Abaküs Yazılım
3. Daire
Esas No: 2018/3699
Karar No: 2021/4406
Karar Tarihi: 12.10.2021

Danıştay 3. Daire 2018/3699 Esas 2021/4406 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/3699
Karar No : 2021/4406

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Vergi Dairesi Müdürlüğü
KARŞI TARAF (DAVACI) : ... İnşaat Tarım Turizm Tekstil Nakliyat Petrol Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi.

İSTEMİN KONUSU : ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurularına ilişkin ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, alımlarının bir kısmını sahte faturalarla belgelendirmesi nedeniyle bu faturalara dayalı indirimlerin reddi suretiyle yeniden oluşturulan beyan tablosu uyarınca 2010 yılının Temmuz ilâ Aralık dönemleri için re'sen salınan katma değer vergisi ve tekerrür nedeniyle artırılarak kesilen bir kat vergi ziyaı cezası ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 353. maddesinin 1.bendi ve bu alımlara ilişkin ödemelerin banka, benzeri finans kurumları veya posta idareleri aracılığıyla yapıldığını tevsik edemediğinden mükerrer 355.maddesinin 4.fıkrası gereğince kesilen özel usulsüzlük cezalarının kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davacının faturalarını kayıtlarına aldığı ... Petrol Kimya Nakliye Tarım İnşaat Sanayi Ticaret Limited Şirketi hakkındaki saptamalar, düzenlediği faturaların gerçeği yansıtmadığını gösterdiğinden, bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinde hukuka aykırılık bulunmadığı, davacı tarafından, dava konusu tarhiyata ait tebligattan 06/01/2016 tarihinde haberdar olunduğu ileri sürülmekte ise de tebligatın 31/12/2015 tarihinde ... Mahallesi ... Sk. No:... .../... adresinde davacı şirket müdürünün kız kardeşine yapılmaya çalışıldığı, ancak imzadan imtina etmesi nedeniyle durumun mahalle muhtarıyla birlikte tutanak düzenlenmek suretiyle saptandığı ve tebliğ zarfı kapıya yapıştırılarak tebligatın tamamlandığı, şirketin iş yeri adresinde tebligat yapılamaması, söz konusu adresin yakın tarihlerde çok sık adres değiştirdiği görülen davacı şirket müdürünün mernis adresi olması ve bu adreste bulunan kişiye usule uygun olarak tebligat yapıldığının anlaşılması karşısında davacı iddialarına itibar edilmediği, 2008 yılına ilişkin olup 2010 yılında kesinleşen cezanın tekerrüre esas alınamayacağı, alımların bir kısmının sahte faturalarla belgelendirilmesi 213 sayılı Kanun'un 353. maddesinin 1. bendinde özel usulsüzlük cezası kesilmesini gerektiren eylemler arasında gösterilmediği için kesilen cezanın maddenin öngörülüş amacına uygun düşmediği, davacı adına düzenlenen faturaların sahte olduğu kabul edilmesine karşın kayıtlara intikal ettirilen sahte fatura bedelinin banka veya finans kurumları aracılığıyla ödenmesi beklenemeyeceğinden mükerrer 355. maddeye göre kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuki isabet görülmediği gerekçesiyle bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi yönünden dava reddedilmiş, vergi ziyaı cezasının bir katı aşan kısmı ile özel usulsüzlük cezaları ise kaldırılmıştır.