Esas No: 2020/9735
Karar No: 2021/11246
Karar Tarihi: 12.10.2021
Danıştay 6. Daire 2020/9735 Esas 2021/11246 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2020/9735
Karar No : 2021/11246
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALILAR : 1- …
VEKİLİ : …
2- … Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : Yozgat İli, Merkez İlçesi, ... ve ... Mahalleleri sınırları içinde bulunan taşınmazların “Çapanoğlu (Büyük) Camii Çevre Düzenleme Projesi”nin gerçekleştirilmesi amacıyla Yozgat Belediye Başkanlığı tarafından 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27. maddesi uyarınca acele kamulaştırılmasına ilişkin 07/10/2020 tarih ve 31267 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 06/10/2020 tarih ve 3066 sayılı Cumhurbaşkanı Kararının, Köseoğlu Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmaz yönünden iptali yönünden iptali istenilmektedir.
DAVACININ İDDİALARI: 2942 sayılı Kanunda sayılan acele kamulaştırma şartlarının bulunmadığı, acelelik halinin ve bu hali gerekli kılan durumların gösterilmediği, hangi üstün kamu yararının ve kamu düzeninin korunmasının amaçlandığı somutlaştırılmadan acele kamulaştırma kararının alındığı, acele kamulaştırma işleminde kamu yararı bulunmadığı, taşınmazın yıkılarak park ve bahçe yeri olarak kullanılmasının amaçlandığı, bu hususun olağanüstü bir durum olmadığı, somut olayda kamu yararı amacı bulunmadığından mülkiyet hakkına üstünlük tanınması gerektiği, ödenek temin edilmeden kamulaştırma işlemlerine başlanıldığı, projenin ihalesinin yapıldığı, mülkiyet hakkının ihlal edildiği ileri sürülmektedir.
DAVALILARIN SAVUNMASI : Yozgat şehrinin sembollerinden biri olan tarihi Çapanoğlu Camii çevresindeki gecekonduların kaldırılması ve caminin ön plana çıkarılması amacıyla yeşil alan ve modern görünümlü bir park yapılmasının amaçlandığı, 2017 yılında proje hazırlandığı ve bölgedeki taşınmazların kamulaştırılmasına ilişkin encümen kararlarının alındığı, hak sahipleri ile uzlaşma görüşmeleri yapılmış ise de kamulaştırma bedelleri için yeterli kaynak bulunmadığından uzlaşma görüşmelerinden sonuç alınamadığı, 06/02/2020 tarihinde Belediye Meclis kararı ile caminin güneyinde bulunan ticaret alanının park ve meydan olarak değiştirilmesine ilişkin plan değişikliği yapıldığı, hak sahipleri ile görüşme yapılarak birçoğu ile uzlaşma sağlandığı, caminin güneyinde bulunan tek katlı işyerlerinin bir kısmının virane görünüm aldığı, bölgede bulunanların yaklaşık 3 senedir mağduriyet yaşadıklarını ifade ettiği, 62 hak sahibinden 40 hak sahibi ile uzlaşma sağlandığı, bir an evvel tahliye ve yıkımın yapılarak çirkin görünümün ortadan kaldırılması için acele kamulaştırma kararı alınmasının zorunlu hale geldiği, proje ihalesinin sonuçlandığı, dava konusu parselin proje alanının ortasında kaldığı savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Tarihi caminin bulunduğu alanda yeşil alan ve modern görünümlü bir park yapılmasının acelecilik hali oluşturmadığı düşüncesiyle dava konusu işlemin davaya konu taşınmaza ilişkin kısmının iptaline karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
DANIŞTAY SAVCISI …'IN DÜŞÜNCESİ : Dava, Yozgat İli, Merkez İlçesi, ... Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazın "Çapanoğlu (Büyük) Camii Çevre Düzenleme Projesi" kapsamında Yozgat Belediye Başkanlığı tarafından acele kamulaştırılmasına ilişkin 07/10/2020 günlü, 31267 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 06/10/2020 günlü, 3066 sayılı Cumhurbaşkanı Kararının iptali istemiyle açılmıştır.
