu olmayı yeterli kıldığını belirterek kıdem ve ihbar tazminatı istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı,davacının işi başlarken sahte diplama düzenlediğinin ve davalı işverene ibraz ettiğinin tespit edildiğini, ... Personel Yönetmeliğinin 60/b ve 109/F-k-ı maddeleri gereğince TSE Yönetim Kurulunca işten çıkarma disiplin cezası verildiğini ve iş akdinin feshedildiğini, aynı yönetmeliğin 86. maddesinde hangi durumlarda hizmet tazminatı ödeneceği hususlarının tek tek sayıldığını, bu durumlar haricinde hizmet tazminatı ödenemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak,davacının eyleminin 4857 sayılı yasanın 25/a bendine uygun haklı sebep oluşturduğu, ancak haklı sebeple fesih yetkisinin 4857 sayılı yasanın 26. Maddesi gereğince öğrenme tarihinden itibaren 6 iş günü geçtikten ve her halde fiilin gerçekleşmesinden itibaren bir yıl sonra kullanılamayacağı, davalı kurumun şikayeti ile ilgili olarak suç olduğu iddia edilen eylemin zamanaşımana uğraması nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, davacının bu eylemi ile lise mezunu bir çalışandan farklı ücret alarak maddi çıkar sağladığı düşünülebilir ise de, kurum tarafından ibraz edilen 07.03.2007 tarihli yazı ile lise mezunu bir personelin şu andaki görevinin memur veya veri giriş operatörlüğü, Yüksek Okul mezunu bir personelin ise şu andaki işinin memur veya teknikerlik olduğunun bildirildiği, dinlenen tüm tanık beyanlarına göre davacının yaptığı işin Yüksek Okul mezunu olmayı gerektiren bir özelliği bulunmadığı, uzun yıllar süresince görevini sorunsuz olarak yürütmesinin bu hususu
doğruladığı, yine sahte diploma ile mevcut derece ve kademe yükselmesi sağlayan .....ın çalışmaya devam ettikleri, bu durumun 4857 sayılı yasada düzenlenen çalışanlara eşit davranma ilkesine aykırı olduğu, davacının haklı fesih yetkisinin süresinde kullanılmaması ve işverenin eşit davranma ilkesine aykırı davranması nedeniyle 4857 sayılı yasanın 17. maddesi gereğince ihbar tazminatını ve aynı yasanın Geçici 6. maddesi ile yürürlükte bulunan 1475 sayılı yasanın 14. maddesi gereğince kıdem tazminatını hakettiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Davacının davalı kurumda personel ve idari işlerde memur olarak çalıştığı anlaşılmaktadır. Ayrıca Uyuşmazlık Mahkemesinin 1974/473-1356 E.K. sayılı kararı ile TSE ne karşı açılan davaların idari yargıda görülmesi gerektiği düzenlenmiştir.
Davacıya ait ... hizmet döküm cetveli ve tüm dosya münderecatından, davacının tayin, nakil, terfi, kadro ve diğer özlük haklarının idari tasarruf olan yönetmelik ile düzenlendiği, bu bağlamda davacının statü hukukuna tabi olduğu anlaşılmakla, davacının özlük haklarına ilişkin dava konusu uyuşmazlığın idari yargıda çözümlenmesi gerektiğinden davanın yargı yolunun caiz olmaması nedeni ile usulden reddine karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 08.07.2013 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.