15. Ceza Dairesi 2018/6172 E. , 2020/2918 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : 1-Sanıklar ... ve ... yönünden; TCK.’nın 157/1, 52, 53, 58 maddeleri gereğince mahkumiyet
2-Sanık ... yönünden; TCK.’nın 157/1, 52, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet
Dolandırıcılık suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler sanık ..., sanık ..., sanık ... tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanık ... hakkında dolandırıcılık suçundan 02/12/2015 tarihli mahkumiyet hükmünün temyiz edilmeksizin kesinleştiği halde, diğer sanıklar ... ve ... ile ilgili 15. Ceza Dairesinin 18/09/2017 gün ve 2017/18866 E - 2017/18572 K sayılı bozma kararı ile bozma sonrası yeniden yapılan yargılama sonucunda ilk kararı temyiz etmeyen sanık ... hakkında yeniden hüküm kurulmasının hukuki değerden yoksun olduğu belirlenerek sanıklar ... ve ..."in temyiz itirazları ile sınırlı olarak yapılan incelemede;
Katılanın ... marka aracını satmak için internet üzerinden ilan verdiği, sanıklardan "..." lakaplı sonradan ... olduğu öğrenilen kişinin katılanı telefonla aradığı, aracı almak istediğini belirttiği ve aracı 35.000-TL"ye alacağını belirttiği, buluştukları, ödeme yapacaklarını belirtip katılanın arkadaşı İbrahim ile sanık ...’in döviz bozdurmak için döviz bürosuna gittikleri, katılan ve arkadaşını oyaladıkları, sanık ... ve ...’in katılan ile notere gittikleri ve sanıkların paranın da geldiğini belirterek katılana herhangi bir ödeme yapılmadan noterden satış işlemlerinin tamamlandığı, aracın ... üzerine satıldığına dair noter sözleşmesinin imzalandığı, işlemler tamamlandıktan sonra katılanın aracını ..."e teslim ettiği, aracı kullanan ..."in ..."le telefonda konuşarak buluşma noktası ayarlamaya çalıştıkları izlenimi verdiği, ... merkeze geldikleri, ..."ün markete mal gelmiş diyerek işini bahane gösterip araçtan indiği, ..."in de ileride aracı park edeceğini söyleyip katılanın bir çay bahçesinde beklemesini sağlayıp araçla katılanın yanından ayrıldığı, bu sırada katılanın arkadaşı İbrahim telefonla arayarak yanındaki ..."in bir benzin istasyonunda tuvalet ve su ihtiyacını gidereceğini söyleyerek yanından ayrılıp tekrar dönmediğini söylediği, katılanın sanıklara bir daha ulaşamadığının iddia edildiği olayda; dairemizin 18/09/2017 tarih ve 2017/18866 E-2017/18572 K sayılı bozma ilamı doğrultusunda uzlaştırma işlemleri yapılmak üzere uzlaşma bürosuna gönderilmesi neticesinde, uzlaşmanın sağlanamadığına dair 09/02/2018 tarihli rapor, sanıkların savunması, katılan ve tanık beyanı ile dosya kapsamından sanıkların atılı suçu işlediğinin sabit olduğu gerekçesine dayanan mahkemenin mahkumiyet yönünde kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık ..., sanık ..., sanık ..."ün temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 27/02/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY;
İddianamede üç sanığın birlikte mağdura karşı dolandırıcılık suçunu işledikleri iddiasıyla açılan kamu davasında o tarih itibariyle görevli asliye ceza mahkemesinin mahkumiyete dair hükmünün Dairemizin sayın çoğunluğu tarafından onanmasına karar verilmiştir.
Sayın çoğunluğun bu görüşüne katılmamaktayım.
Zira, basit dolandırıcılık suçu kapsamında yer alan bir eylemin üç veya daha fazla kişi tarafından birlikte işlenmiş olması nedeniyle TCK’nın 158. maddesine 6763 sayılı Kanun’un 14. maddesiyle eklenen 3. fıkrası ile yeni bir nitelikli dolandırıcılık halinin ihdas edildiği kanaatindeyim. (Aynı doğrultuda TCK Özel Hükümler, 4.Baskı, sh.666, M.KOCA, İ. ÜZÜLMEZ)
Bu kanun değişikliği ile suçun basit haline göre sadece oransal bir arttırım öngörülmemiştir. Suçun nitelikli halinin düzenlendiği maddede basit haline ilişkin bir oransal arttırıma yer verilmesinin kanun tekniği ve sistematiği bakımından da uygun olmayacağı açıktır. Ayrıca düzenleme ile salt oransal bir arttırım yapılmadığı, eylemin değişik işleniş şekillleri (3 veya daha fazla kişi tarafından birlikte işlenmesinin yanı sıra suç işlemek için teşkil edilmiş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi hali de) belirtilip bu eylemler ayrı bir fıkra olarak dolandırıcılık suçunun nitelikli halleri kapsamına alınmıştır.
Bu sebeple basit dolandırıcılık suçunun 3 kişi tarafından birlikte işlendiği iddiasıyla ilgili olarak açılan kamu davasında eylemin üç kişi tarafından birlikte işlenmiş olması nedeniyle atılı eylemin hükümden sonra yürürlüğe giren TCK’nın değişik 158/3 maddesinde yaptırıma bağlanan suça uyduğu, bu madde ile ilgili olarak yargılama yapma, delilleri takdir etme ve değerlendirme yetkisinin 5235 sayılı Kanun’un 12. maddesi uyarınca ağır ceza mahkemelerinin görevi içinde kaldığı, yerel mahkeme hükmünün görev yönünden bozulması gerektiğini düşünmekteyim.