Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/6172
Karar No: 2020/2918
Karar Tarihi: 27.02.2020

Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2018/6172 Esas 2020/2918 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Asliye Ceza Mahkemesi, bir kişinin aracını internet üzerinden sattığı sırada üç kişi tarafından dolandırıldığı davada, sanıklardan ikisi hakkında TCK’nın 157/1, 52, 53, 58 maddeleri gereğince mahkumiyet hükmü verdi. Diğer bir sanık ise TCK’nın 157/1, 52, 53 maddeleri gereğince mahkum edildi. Ancak, ilk kararı temyiz etmeyen bir sanık için yeniden hüküm kurulması hukuki değerden yoksun olduğu gerekçesiyle bozma kararı verildi. Dairemizin 18/09/2017 tarihli bozma ilamı doğrultusunda, uzlaşma işlemleri yapılmak üzere uzlaşma bürosuna gönderilen dosyada uzlaşma sağlanamadığı gibi, sanıkların atılı suçu işlediğinin sabit olduğuna karar verildi ve mahkumiyet hükümleri onandı.
Kanun maddeleri:
- TCK'nın 157/1 maddesi (Dolandırıcılık)
- TCK'nın 52 maddesi (Suçun teşebbüsü)
- TCK'nın 53 maddesi (Birden fazla kişi tarafından işlenen suçlar)
- TCK'nın 58 maddesi (Adi suçlardan sorumlu olan kişiler)
- TCK'nın 158/3 maddesi (Nitelikli dolandırıcılık)
15. Ceza Dairesi         2018/6172 E.  ,  2020/2918 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Dolandırıcılık
    HÜKÜM : 1-Sanıklar ... ve ... yönünden; TCK.’nın 157/1, 52, 53, 58 maddeleri gereğince mahkumiyet
    2-Sanık ... yönünden; TCK.’nın 157/1, 52, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet

    Dolandırıcılık suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler sanık ..., sanık ..., sanık ... tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    Sanık ... hakkında dolandırıcılık suçundan 02/12/2015 tarihli mahkumiyet hükmünün temyiz edilmeksizin kesinleştiği halde, diğer sanıklar ... ve ... ile ilgili 15. Ceza Dairesinin 18/09/2017 gün ve 2017/18866 E - 2017/18572 K sayılı bozma kararı ile bozma sonrası yeniden yapılan yargılama sonucunda ilk kararı temyiz etmeyen sanık ... hakkında yeniden hüküm kurulmasının hukuki değerden yoksun olduğu belirlenerek sanıklar ... ve ..."in temyiz itirazları ile sınırlı olarak yapılan incelemede;
    Katılanın ... marka aracını satmak için internet üzerinden ilan verdiği, sanıklardan "..." lakaplı sonradan ... olduğu öğrenilen kişinin katılanı telefonla aradığı, aracı almak istediğini belirttiği ve aracı 35.000-TL"ye alacağını belirttiği, buluştukları, ödeme yapacaklarını belirtip katılanın arkadaşı İbrahim ile sanık ...’in döviz bozdurmak için döviz bürosuna gittikleri, katılan ve arkadaşını oyaladıkları, sanık ... ve ...’in katılan ile notere gittikleri ve sanıkların paranın da geldiğini belirterek katılana herhangi bir ödeme yapılmadan noterden satış işlemlerinin tamamlandığı, aracın ... üzerine satıldığına dair noter sözleşmesinin imzalandığı, işlemler tamamlandıktan sonra katılanın aracını ..."e teslim ettiği, aracı kullanan ..."in ..."le telefonda konuşarak buluşma noktası ayarlamaya çalıştıkları izlenimi verdiği, ... merkeze geldikleri, ..."ün markete mal gelmiş diyerek işini bahane gösterip araçtan indiği, ..."in de ileride aracı park edeceğini söyleyip katılanın bir çay bahçesinde beklemesini sağlayıp araçla katılanın yanından ayrıldığı, bu sırada katılanın arkadaşı İbrahim telefonla arayarak yanındaki ..."in bir benzin istasyonunda tuvalet ve su ihtiyacını gidereceğini söyleyerek yanından ayrılıp tekrar dönmediğini söylediği, katılanın sanıklara bir daha ulaşamadığının iddia edildiği olayda; dairemizin 18/09/2017 tarih ve 2017/18866 E-2017/18572 K sayılı bozma ilamı doğrultusunda uzlaştırma işlemleri yapılmak üzere uzlaşma bürosuna gönderilmesi neticesinde, uzlaşmanın sağlanamadığına dair 09/02/2018 tarihli rapor, sanıkların savunması, katılan ve tanık beyanı ile dosya kapsamından sanıkların atılı suçu işlediğinin sabit olduğu gerekçesine dayanan mahkemenin mahkumiyet yönünde kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık ..., sanık ..., sanık ..."ün temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 27/02/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
    KARŞI OY;
    İddianamede üç sanığın birlikte mağdura karşı dolandırıcılık suçunu işledikleri iddiasıyla açılan kamu davasında o tarih itibariyle görevli asliye ceza mahkemesinin mahkumiyete dair hükmünün Dairemizin sayın çoğunluğu tarafından onanmasına karar verilmiştir.
    Sayın çoğunluğun bu görüşüne katılmamaktayım.
    Zira, basit dolandırıcılık suçu kapsamında yer alan bir eylemin üç veya daha fazla kişi tarafından birlikte işlenmiş olması nedeniyle TCK’nın 158. maddesine 6763 sayılı Kanun’un 14. maddesiyle eklenen 3. fıkrası ile yeni bir nitelikli dolandırıcılık halinin ihdas edildiği kanaatindeyim. (Aynı doğrultuda TCK Özel Hükümler, 4.Baskı, sh.666, M.KOCA, İ. ÜZÜLMEZ)
    Bu kanun değişikliği ile suçun basit haline göre sadece oransal bir arttırım öngörülmemiştir. Suçun nitelikli halinin düzenlendiği maddede basit haline ilişkin bir oransal arttırıma yer verilmesinin kanun tekniği ve sistematiği bakımından da uygun olmayacağı açıktır. Ayrıca düzenleme ile salt oransal bir arttırım yapılmadığı, eylemin değişik işleniş şekillleri (3 veya daha fazla kişi tarafından birlikte işlenmesinin yanı sıra suç işlemek için teşkil edilmiş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi hali de) belirtilip bu eylemler ayrı bir fıkra olarak dolandırıcılık suçunun nitelikli halleri kapsamına alınmıştır.
    Bu sebeple basit dolandırıcılık suçunun 3 kişi tarafından birlikte işlendiği iddiasıyla ilgili olarak açılan kamu davasında eylemin üç kişi tarafından birlikte işlenmiş olması nedeniyle atılı eylemin hükümden sonra yürürlüğe giren TCK’nın değişik 158/3 maddesinde yaptırıma bağlanan suça uyduğu, bu madde ile ilgili olarak yargılama yapma, delilleri takdir etme ve değerlendirme yetkisinin 5235 sayılı Kanun’un 12. maddesi uyarınca ağır ceza mahkemelerinin görevi içinde kaldığı, yerel mahkeme hükmünün görev yönünden bozulması gerektiğini düşünmekteyim.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi