11. Ceza Dairesi Esas No: 2017/3255 Karar No: 2019/4488 Karar Tarihi: 07.05.2019
Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/3255 Esas 2019/4488 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2017/3255 E. , 2019/4488 K. "İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet
A)Sanıklar ... ve ...’ın temyiz taleplerinin incelenmesi: Sanık ...’in suça konu çekin ön yüzündeki imzanın kendisine ait olmadığını savunması, Antalya Polis Laboratuvarı Müdürlüğünün 13.04.2012 tarihli ekspertiz raporunun da hüküm kurmaya elverişli nitelikte bulunduğunun anlaşılması karşısında; duruşmadan edindiği kanaate göre delilleri değerlendirip yüklenen suçun sübutu yönünden vicdani kanıya ulaşan Mahkemenin takdir ve kabulünde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiş; 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, aynı maddenin 1. fıkrasının c bendinde yer alan hak yoksunluğunun kendi altsoyu dışında kalan kişiler yönünden hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesinin, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140-2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte infaz aşamasında yeniden değerlendirilmesi mümkün görülmüştür. Yargılama sürecindeki işlemlerin hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmada ileri sürülen görüşler ile delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışılarak değerlendirildiği, vicdanî kanının deliller ve dosyadaki bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, fiilin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, fiile uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlenip uygulandığı, kurulan hükümde bir aykırılık bulunmadığı anlaşılmış; sanıkların temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan, hükümlerin ONANMASINA, B) Sanık ...’un temyiz talebinin incelenmesi: 1.Resmi belgede sahtecilik suçundan açılan kamu davasında; sanığın suça konu çeki imzalamadığını savunması; Antalya Polis Laboratuvarı Müdürlüğünün 13.04.2012 tarihli ekspertiz raporunda, suça konu çekteki borçlu imzasının sanığın elinden çıktığını gösterir nitelikte ve yeterlilikte kaligrafik uygunluk tespit edilemediğinin belirtilmesi; dosya kapsamına göre, sanığın, yüklenen suçtan menfaat elde ettiğine, diğer sanıklar ile iştirak iradesi içerisinde bulunduğuna ilişkin delil bulunmaması karşısında; yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmadığı ve sanığın beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yetersiz gerekçe ile mahkûmiyet hükmü kurulması, 2.Kabule göre; 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, aynı maddenin 1. fıkrasının c bendinde yer alan hak yoksunluğunun kendi altsoyu dışında kalan kişiler yönünden hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesinin, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140-2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 07.05.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.