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Dava konusu tarhiyata ait ihbarnameler, ..Mahallesi ... Sk. No:... .../... adresinde davacı şirket müdürünün kız kardeşinin önüne bırakılmak suretiyle tebliğ edilmiş olmakla birlikte; davacı şirketin tarhiyat öncesi uzlaşma talebinde bulunması üzerine hazırlanan uzlaşma davetiyesinin tebliğine ilişkin 14/12/2015 tarihli tebliğ alındısında şirket yetkilisinin mernis adresinin ... mahallesi ... sokak No:... Selçuklu/KONYA adresi olduğu, bu adresin uzlaşma davetiyesinde de yer aldığı ancak dava konusu vergi ve cezaları içeren ihbarnamelerin bu adrese tebliğe çıkarılmadığının anlaşıldığı, ayrıca Dairelerince UYAP kayıtları üzerinden yapılan araştırmada söz konusu adresin şirketin kanuni temsilcisinin mernis adresi olduğu görüldüğünden, belirtilen adresin davalı idarece bilinen adres olarak kabulü gerektiği, şirket yetkilisinin bilinen ikamet adresine değil de başka bir adreste kız kardeşine yapılan tebligat, usulüne uygun geçerli bir tebligat olarak kabul edilemeyeceğinden, 06/01/2016 tarihinde öğrenilmek suretiyle haberdar olunan 2010 yılına ilişkin olarak yapılan cezalı tarhiyatlar ve kesilen özel usulsüzlük cezalarının zaman aşımına uğradığı gerekçesiyle davacı istinaf başvurusu kabul edilerek Vergi Mahkemesi kararının davanın reddine ilişkin hüküm fıkrası kaldırılarak vergi ve cezalar kaldırılmış, Vergi Mahkemesi kararının 213 sayılı Yasa'nın 353. maddesinin 1. bendi ile mükerrer 355. maddesi gereğince kesilen özel usulsüzlük cezaları ile vergi ziyaı cezasının tekerrürden kaynaklı kısmına ilişkin hüküm fıkralarına yöneltilen davalı idare istinaf istemi ise reddedilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacının bir kısım alımlarını sahte faturalarla belgelendirdiğinin somut bir şekilde saptandığı, davacı şirket yetkilisinin sürekli adres değiştirdiği, ihbarnamelerin, hazırlandığı tarih itibarıyla şirket yetkilisinin mernis adresine tebliğ edilmek üzere gönderildiği ve usulüne uygun bir şekilde tebliğinin sağlandığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Vergi Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Dava konusu tarhiyata ait ihbarnamelerin davacı şirket yetkilisinin ikametgah adresinde kız kardeşinin önüne bırakılmak suretiyle tebliğ edilmiş, sonrasında davacı şirket tarafından söz konusu ihbarnamelerden 06/01/2016 tarihinde haberdar olunması üzerine söz konusu vergi ve cezalara karşı dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 93 ilâ 109. maddelerinde; tebliğ esasları, tebliğin muhatapları, posta ve ilan yoluyla tebliğler ile memur eliyle tebliğ ve tebliğ yerine geçen işlemler düzenlenmiş, tebligatın nerede, nasıl ve kimlere yapılacağı belirlenmiştir.
Kanun'un 93. maddesinde, tahakkuk fişinden gayri vergilendirme ile ilgili olup hüküm ifade eden bilumum vesikalar ve yazıların, adresleri bilinen gerçek ve tüzel kişilere posta vasıtasiyle ilmühaberli taahhütlü olarak tebliğ edileceği, şu kadar ki ilgilinin kabul etmesi şartiyle tebliğin daire veya komisyonda yapılmasının mümkün olduğu kurala bağlanmıştır.