Anayasa'nın 13. ve 35. madde hükümleri uyarınca mülkiyet hakkının kamu yararı amacıyla Anayasa'ya uygun olarak yasayla sınırlandırılması mümkün olup buna ilişkin düzenlemeler öncelikle kamu yararına dayanmalıdır. Ülkemizin taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin Ek 1 Nolu Protokolüyle de mülkiyet hakkı bir insan hakkı olarak kabul edilmiş ve bu hakkın orantılılık ilkesi çerçevesinde kamu yararı gözetilerek sınırlandırılabileceği ifade edilmiştir. Buna göre, bir taşınmaz üzerindeki mülkiyet hakkının kamulaştırma yolu ile kaldırılması (mülkiyetin el değiştirmesi) kamu yararının karşılanması zorunluluğunun özel mülkiyet hakkının korunmasından üstün tutulması şartına bağlıdır. Bu çerçevede, 2942 sayılı Yasanın 27. maddesi incelendiğinde, kamulaştırma işlemlerinde öngörülen yöntemlerin bir kısmının uygulanmayarak taşınmaza acele el konulabilmesi yolu istisnai olarak başvurulabilecek bir yöntem olarak düzenlendiğinden, madde hükmü ile üç durumda acele kamulaştırma yolu ile taşınmaza el konulmasına olanak tanınmıştır. Bu koşullardan ikisi Milli Müdafaa Mükellefiyeti Kanununun uygulanmasında yurt savunması ihtiyacına veya özel kanunlarda öngörülen olağanüstü durumlarda gerekli olması halleri şeklinde açıkça sayılmak suretiyle üstün kamu yararının ve kamu düzeninin korunmasının gerçekleştirilmesi amacıyla acele kamulaştırma yoluna gidilebileceği belirtilmiştir. Bu kapsamda üçüncü koşul olan aceleliğine Bakanlar Kurulunca karar verilebilmesi için de kamu yararı ve kamu düzenine ilişkin olma halinin maddede yer alan diğer iki koşula paralel nitelik taşıması gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden; Yozgat İl merkezinde bulunan Çapanoğlu Camii çevresindeki gecekondu tarzı yapılaşmanın kaldırılarak caminin ön plana çıkarılması ve bölgede park yapılması amacıyla 2017 yılında çevre düzenleme projesi yapıldığı, bu kapsamda bölgedeki yapıların kamulaştırılmasına ilişkin encümen kararlarının alındığı, hak sahipleri ile uzlaşma görüşmelerine başlanıldığı, ancak yeterli kaynak bulunamaması nedeniyle görüşmelerin sonuçlandırılamadığı, … günlü, … sayılı belediye meclisi kararı ile imar planında değişiklik yapılarak caminin güneyinde bulunan ticaret alanının park ve meydan olarak değiştirildiği, uyuşmazlığa konu taşınmazın bu plan değişikliği kapsamında park alanında kaldığı, plan değişikliği işleminden sonra bölgedeki hak sahipleri ile görüşmeler yapılarak çoğunluğu ile uzlaşma sağlandığı, uzlaşma sağlanamayan yapılara ilişkin olarak Kamulaştırma Kanununun 27. maddesi uyarınca acele kamulaştırılması konusunda karar alınmak üzere yapılan başvuru üzerine dava konusu işlemin tesis edildiği, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin … günlü, E:… D.İş,K:… D.İş sayılı kararıyla uyuşmazlığa konu taşınmaza acele el konulmasına karar verildiği, bölgede bulunan başka taşınmaz maliki tarafından imar planı değişikliğinin iptali istemiyle açılan davada … İdare Mahkemesinin E:… sayısına kayıtlı dosyada yürütmenin durdurulması isteminin reddine karar verildiği, yargılamanın devam ettiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, imar planı kapsamında Çapanoğlu Camii çevresinin park ve meydan olarak düzenlenmesinin tek başına uyuşmazlığa konu taşınmazın acele kamulaştırılması için yeterli olmayıp, 2942 sayılı Yasanın 27. maddesinin uygulanabilmesi için acele kamulaştırmanın koşullarının gerçekleşmiş olduğunun açıkça ortaya konulmasının gerekmesine karşın, olayda acele kamulaştırma prosedürünün uygulanmasını gerektiren nedenlerin somut olarak ortaya konulmadığı, acelelik halinin, kamu yararının ve kamu düzeninin korunmasını gerektiren hallerin açıklanmadığı anlaşılmakla, dava konusu Cumhurbaşkanı kararında 2942 sayılı Yasa'nın 27. maddesinin amacına, uygulanma koşullarına ve hukuka uyarlık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, dava konusu Cumhurbaşkanı kararının uyuşmazlığa konu taşınmaza ilişkin olarak iptaline karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Dava konusu 06/10/2020 tarih ve 3066 sayılı sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile, Yozgat İli, Merkez İlçesi, ... Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazın “Çapanoğlu (Büyük) Camii Çevre Düzenleme Projesi”nin gerçekleştirilmesi amacıyla Yozgat Belediye Başkanlığı tarafından 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27. maddesi uyarınca acele kamulaştırılmasına karar verilmiştir.
Bakılan dava, dava konusu acele kamulaştırma kararının davacıya ait taşınmaz yönünden iptali istemiyle açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasanın 35. maddesinde: "Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir. Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir. Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz." hükmü, 46. maddesinde "Devlet ve kamu tüzel kişileri; kamu yararının gerektirdiği hallerde, gerçek karşılıklarını peşin ödemek şartıyla, özel mülkiyette bulunan taşınmaz malların tamamını veya bir kısmını, kanunla gösterilen esas ve usullere göre, kamulaştırmaya ve bunlar üzerinde idarî irtifaklar kurmaya yetkilidir yer almaktadır." hükmü yer almaktadır.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin Ek 1 No'lu Protokolünün "Mülkiyetin korunması" başlıklı 1. maddesinde: "Her gerçek ve tüzel kişinin mal ve mülk dokunulmazlığına saygı gösterilmesini isteme hakkı vardır. Herhangi bir kimse, ancak kamu yararı sebebiyle ve yasada öngörülen koşullara ve uluslararası hukukun genel ilkelerine uygun olarak mal ve mülkünden yoksun bırakılabilir. Yukarıdaki hükümler, devletlerin, mülkiyetin kamu yararına uygun olarak kullanılmasını düzenlemek veya vergilerin ya da başka katkıların veya para cezalarının ödenmesini sağlamak için gerekli gördükleri yasaları uygulama konusunda sahip oldukları hakka halel getirmez." hükmüne yer verilmiştir.
2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 1. maddesinde "Bu Kanun; kamu yararının gerektirdiği hallerde gerçek ve özel hukuk tüzel kişilerinin mülkiyetinde bulunan taşınmaz malların, Devlet ve kamu tüzel kişilerince kamulaştırılmasında yapılacak işlemleri, kamulaştırma bedelinin hesaplanmasını, taşınmaz malın ve irtifak hakkının idare adına tescilini, kullanılmayan taşınmaz malın geri alınmasını, idareler arasında taşınmaz malların devir işlemlerini, karşılıklı hak ve yükümlülükler ile bunlara dayalı uyuşmazlıkların çözüm usul ve yöntemlerini düzenler" hükmüne, 3. maddesinde "İdareler, kanunlarla ve Cumhurbaşkanlığı kararnameleriyle yapmak yükümlülüğünde bulundukları kamu hizmetlerinin veya teşebbüslerinin yürütülmesi için gerekli olan taşınmaz malları, kaynakları ve irtifak haklarını; bedellerini nakden ve peşin olarak veya aşağıda belirtilen hallerde eşit taksitlerle ödemek suretiyle kamulaştırma yapabilirler" hükmüne, 27. maddesinde ise; 3634 sayılı Milli Müdafaa Mükellefiyeti Kanununun uygulanmasında yurt savunması ihtiyacına veya aceleliğine Cumhurbaşkanınca karar alınacak hallerde veya özel kanunlarla öngörülen olağanüstü durumlarda gerekli olan taşınmaz malların kamulaştırılmasında kıymet takdiri dışındaki işlemler sonradan tamamlanmak üzere ilgili idarenin istemi ile mahkemece yedi gün içinde o taşınmaz malın 10. madde esasları dairesinde ve 15. madde uyarınca seçilecek bilirkişilerce tespit edilecek değeri, idare tarafından mal sahibi adına 10. maddeye göre yapılacak davetiye ve ilanda belirtilen bankaya yatırılarak o taşınmaz mala el konulabileceği, bu Kanunun 3. maddesinin 2. fıkrasında belirtilen hallerde yapılacak kamulaştırmalarda yatırılacak miktar, ödenecek ilk taksit bedeli olduğu düzenlemesine yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Özel mülkiyet hakkının korunması gereken temel insan hakları arasında öngörüldüğü, anayasa ve uluslararası sözleşmelerde mülkiyet hakkını korumaya yönelik düzenlemelere yer verildiği, bu düzenlemelerde mülkiyet hakkına müdahalelerin olabileceğinin öngörüldüğü, ancak bu müdahalelerde kamu yararı gerekçesi, kanuni düzenleme gereği ve ölçülülük yada orantılılık gibi uluslararası hukukun genel ilkelerinin varlığının dikkate alınması gerektiği, aksi durumda müdahalenin mülkiyet hakkı ihlaline neden olacağı kabul edilmiştir. Nitekim Anayasa Mahkemesi kararları ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatlarıyla da bu hususların açık bir şekilde ortaya konulduğu görülmektedir.
Anayasa’nın 35. maddesinin ikinci fıkrasında mülkiyet hakkının ancak kamu yararı amacıyla kanunla sınırlanabileceği belirtilmek suretiyle mülkiyet hakkına yönelik müdahalelerin Kanunda öngörülmesi gereği ifade edilmiştir Acele kamulaştırma usulü idareye kamulaştırma işlemlerinin neticelenmesini beklemeden kamulaştırılan taşınmaza el koyma imkânı tanıyan olağanüstü bir kamulaştırma usulüdür. Acele kamulaştırmada, kıymet takdiri dışındaki işlemler sonradan tamamlanmak üzere ilgili idarenin istemi ile Mahkemece yedi gün içinde o taşınmaz malın kanunda belirtilen usule göre bilirkişilerce tespit edilecek değeri idare tarafından mal sahibi adına bankaya yatırılarak o taşınmaz mala el konulabilir. Acele kamulaştırma usulü, olağan kamulaştırmada malik lehine getirilen usule ilişkin güvenceleri bertaraf etmemekte; yalnızca bu usullerin işletilmesinden önce idareye, kamulaştırılacak taşınmaza el koyma imkânı tanımaktadır. Taşınmaza el konulduktan sonra idare tarafından öncelikle satın alma yolunun işletilmesi, bunun mümkün olamaması durumunda ise Asliye Hukuk Mahkemesinde bedel tespiti ve tescil davası açılması gerekmektedir. Kamulaştırılmasına karar verilen taşınmaza acele olarak ihtiyaç duyulması halinde, 2942 sayılı Kanunun 27. maddesi uyarınca kamulaştırma acele usulle yapılmaktadır.
Bu çerçevede, 2942 sayılı Kanunun 27. maddesi incelendiğinde, kamulaştırma işlemlerinde öngörülen yöntemlerin bir kısmının uygulanmayarak taşınmaza acele el konulabilmesi yolu istisnai olarak başvurulabilecek bir yöntem olarak düzenlendiğinden, madde hükmü ile acele kamulaştırmada olağan kamulaştırmaya oranla özel koşulların varlığı aranmış ve üç durumda acele kamulaştırma yolu ile taşınmaza el konulmasına olanak tanınmıştır. Anılan hüküm uyarınca taşınmazların bir an önce kullanılmasına ihtiyaç duyulan, kamu düzenine ilişkin olarak acelilik halinin bulunduğu durumlarda Cumhurbaşkanınca, taşınmazların acele kamulaştırılmasına karar verilebilmektedir.
Acele kamulaştırma istisnai bir yöntem olduğundan, olağan kamulaştırma gerekçeleri dışında aceleliğin varlığına dair şartlarının ortaya konulması gerekmektedir.
Acelelik koşulunun kamu düzenine ilişkin olması gerektiği ve kamu yararının ise, olağan kamulaştırma usulü ile sağlanması amaçlanan kamu yararından farklı olarak, acele kamulaştırma yapılmasını gerektiren, aceleliği zorunlu kılan bir yarar olduğu açıktır.
Uyuşmazlıkta; davaya konu taşınmazın acele kamulaştırılmasına yönelik şartların oluşup oluşmadığı, yani acelelik durumunun bulunup bulunmadığı yönünden bir değerlendirme yapılması gerekmektedir.
Dava konusu Cumhurbaşkanı Kararı ile, Yozgat şehrinin sembollerinden biri olan tarihi Çapanoğlu Camii çevresindeki gecekonduların kaldırılması ve caminin ön plana çıkarılması amacıyla yeşil alan ve modern görünümlü bir park yapılmasının amaçlandığı, caminin güneyinde bulunan tek katlı işyerlerinin bir kısmının virane görünüm aldığı, 06/02/2020 tarihinde Belediye Meclis kararı ile caminin güneyinde bulunan ticaret alanının park ve meydan olarak değiştirilmesine ilişkin plan değişikliği yapıldığı, bölgede bulunanların yaklaşık 3 senedir mağduriyet yaşadıklarını ifade ettiği, 62 hak sahibinden 40 hak sahibi ile uzlaşma sağlandığı, bir an evvel tahliye ve yıkımın yapılarak çirkin görünümün ortadan kaldırılması için acele kamulaştırma kararı alınmasının zorunlu hale geldiği dikkate alındığında, dava konusu projenin yapılmasında kamu yararı bulunduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Öte yandan; ... Asliye Hukuk Mahkemesinin … günlü, E:… D.İş, K:… D.İş sayılı kararıyla uyuşmazlığa konu taşınmaza acele el konulmasına karar verildiği, davaya konu alanın park ve meydan alanı olarak değiştirilmesine dair imar planı değişikliğinin iptali istemiyle, bölgede bulunan başka taşınmaz maliki tarafından açılan davada … İdare Mahkemesinin E:… sayılı dosyasında yürütmenin durdurulması isteminin reddine karar verildiği, yargılamanın devam ettiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda; davaya konu alanın kamulaştırılmasıyla şehir merkezinde kalan ve tarihi Çapanoğlu Caminin bulunduğu alandaki çarpık ve virane yapılaşmanın kaldırılması ve caminin tarihi dokusunun ön plana çıkarılması amacıyla yeşil alan ve modern görünümlü bir park yapılmasının amaçlandığı, 62 hak sahibinden 40'ı ile uzlaşma sağlandığı, olağan kamulaştırma usulü uygulandığı takdirde sürecin uzayacağı, hak sahiplerinin çoğunluğu ile anlaşma sağlandığı, bölge bütünlüğünde işlem tesisinin zorunlu olduğu, tarihi Caminin çevresinin düzenlemesi ile gerek şehir merkezindeki kötü görünümün ortadan kaldırılacağı, gerekse caminin tarihi dokusunun ön plana çıkarılması suretiyle görüntüsünü bozan durumların ortadan kaldırılacağı ve çevresinin güzelleştirileceği hususları dikkate alındığında kamu yararının varlığı da açık olup, projenin bütünselliği kapsamında davaya konu projenin bir an önce tamamlanmasında acelelik halinin bulunduğu sonucuna varıldığından, taşınmaza el konulmasına imkan veren dava konusu Cumhurbaşkanı Kararında hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVANIN REDDİNE,
2. Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca … TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idarelere verilmesine,
4. Varsa posta avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
5. 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 20/A-2-(g) maddesi uyarınca, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 12/10/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.