“Tebliğ yapılacak kimseler” başlıklı 94. maddenin 1.fıkrasında, tebliğin, mükelleflere, bunların kanuni temsilcilerine, umumi vekillerine veya vergi cezası kesilenlere yapılacağı; ikinci fıkrasında, tüzel kişilere yapılacak tebliğin, bunların başkan, müdür veya kanuni temsilcilerine; tüzel kişiliği olmayan teşekküllerde idare edenlere veya temsilcilerine yapılacağı, tüzel kişilerin müteaddit müdür veya temsilcisi varsa tebliğin bunlardan birine yapılmasının yeterli olacağı, 2365 sayılı Kanun'un 18. maddesiyle eklenen üçüncü fıkrasında ise kendisine tebligat yapılacak kimsenin bulunmaması halinde tebliğin, ikametgah adresinde bulunanlardan veya iş yerlerindeki memur ya da müstahdemlerden birine yapılacağı düzenlemesine yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Tebliğ, hukuki bir işlemden ilgili kimsenin haber almasını sağlamak için, yetkili makamın kanuni şekilde yazı veya ilan ile yapacağı belgelendirme işlemi olup amaç, ilgilinin yasal haklarını kullanabilmesine imkan tanımaktır. Bu nedenle, 2365 sayılı Kanun'la 3. fıkra eklenmeden önceki 94.madde düzenlemesinde, sadece dava açabilecek kişiler, adına tebligat yapılacak kişiler kapsamında sayılmıştır. Değişiklik öncesi 94. madde hükmü genel bir düzenleme gibi görünmekle beraber, muhatabın kendisine ya da onun adına dava açma konusunda yetkili ve görevli kimselere yer veren birinci fıkra hükmünün gerçek kişilere yönelik olduğu; ikinci fıkranın ise tüzel kişiler adına dava açabilecek dolayısıyla tebligat yapılabilecek kimseleri düzenlediği anlaşılmaktadır.
Kendisine tebligat yapılacak kimsenin bulunmaması halinde, tebliğin kimlere yapılacağı, 2365 sayılı Kanun'la eklenen 3.fıkrada belirlenmiştir. Düzenleme; muhatabın bulunmaması halinde, ikametgah adresinde bulunanlara veya işyerinde bulunan memur ve müstahdemlere tebligat yapılacağı ancak, tebligat yapılacak kişinin on sekiz yaşından büyük görünmesi ve açık bir surette ehliyetsiz bulunmaması gerektiği şeklindedir.
Madde; aile fertlerine tebliğ yapılması halinde, tebliğ muhatabının haberdar olma ihtimalinin, ilanen tebligata göre daha fazla olacağı gerekçesine dayandırılmış, Bütçe Plan Komisyonunda maddeye “veya işyerinde memur ya da müstahdemlerinden birine yapılır.” ifadesi eklenmiş, böylece fıkra hem gerçek hem de tüzel kişiler için uygulanır duruma gelmiştir.
“İkamet adresinde yapılacak tebliğ” ifadesi, 1.fıkranın da işaret ettiği gerçek kişilere tebligat yapılamaması halini düzenlemektedir. Tüzel kişiler yönünden ise “işyerinde”, “tebliğ yapılacak kimsenin bulunmaması”, “memur veya müstahdem” kriterlerinin esas alınması gerekmekte olup, düzenlemeden; tüzel kişilerle ilgili tebliğin, tüzel kişilerin temsilcilerinin ikamet adreslerinde yapılabileceği gibi bir sonuç çıkarılması mümkün değildir.
Buna göre tüzel kişilerde asıl muhatap, yasal temsilcilerdir. Bu temsilciler mutad iş saatlerinde "işyerinde" bulunamadıkları veya tebligatı bizzat alamayacak durumda oldukları takdirde "orada hazır bulunan" "memur veya müstahdemlere" tebliğ yapılması, bu şekilde işyerinde tebligat mümkün olmaması halinde ilan yoluyla tebliğe gidilmesi gerekmektedir.
Bu durumda, dava konusu vergi ve cezalara ait ihbarnamelerin şirket yetkilisinin ikamet adresinde 31/12/2015 tarihinde kız kardeşine tebliğ edilmesinin 213 sayılı Kanun'un 94.maddesindeki usule uygun olduğundan söz edilemeyeceği ve davacının da söz konusu ihbarnamelerden 06/01/2016 tarihinde haberdar olduğu dikkate alındığında, dava konusu 2010 yılına ilişkin vergi ve cezalar zaman aşımına uğradığından, yazılı gerekçeyle verilen Vergi Dava Dairesi kararında sonucu itibarıyla hukuka aykırılık görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararına yöneltilen TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 12/10/2021 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.


Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi